İSTANBUL (İGFA) – 13. Boğaziçi Sinema Festivali, bir haftalık maratonun akabinde Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) Merve Aydın’ın sunduğu ödül merasimiyle sona erdi. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün takviyesiyle Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen şenlikte bu yıl Altın Yunus mükafatlarını; “Parçalı Yıllar” ve “Tavşan İmparatorluğu” paylaştı.
Gecede konukları selamlayan, Boğaziçi Sinema Şenliği Artistik Yöneticisi Enes Erbay, “Bu yıl beni en çok etkileyen şey; Türk sinema bölümünün, tüm farklılıklarına karşın, aslında ne kadar güçlü bir potansiyele sahip olduğunu görmekti. Bizim işimiz sırf sinemaları seçmek değil dalı bir ortaya getirecek bir yer oluşturmak. Zira lakin birbirimizi destekleyerek, birlikte üretmenin yollarını bularak ve aramızdaki görünmez duvarları kaldırarak Türk sinemasını büyütebiliriz.” diye konuştu.
Erbay; kelamlarını şöyle sürdürdü: “Bunun için önümüzdeki yıldan itibaren Bosphorus Sinema Lab’i yine hayata geçiriyoruz. Bosphorus Sinema Lab hem projelerin üretim süreçlerini destekleyecek hem de memleketler arası iştiraklerin önünü açacak güçlü bir platform olarak geri dönecek. Bununla birlikte genç sinemacıların yaratım süreçlerine nefes aldıracak, ülkemizin ruhuyla beslenen yeni bir yaratıcı geliştirme programının da hazırlıklarını yapıyoruz. Bu yıl, geçtiğimiz seneye kıyasla izleyici sayımızın yüzde 30 artması hem şenliğin büyüyen tesirinin hem de sinemaya duyduğunuz sevginin en güçlü göstergesi oldu. Bugün burada daima birlikte kurduğumuz birlik hissinin, yarın katlanarak büyümesini diliyorum.”
Gecede Ulusal Uzun Metraj, Milletlerarası Uzun Metraj, Ulusal Belgesel ve Ulusal Kısa Metraj kategorilerindeki mükafatlar sahiplerini buldu. Başkanlığını, direktör Aydın Sayman’ın üstlendiği; oyuncu Hande Doğandemir, senarist Tufan Bora, üretimci İris Tahhuşoğlu ve görüntü yönetmeni Ege Ellidokuzoğlu’ndan oluşan Ulusal Uzun Metraj Jürisi; Hasan Tolga Pulat’ın yönettiği “Parçalı Yıllar”ı En Uygun Sinema seçti. Mükafatı; sinemanın imalcileri Tayfun Burus ve Tuncay Kaymaz’la birlikte, Boğaziçi Film Festivali Başkanı Ogün Şanlıer’den alan Pulat, şöyle konuştu: “Bizim için çok yeterli bir süreçti; şenliğe ve heyet üyelerine çok teşekkür ederiz. Kostüm tasarımcımız ve birebir vakitte kız arkadaşım olan Tuba’ya ve aileme teşekkür ederim. Türk sinemasının, anlatılmamış bir devrine bakmaya, bunu yaparken bağımsız kalmaya çalıştık. Yıllar içinde bu projeyi çok defa yapma imkânı oldu fakat sömürüye, çarpıtmaya çok açık olduğu için bağımsız kalmayı tercih ettim daima. Bu hususta yıllar sonra bana inanan Tayfun Burus ve Tuncay Kaymaz’a hakikaten teşekkür ederim. Umarım bundan sonra Türk sinemasının modüllü yıllar olarak anılan devri daha fazla konuşulur. Bugünkü Türkiye’yi anlamak için o periyodu anlamak gerekiyor.”
Jüri; En Yeterli Senaryo Ödülü’ne de “Parçalı Yıllar” ile Hasan Tolga Pulat’ı layık gördü. Heyet üyesi Tufan Bora’dan mükafatını alan Pulat; hislerini şu sözlerle paylaştı: “20 yıldır dönüyordu bu öykü başımın içinde, sonunda bu öyküyle vedalaşabildim. Bu bir devir sineması, fazla konuşulmak istenmeyen bir devir. Bir yürekle o periyoda girmek istedik, bunu yaparken de bağımsız kalmak istedik, hak ettiği üzere anlatmak istedik. Ve bu süreçte çok pahalı takım arkadaşlarıyla çalıştık. 10 gün üzere kısa bir müddette süratle çekmek zorundaydık, bu yüzden takımımızdaki çok yetenekli insanların ehemmiyeti daha da fazlaydı. Başta Uzman Dikinciler olmak üzere şahane bir oyuncu takımıyla çalıştık; ki o olmasa kıssa bu kadar gerçekçi olmazdı sanırım. Ayrıyeten birlikte çalışmaktan onur duyduğum Levent Özdilek, Birinciyim Tüfekçi ve bütün oyuncular, sineması nitekim inanılır kıldı. Hepsine çok teşekkür ederim.”
13. Boğaziçi Sinema Festivali’nde Ulusal Uzun Metraj En Âlâ Direktör Mükafatı ise “Tavşan İmparatorluğu” ile Seyfettin Tokmak’ın oldu. Ödülü, jüri başkanı Aydın Sayman’dan alanTokmak; “Film yapmanın ne kadar sıkıntı olduğunu bence salondaki birçok insan yakînen biliyor. Fakat direktörün en kritik problemi; öncelikle grubunu inandırması. Ben, grubumu, bu kuvvetli kaidelerde yani hayvanlarla, küçük çocuklarla, kışın ortasında, Elazığ’da sinema yapmaya inandırdım. Onlara bu emekleri için çok teşekkür ederim. Bu mükafatı, yakın vakitte kaybettiğimiz, çok pahalı Foley sanatkarımız Murat Şenürkmez ismine alıyorum.” dedi. Sinema imalinin büyük bir sanayi olduğunu hatırlatan Tokmak; kelamlarını şöyle tamamladı: “12 Punto’da çok şey öğrendim, senaryo tabipleriyle çalıştım. Yurt dışında da pek çok yeri gezdikten sonra sinemacı yetiştirme manasında, sinemaları milletlerarası tabanda en yanlışsız yere taşıma manasında tüm 12 Punto takımına teşekkür etmem gerekiyor.”
Ulusal Uzun Metraj En Âlâ İmaj İdaresi Ödülü de Claudia Becerril Bulos’un çalışmasıyla “Tavşan İmparatorluğu”na gitti. Bulos ismine mükafatı, filmin yardımcı yönetmeni Serap Aydoğan alırken direktör Seyfettin Tokmak da teşekkürlerini şöyle lisana getirdi: “Onun için ne söylesem azdır; sonsuz teşekkürler içindeyim. Onunla birlikte sinemanın yaratımında katkısı olan 12 Punto grubuna, TRT Sinema ekibine, Kültür Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’ne ve ortak yapımcılarıma çok teşekkür ediyorum.”
“Tavşan İmparatorluğu”; direktörler Hakan Kerim Karademir, Belkıs Bayrak ve Cafer Özgül’den oluşan FİYAB Jürisi’nce verilen En Yeterli Üretimci ödülünün de sahibi oldu. Koçak, teşekkür konuşmasında “Aslında üretimci olmak isteyen biri değilim, mecburiyetten üretimci olmuş biriyim. Birçok insanın dayanağıyla bu işi yapabildim.” dedi.
Festivalin Ulusal Uzun Metraj Yarışması’nda “Kanto” sinemasındaki performansıyla Didem İnselel, En Güzel Bayan Oyuncu seçildi. İnselel’in mükafatını, sinemadaki rol arkadaşı, usta oyuncu Yıldız Kültür aldı. En Âlâ Erkek Oyuncu Ödülü ise “Bir Adam Yaratmak” sinemasındaki rolüyle Engin Altan Düzyatan’ın oldu. Oyuncu, mükafatını; “Bu kadar pahalı aday ortasından heyetin, beni layık görmesi çok gurur verici.” diyerek aldı. Düzyatan, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Oyunculuk her ne kadar yalnız ve ferdî bir meslek üzere görünse de çok büyük bir bütünün modülü. Ve bir muvaffakiyet gösterdiğinizde aslında tek başınıza göstermiş olmuyorsunuz. Fevkalade bir takımla çalıştım; benim daha güzel oynamam için ellerinden geleni yaptılar. Her birine tek tek teşekkür ediyorum. Ve sinema müddetince bana katlandığı için eşime çok teşekkürler.”
Ulusal Uzun Metraj En Yeterli Kurgu Ödülü’nün sahibi ise “Kesilmiş Bir Ağaç Gibi” sinemasıyla Naim Kanat oldu. Mükafatı, Boğaziçi Sinema Şenliği programcısı Elif Bulut Kahraman’dan alan Kanat; tüm sinema takımına teşekkür etti.
Uluslararası Heyetin favorileri; “DJ Ahmet” ve “The Love That Remains” oldu
Oyuncu Kani Kusruti, direktör Reinaldo Marcus Green, şenlik programcısı Angela Prudenzi, üretimci Nataliya Libet ve direktör Senad Şahmanoviç’ten oluşan Uluslararası Uzun Metraj Yarış Heyeti; Hasan Hadi’nin yönettiği “The Presidents’ Cake”i, En Uygun Sinema seçti. Haydi adına ödülü; Jüri Başkanı Reinaldo Marcus Green’den alan, kostüm dizayncısı Tamara Abdulrahman Bahjatnour; “Bu şahane bir an. Teşekkürler ve başka adaylara da tebrikler.” dedi.
Uluslararası kategoride En Âlâ Yönetmense “The Love That Remains” ile Hlynur Palmason oldu. Palmason’un mükafatını, heyet üyesi Angela Prudenzi’den, ses dizayncısı Björn Viktorsson aldı.
En Uygun Bayan Oyuncu mükafatı de yeniden “The Love That Remains” filmindeki rolüyle Saga Gardarsdottir’in oldu.Geceye bir görüntü iletisiyle katılan Gardarsdottir; şunları söyledi: “Az evvel bu hoş habere uyandım. Karanlık ve soğuk Reykjavik’teyim. Sizinle sıcak ve güneşli İstanbul’da olmayı çok isterdim. Herkese çok teşekkür ederim. Bu sinema, ailelere bir aşk mektubu; yaramaz çocuklara ve başı karışık yetişkinlere. Bu benim birinci oyunculuk mükafatım; çok etkilendim, kalpten teşekkür ederim.” dedi.
Georgi M. Unkovski’nin yönetttiği “DJ Ahmet” sinemasıysa geceden hem Jüri Özel Mükafatı hem de En Düzgün Erkek Oyuncu Ödülü’yle ayrıldı. En Uygun Erkek Oyuncu seçilen Arif Jakup; ödülünü, heyet üyesi Senad Şahmanoviç’ten alırken heyecanını; “Hiç beklemiyordum lakin beni layık gördüğünüz için teşekür ederim; ne söyleyeceğimi bilemiyorum.” kelamlarıyla paylaştı. Jüri Özel Ödülü ise Angela Prudenzi tarafından sinemanın oyuncularından Atila Klinche’e sunuldu.
En Uygun Belgesel; “Kavak Ağacının Gölgesinde”
Yapımcı Ringaile Lescinskiene, direktör Miriam Karlsın ve akademisyen Sefa Karataş’tan oluşan Ulusal Belgesel Müsabaka Heyeti tarafından En Düzgün Belgesel Sinema seçilen “Kavak Ağacının Gölgesinde” filminin yönetmeni Kenan Diler,ödülünü, Ringaile Lescinskiene’den aldı. Direktör; “Bana inanıp güvenen aileme ve bu yolu benimle yürüyen grup arkadaşlarıma, en kıymetlisi; ana karakterimiz Mikail’e teşekkür ederim. Belgesel sinemacılar topluluğu, bu ülkenin vicdanıdır; bu mükafatı, vicdanının sesini dinleyerek sinema üreten tüm dostlara armağan ediyorum.” diye konuştu.
Ulusal Belgesel Müsabaka Heyet Özel Mükafatı ise “Özgür Sözler: Gazzeli Bir Şair” ile Abdullah Harun İlhan’ın oldu. Sinemanın imalcisi Aslıhan Eker Çakmak; mükafatı, Miriam Karlsın’dan “Umarım Filistin de bir gün, sinemamızın isminde geçtiği üzere, özgür olur.” kelamlarıyla aldı.
Yönetmen Oben Yılmaz, oyuncu Selin Yeninci ve TRT Sinema Proje Sorumlusu Mehmet Ali Karga’dan oluşan Kısa Kurmaca Sinema Heyeti; Milletlerarası kategoride Guillermo Polo’nun yönettiği “Video Store 2001”i, En Düzgün Kısa Kurmaca Film seçti. Mehmet Ali Karga’nın verdiği mükafatı; direktör ismine alan babası; şöyle konuştu: “Buraya 25 yıl evvel bir psikoloji kongresine gelmiştim. Oğlum, İstanbul’a gideceğin i söyleyince ben de gelmek istedim; zira çok hoş bir kent. O, İspanya’ya döndü, mükafatı almak da bana kaldı. Umarım 25 yıl sonra da tekrar burada oluruz.”
Ulusal kategoride En Yeterli Kısa Kurmaca Sinema seçilen “Kesik Kulak”ın yönetmeni İsmail Hakkı Koçak; ödülünü, heyet üyesi Oben Yılmaz’dan alırken “Çok yetenekli üç tiyatro oyuncusuyla çalıştım; oyuncularıma çok teşekkür ederim.” diye konuştu.
İstanbul Medya Akademisi Genç Yetenek Mükafatı ve bu kapsamda Tolan Sinema 59 Akademisi tarafından direktörle imaj direktörüne verilen 1 yıllık sinematografi eğitim bursunun sahibi ise “Defne” sinemasıyla Hamdi Furkan Yıldırım oldu. Yıldırım, mükafatını Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Doç. Dr. Nagihan Haliloğlu’ndan aldı.
Ahmet Uluçay adına verilen Kısa Sinema Büyük Ödülü, TV Plus Yöneticisi Gülçin Alıcı Gökçe tarafından, Karim Huu Do’nun yönettiği “Ne Me Quitte Pas”’nın imalcisi Zico’ya verildi. Üretimci; “Seçki çok düzgündü, kazanmayı beklemiyorduk. Bütün haftayı burada geçirmek çok hoştu.” kelamlarıyla şenliğe teşekkür etti.
