DÜNYANIN VE DİĞER VARLIKLARIN YARATILIŞI
VARLIKLARIN YARATILIŞ SIRALAMASI
Hz. Câbir (r.a.) anlatıyor:
“Yâ Rasûlallah! Anam-babam sana feda olsun, Allah’ın, her şeyden önce ilk yarattığı şeyi bana söyler misiniz?” diye sordum. Şöyle buyurdu:
“Ey Cabir! Her şeyden önce Allahu Teâla’nın ilk yarattığı şey senin peygamberinin nûrudur. O nûr, Allah’ın (c.c.) kudretiyle O’nun dilediği yerlerde dolaşıp duruyordu. O vakit daha hiçbir şey yoktu. Ne Levh, ne Kalem, ne Cennet, ne Ateş/Cehennem vardı. Ne melek, ne gök, ne yer, ne güneş, ne ay, ne cin ve ne de insan vardı.”
“Allah mahlûkatı yaratmak istediği vakit, bu nûru dört parçaya ayırdı.
Birinci parçasından Kalem’i,
İkinci parçasından Levh’i (Levh-i mahfuz),
Üçüncü parçasından Arş’ı yarattı.
Dördüncü parçayı ayrıca dört parçaya böldü:
Birinci parçadan Hamele-i Arş’ı (Arş’ın taşıyıcılarını),
İkinci parçadan Kürsî’yi,
Üçüncü parçadan diğer melekleri yarattı.
Dördüncü kısmı tekrar dört parçaya böldü:
Birinci parçadan gökleri,
İkinci parçadan yerleri,
Üçüncü parçadan Cennet ve Cehennem’i yarattı.
Sonra dördüncü parçayı yine dörde böldü:
Birinci parçadan mü’minlerin basîret nûrunu / iman şuurunu,
İkinci parçadan -mârifetullahtan ibaret olan- kalplerinin nûrunu,
Üçüncü parçadan tevhitten ibaret olan ünsiyet nûrunu (Lâ ilâhe illallah Muhammedu’r-rasûlullah nûrunu) yarattı.” [Bkz. İmâm Ahmed, Müsned, 4, 127; Hâkim, Müstedrek, 2, 600/4175; İbni Hibban, el-İhsân, 14, 312/6404; Kastalanî, Mevâhibü’l-Ledünniye, 1, 6; Krş. Aclunî, Keşfü’l-Hafâ, 1, 262-6]
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, bir hadis-i kudsîde “Allah Teâla; seni kendi nûrumdan, diğer şeyleri de senin nûrundan yarattım, buyurdu.” [İmam Ahmed, Müsned, İman, 4, 127; Hâkim, Müstedrek, 2, 600/4175; İbni Hibbân, e-l-İhsân 14, 312/6404; Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 1, 265/827] diye haber vermişlerdir.
Peygamberimiz şu sırayı bildirmektedir
“Toprak, dağlar, ağaçlar, hayvanlar, mekruhlar, nur ve Hz. Adem (as)” [Müslim, Sıfatu’l-Kıyâme 27, (2789)].
KURANI KERİM DE YARATMA
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
” İnkâr edenler, göklerle yer bitişik bir halde iken bizim, onları birbirinden kopardığımızı ve her canlı şeyi sudan yarattığımızı görüp düşünmediler mi? Yine de inanmazlar mı?”
“Onları sarsmasın diye yeryüzünde bir takım dağlar diktik. Orada geniş geniş yollar açtık; ta ki maksatlarına ulaşsınlar.”
“Biz, gökyüzünü korunmuş bir tavan gibi yaptık. Onlar ise, gökyüzünün âyetlerinden yüz çevirirler.”
“O, geceyi, gündüzü, güneşi, ayı… yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler”
ENBİYA SURESİ 30-31-32-33. AYETLER
Ebû Hureyre şöyle dedi:
Bir gün Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem elimi tutarak şöyle buyurdu:
“Allah, toprağı cumartesi günü yarattı. Oradaki dağları pazar günü, ağaçları pazartesi günü, sevilmeyen şeyleri salı günü, nûru çarşamba günü yarattı. Hayvanları yeryüzüne perşembe günü yayıp dağıttı. Âdem’i yaratılanların sonuncusu olarak cuma gününün son saatlerinde, ikindiyle akşam arasında yarattı.”
Müslim, Münâfıkîn 27. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 327
MELEKLERİN YARATILIŞI
Kuranı kerim de meleklerin yaratılışı
“Gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer üçer ve dörder kanatlı elçiler yapan Allah’a hamdolsun. O, yaratmada dilediği artırmayı yapar. Şüphesiz Allah her şeye gücü yetendir.”
FATIR SURESİ 1.AYET
—–
Âişe’den -Allah ondan râzı olsun- gelen sahih hadiste, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
“Melekler, nurdan yaratılmışlardır. Cinler, dumansız hâlis ateşten yaratılmışlardır. Âdem ise, size anlatılan topraktan yaratılmıştır.” (Müslim; hadis no: 2996).
—-
Yemek, içmek, erkeklik, dişilik, evlenmek, uyumak, yorulmak, usanmak, gençlik, ihtiyarlık gibi insana ait fiil ve özelliklerden uzaktırlar.
İradeleri sadece hayra ve iyiliğe yöneldiğinden nefsâni istekleri de yoktur. Dolayısıyla iştah, şehvet ve hırs gibi duyguları da bulunmaz.
Melekler kibirlenmezler, yorulmazlar, usanmazlar:
—
Cebrail aleyhisselâm, bazen Hz.peygamber’e sallallahu aleyhi ve sellem ashabdan Dıhye şeklinde görülmüş, bazen de kimsenin tanımadığı bir insan şeklinde gelmiştir. Yine Kur’an’da anlatıldığı üzere Cebrail (a.s.), Hz.Meryem’e bir insan şeklinde görülmüştür.
Meryem sûresi, 6-17. ayetler
Meleklerden bir grup Hz.İbrahim’e bir oğlu olacağı müjdesini getiren insanlar şeklinde gelmiştir. O da onları misafir zannederek, kendilerine yemek hazırlamış, fakat yemediklerini görünce korkmuş, sonra da melek olduklarını anlamıştır.
Hûd sûresi, 69-70. ayetler
HAYVANLARIN YARATILIŞI
Kuranı Kerim de hayvanların yaratılışı
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
“Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üstünde sürünür, kimi iki ayağı üstünde yürür, kimi dört ayağı üstünde yürür… Allah dilediğini yaratır; şüphesiz Allah her şeye kadirdir.”
NUR SURESİ 45.AYET
“Ve hayvanları da yarattı; sizin için onlarda ısınma ve yararlar vardır ve onlardan yemektesiniz.”
NAHL SURESİ 5.AYET
“Sizin için hayvanlarda da elbette ibretler vardır, size onların karınlarındaki fers (yarı sindirilmiş gıdalar) ile kan arasından, içenlerin boğazından kolaylıkla kayan dupduru bir süt içirmekteyiz.
NAHL SURESİ 66.AYET
“Allah, size evlerinizi (içinde) “güvenlik ve huzur bulacağınız yerler” kıldı; ve size hayvan derilerinden hem göç gününde, hem yerleşme gününde kolaylıkla taşıyabileceğiniz evler; yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından bir zamana kadar giyimlikler-döşemelikler ve (ticaret için) bir meta kıldı.”
NAHL SURESİ 80.AYET
“Gerçekten hayvanlarda da sizin için bir ders (ibret) vardır; karınlarının içinde olanlardan size içirmekteyiz ve onlarda sizin için daha birçok yararlar var. Sizler onlardan yemektesiniz.”
MÜMİNUN SURESİ 21.AYET
CİNLERİN YARATILIŞI
Cin nedir?
“Duyu organlarıyla algılanamayan, çeşitli şekillere girebilen, insanlar gibi şuur ve irade sahibi, davranışlarından ötürü Allah’a karşı sorumlu olan, ateşten yaratılmış manevi, ruhânî ve gizli varlıkları” ifade eder.
Cinler, tıpkı insanlar gibi yer, içer, evlenir ve çoğalırlar; erkeklik ve dişilikleri olduğu gibi doğar, büyür ve ölürler. Ancak cinlerin ömrü, insanlarınkine göre epeyce uzundur.
Cinler topluluğu İnsan topluluğunda önce yaratılmıştır.
Kuran’ı kerim de Cinlerin yaratılışı
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
“Cinleri dumansız öz ateşten yarattı.”
RAHMAN SURESİ 15.AYET
“Cinleri de daha önce zehirli ve kavurucu ateşten yaratmıştık.
HİCR SURESİ 27.AYET
İNSANIN YARATILIŞ EVRELERİ
KURAN’I KERİMDE İNSANIN YARATILIŞI
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
“Andolsun biz insanı, çamurdan (süzülüp çıkarılmış) bir özden yarattık.”
” Sonra onu sağlam bir karargâhta nutfe haline getirdik.”
“Sonra nutfeyi alaka (aşılanmış yumurta) yaptık. Peşinden, alakayı, bir parçacık et haline soktuk; bu bir parçacık eti kemiklere (iskelete) çevirdik; bu kemikleri etle kapladık. Sonra onu başka bir yaratışla insan haline getirdik. Yapıpyaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir”
MÜMİNUN SURESİ 12-13-14.AYETLET
İbni Mes’ûd radıyallahu anh dedi ki:
Bize, doğru söyleyen, doğruluğu tasdîk ve kabul edilmiş olan Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem haber verdi ve şöyle buyurdu :
“Sizden birinizin yaratılışının başlangıcı, annesinin karnında kırk günde derlenir toplanır. Sonra ikinci kırk günlük süre içinde pıhtı hâline döner. Sonra da bir o kadar zaman içinde bir parça et olur. Daha sonra Allah bir melek gönderir ve melek, ona ruh üfler. Bu melek dört şeyle; anne rahmindeki canlının rızkını, ecelini, amelini, iyi biri mi, yoksa kötü biri mi olacağını yazmakla emrolunur.”
Abdullah İbni Mes’ûd der ki: Kendisinden başka ilâh olmayan Allah’a yemîn ederim ki, sizden biri, cennetliklerin yaptığı işleri yapar ve kendisi ile cennet arasında sadece bir arşın mesâfe kalır da, sonra anne karnında yazılan yazının hükmü öne geçer, cehennemliklerin yaptığı işleri yapar ve cehenneme girer. Yine sizden biri cehennemliklerin yaptığı işleri yapar ve kendisi ile cehennem arasında bir arşın mesâfe kalır; sonra anne karnında yazılan yazının hükmü öne geçer ve o kişi cennetliklerin yaptığı işleri yapmaya devâm eder de, neticede cennete girer.
Buhârî, Bed’ü’l-halk 6, Enbiyâ 1, Kader 1; Müslim, Kader 1. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Sünnet 16; Tirmizî, Kader 4; İbni Mâce, Mukaddime 10
YENİ DİRİLTİLME
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sûra iki üfleme arasında kırk vardır.” Ashâb-ı kirâm:
– Ebû Hureyre! Kırk gün mü? diye sordular.
– Bir şey diyemem, dedi. Sahâbîler:
– Kırk yıl mı? diye sordular.
– Bir şey diyemem, dedi.
– Kırk ay mı? diye sordular.
– Bir şey diyemem, dedi. (Sonra hadisi şöyle tamamladı) “Kuyruk sokumu (acbü’z-zeneb) dışında insanın bütün bedeni çürüyüp yok olur. Yeniden yaratılma işi kuyruk sokumundan başlar. Sonra Allah Teâlâ gökten bir su indirir, herkes bitkiler gibi yeniden canlanır.”
Buhârî, Tefsîru sûre (39), 3, (78), 1; Müslim, Fiten 28