HAYAT KILAVUZUM.NET BİLGİYİ HAYATA ENTEGRE EDİYORUZ..."İnternet alışveriş siteleri ,Şehir rehberleri , Belediye Otobüs,Metro,Tren saatleri ,Hastaneler, Okullar, Camiler ,Üniversiteler, Kyk Öğrenci yurtları , Otogarlar, Havalimanları, Ptt şubeleri , Noterler ve çok daha fazlası artık Hayat Kılavuzumda.... Türkiye'nin bilgi ve yaşam portalı
  1. Haberler
  2. Hastalık ve tedavileri
  3. Kalp krizi hastalığı ve tedavileri

Kalp krizi hastalığı ve tedavileri

featured
Kalp krizi hastalığı ve tedavileri

KALP KRİZİ HASTALIĞI VE TEDAVİLERİ

 

Göğüs kafesinde, göğsün orta çizgisinden biraz sola doğru bulunan ve hayati önem taşıyan kalp, kaslı bir yapıya sahiptir. Günde ortalama 100 bin kez kasılarak neredeyse 8000 litre kanı dolaşıma pompalayan organın erkeklerde ağırlığı 340 gram, kadınlarda ise 300-320 gram kadardır. Kalp yapısında oluşan herhangi bir bozukluk nedeniyle kalp kapak hastalıkları, kalp kası hastalıkları, koroner kalp hastalıkları, kalbin iltihabi hastalıkları ve kalp krizi gelişebilir. Ani ölümle sonuçlanan kalp hastalıklarının başını %75-80 oranıyla kalp krizi çeker.

     

    Kalp krizi nedir?

    Kalbi besleyen atardamarlarda gelişen herhangi bir ani tıkanma kalp kasının yeterince oksijen alamamasına neden olarak kalp dokusunda hasara yol açabilir. Kalbe kan akışından sorumlu olan atardamar duvarlarında yağ ve kolesterol gibi maddeler birikir ve plak olarak adlandırılan yapıları oluşturur. Plaklar zaman içinde çoğalarak damarı daraltır ve üzerlerinde çatlaklar oluşur. Bu çatlaklarda meydana gelen pıhtılar damarları tıkayarak kalp krizine neden olur. Zamanında ve doğru bir müdahale yapılarak damar açılmazsa kalp dokusu kaybı meydana gelir. Kayıp, kalbin pompalama gücünü azaltır ve kalp yetmezliği oluşur. Türkiye’de her yıl 200 bin kişi kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Bu oran neredeyse trafik kazası nedeniyle yaşanan ölümlerin 30 katıdır.

     

    Kalp krizinin belirtileri nelerdir?

    Kalp krizinde görülen en temel kalp krizi belirtisi kalp ağrısı olarak tabir edilen göğüs ağrısıdır. Göğüs duvarının ardında hissedilen ağrı sanki göğüs kafesine biri oturmuş hissi veren ağırlık ve baskı yapıcı tarzda künt bir ağrıdır. Batıyor hissi vermeyen ağrı hareketle ya da nefes alıp verme ile artış ya da azalma göstermez. Sol kola, boyuna, omuzlara, karın, çene ve sırta yayılabilir. Genel olarak 10-15 dakika kadar sürer. Dinlenmek ya da koroner damarları genişleten ilaç kullanmak ağrının geçmesini sağlar. Kalp krizinin diğer belirtileri arasında sıkıntı hissi, baş dönmesi, mide bulantısı, nefes darlığı, kolay yorulma ve kalp ritim bozukluğu da yer alır. Kalp ağrısı, bazen daralan bölgelerde oluşan değişikliklere bağlı olarak istirahat halindeyken de yaşanabilir ve ağrı ilaca cevap vermeyebilir. Daha uzun süren bu tarz kalp ağrıları daha kolay kalp krizine neden olabileceğinden çok daha tehlikelidir.

     

    Kalp krizi nedenleri

    Sigara içmek kalp krizi riskini artıran en önemli nedendir. Sigara içen erkek ve kadınlarda kalp krizi görülme oranı nerdeyse 3 kat daha fazladır.

    Kanda kötü kolesterol olarak tanımlanan LDL oranı ne kadar yüksekse kalp krizi geçirme riski de o kadar yüksektir. Kolesterol içeriği yüksek sakatat, sucuk, salam, sosis, kırmızı et, kızartma, kalamar, midye, karides, tam yağlı süt ürünler, mayonez, kaymak, krema, tereyağı gibi gıdalardan uzak durmak kalp krizi riskini azaltıcı etki gösterir.

    Şeker hastalığı kalp krizi riskini artıran önemli bir hastalıktır. Şeker hastalarının büyük bir çoğunluğu kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Diyabet hastalarında damar duvarlarındaki esneklik bozulur, kanda pıhtılaşma seviyesi artar ve damarın iç yüzeyindeki hücrelerin hasarı kolaylaşır. Sağlıksız beslenme ve fiziksel aktivite azlığına bağlı olarak gelişen insülin direnci şeker hastalığına ve bu durum da kalp krizi riskine sebep olur.

    Kan damarlarındaki basıncın artması yani tansiyonun yükselmesi kalp krizi riskini %50 oranında artırır.

    Yaş ile birlikte damarların yapısında bozulmalarda ve hasarlarda artış gözlenir. Bu durum kalp krizi riskini de artırır.

    Kadınlardaki östrojen hormonu kalp krizi riskine karşı koruyucudur. Bu nedenle erkeklerde ve menapoz sonrası kadınlarda kalp krizi riski daha yüksektir.

    Obezite, kan damarlarında işlev bozukluklarına, erken yaşlanmaya ve damar sertleşmesine neden olarak kalp krizi riskini artırır. Karbonhidrat ve yağ metabolizmasında bozukluklara yol açan obeziteye eşlik eden yüksek tansiyon, kolesterol ve şeker hastalığı da kalp krizi oluşumu açısından önemlidir.

    Kişinin anne, baba, kardeş gibi birinci derece yakınlarında kalp krizi öyküsü bulunması kalp krizi geçirme riskini artırır.

    Karaciğerde üretilen C-reaktif protein, homosistein, fibrinojen ve lipoptotein A gibi maddelerin kanda yükselmesi de kalp krizi riskini artırabilir.

     

    Kalp krizi tedavi yöntemleri

    Kalp krizi acil bir durumdur ve belirtiler ortaya çıktığında mutlaka tam teşekküllü bir hastaneye başvurulması gereklidir. Kalp krizi ile ilgili ölümlerin büyük bir çoğunluğu kriz başladıktan sonraki ilk birkaç saat içinde gerçekleşir. Bu nedenle hastaya tanının hızlı koyulması ve müdahalenin doğru yapılması hayati önem taşır. Kalp krizi geçiriyorsanız hemen bir yakınızı ve hastaneyi arayarak durumunuzu bildirin. Su haricinde herhangi bir yiyecek, içecek ve ilaç tüketmeyin. Ambulans gelinceye kadar ayaklarınızı kalp seviyenizin üzerine kaldırarak bekleyin. Kalp krizi nedeniyle acile gelen hastaya gerekli acil tedaviler uygulandıktan sonra hasta kardiyoloji uzmanına yönlendirilir. Doktor gerekli gördüğü durumda hastanın damarlarını kontrol etmek amacıyla anjiyo yapabilir. Anjiyo sonucuna göre ilaçla tedavi ya da cerrahi işlem olup olmayacağı doktor tarafından belirlenir.

    Kalp krizinin erken tanı ve tedavisi kalbin aldığı hasarı azaltıyor. Kesin kalp krizi tanısı konmadan önce sadece şüphe halinde bile çeşitli tedaviler uygulanıyor. Bu uygulamalar sırası ile:

    • Kan pıhtılaşmasını engellemek için aspirin
    • Göğüs ağrısını azaltmak ve kan akımını iyileştirmek için Nitrogliserin
    • Oksijen tedavisi

    Kalp krizi tanısı kesinleştirildikten sonra hekimler kalp damarlarındaki tıkanıklığı açmak için hızlıca tedaviye başlayacaktır. Bu amaçla uygulanabilecek iki tedavi yöntemi vardır;

    Biri pıhtı eritici ilaçlar (trombolitik tedavi)

    İkincisi de perkütan koroner girişimdir (koroner anjiyografi ve anjiyoplasti).

    Trombolitik tedavi

    Damar içinde oluşmuş olan pıhtıyı eritmeye yönelik damar yolu ile pıhtı eritici ilaçları uygulanması yöntemidir. Bu ilaç tedavisi kalp krizinden sonraki ilk 6 saat içinde etkilidir, tanı konar konmaz uygulanmalıdır.

    İlaçların ciddi kanama yapıcı yan etkileri olduğundan koroner anjiyografi imkanları olmayan bölgelerde yaşayan sınırlı hasta grubunda tercih edilmektedir.

    Perkütan koroner girişimler

    Tıkanmış veya daralmış olan damarları açmaya yarayan cerrahi olmayan bir yöntemdir. Kol veya kasık damarının içinden ince, plastik, ucunda balon bulunan, bir tüpün (kateter) damar içinde ilerletilmesi ve darlık seviyesine gelindiğinde balonun şişirilerek damardaki plak ve pıhtının damar duvarına yapıştırılması suretiyle tıkalı olan damarların açıldığı bir yöntemdir.

    Bu müdahale sonunda kan damarındaki kanın akımı sağlanmaktadır. İşlem sırasında darlık yerinin yıllar boyunca açık şekilde kalmasını sağlayan “stent” adı verilen kafes benzeri yapılar yerleştirilmektedir.

    Kalp krizinin diğer tedavileri ilaçlar ve sağlıklı yaşam tarzının yerleştirilmesidir. İlaçlar: Kalp krizi sonrası doktorunuz aşağıdaki ilaçlardan bir veya birkaçını sürekli olarak kullanmanızı isteyebilir.

    ADE inhibitörleri

    ADE inhibitörleri kan basıncını düşüren ve kalp kası üzerindeki baskıyı azaltan ilaçlardır. Kalp kasının kriz sonrası zayıflamasını önlemek gibi ek faydaları da vardır.

    Kan sulandırıcı ilaçlar

    Pıhtılaşma hücrelerinin birleşerek istenmeyen pıhtı oluşumunu engelleyen ilaçlardır. Ek olarak stent içinin pıhtı ile tıkanmasını da engellemeleri nedeniyle stent sonrası ez az 1 yıl süre ile kullanılmaları gerekmektedir.

    Beta blokerler

    Beta bloker ilaçlar kalbinizin iş yükünü azaltır. Ek olarak göğüs ağrısını engellemek ve yeni bir kalp krizini önlemek amacı ile de kullanılır. Ritim bozukluğunun tedavisinde de kullanılmaktadır.

    Kolesterol düşürücü ilaçları (statinler)

    Statinler kan kolesterolünüzü düşürür veya kontrol eder. Kan kolesterol düzeyinizi düşürerek yeni bir kalp krizi veya inme atağını engelleyebilirsiniz.

    Kalp ritmini kontrol eden ek ritim düzenleyici ilaçlar, kaygı düzeyinizi azaltmak için antidepresanlar veya idrar sökücü ilaçlar da verilebilir. İlaçlarınızı doktorunuzun önerdiği şekilde kullanmalı ve doktorunuz söylemedikçe tedaviyi bırakmamalısınız.

    Diğer tedaviler

    Kalp krizini tedavi etmek için koroner arter bypass grefti operasyonu da yapılabilmektedir. Koroner bypass sırasında tıkalı olan damarınızı açmak için doktorunuz aracılığı ile tıkalı olan bölgeye kan götürmesi amaçlanır.

    Yaşam tarzı değişikliği: En az ilaçlar ve uygulanan stent işlemleri kadar önemli bir konu da kalp krizi geçiren insanların sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemeleridir. Bu amaçla sigaranın bırakılması, düzenli egzersiz yapılması, sağlıklı beslenme, ideal kilonun korunması, stres yönetimi öneriliyor. Bu yaşam tarzı değişiklikleri kalp krizinin tekrarlamasını önlemede hayati önem taşıyor.

    Acil Tedavinin Hayati Önemi Var

    Kalp krizi tanısı konulduktan sonra acil tedaviye başlanması gerekiyor. Bu tedavinin iki amacı var; Kalp krizi nedeniyle yaşam kaybını engellemek ve kalp kasının zarar görmesini önlemek.

    Kalp krizi nedeniyle olan ölümlerin en büyük nedeni, ölümcül kalp ritim bozuklukları. Bunlar kalp krizinin ilk saatlerinde daha çok görülüyor. Bu nedenle kalp krizi tanısı alan hastanın koroner yoğun bakım ünitesine yatışı yapılıyor. Burada kalp işlevleri makinelerle sürekli izleniyor ve olası bir düzensizliğe hemen müdahale edilebiliyor.

    Kalp krizi tedavisinde diğer önemli amaç, tıkanan damarın açılarak kalp kasının zarar görmesini engellemek. Eğer kalp krizinin ilk 1 saati içerisinde damar açıcı tedavi uygulanabilirse, kalp kasının zarar görmesi büyük ölçüde engelleniyor. Bu nedenle tedavide ilk 60 dakika “altın saat” olarak adlandırılıyor.

    Damar daha uzun süre tıkalı kalırsa, kalp kası geri dönüşsüz şekilde hasar görüyor ve hasta kalp krizini atlatsa bile uzun dönemde kalp yetmezliği gelişebiliyor. Bu ise uzun dönemli sağ kalım ve hayat kalitesi için çok olumsuz bir faktör.

    Hastane Sonrası Bakım Çok Önemli

    Kalp krizi sonrası bakım ve tedavi çok önemli. İkinci bir kriz her zaman çok daha büyük risk taşıyor. Bu nedenle hasta taburcu olmadan önce detaylı bir risk değerlendirmesi yapılıyor. Kalp krizine yol açan faktörlerin tümü gözden geçiriliyor ve bunları ortadan kaldırmaya yönelik girişim planlanıyor.

    Bu bakımda, yaşam tarzı değişiklikleri, rehabilitasyon, diyet danışmanlığı ve ilaç tedavilerinin yer alması gerekiyor. Bu aşamada hastanın hekimiyle yakın irtibatını kesmemesi, eğitim sürecini aksatmaması ve tedavisinin bir parçası olması gerekiyor.

    Kalp krizine yol açan etkenlerle yeterince mücadele edilmezse, kalp krizinin tekrarlama olasılığı yüksek. Sigaranın bırakılması, düzenli ve kontrollü biçimde egzersizlerin yapılması, uygun diyet ile ideal kiloya ulaşılması, yüksek tansiyon, diyabet hastalığı, kan yağları yüksekliğinin tedavi edilmesi büyük önem taşıyor.

    Ayrıca verilen ilaç tedavilerine uyum sağlanması ve aksatılmaması da uzun dönem sağ kalımı ve yaşam kalitesini olumlu etkiliyor.

    Tepki Ver | Tepki verilmemiş
    0
    g_l_mse
    Gülümse
    Kalp krizi hastalığı ve tedavileri
    Yorum Yap

    Giriş Yap

    HAYAT KILAVUZUM.NET ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

    Bizi Takip Edin