HAYAT KILAVUZUM.NET BİLGİYİ HAYATA ENTEGRE EDİYORUZ..."İnternet alışveriş siteleri ,Şehir rehberleri , Belediye Otobüs,Metro,Tren saatleri ,Hastaneler, Okullar, Camiler ,Üniversiteler, Kyk Öğrenci yurtları , Otogarlar, Havalimanları, Ptt şubeleri , Noterler ve çok daha fazlası artık Hayat Kılavuzumda.... Türkiye'nin bilgi ve yaşam portalı
  1. Haberler
  2. Hastalık ve tedavileri
  3. Çiçek hastalığı ve tedavileri

Çiçek hastalığı ve tedavileri

featured
Çiçek hastalığı ve tedavileri

ÇİÇEK HASTALIĞI VE TEDAVİLERİ

 

Çiçek hastalığı variola virüsünün neden olduğu bir hastalık çeşididir. İsim benzerliği nedeni ile genelde insanlar suçiçeği hastalığı ile karıştırabilir. Fakat bu hastalık, suçiçeğinden çok daha ciddi seyreder. Vücutta irin dolu kabarcıklar oluşturur ve bu kabarcıklar suçiçeği hastalığının oluşturduğu kabarcıklara göre daha spesifik olduğu için doktorlar tarafından rahatça tespit edilir. Suçiçeği hastalığının oluşturduğu kabarcıklar daha yüzeyseldir ve genel olarak gövdede bulunur. Ancak çiçek hastalığının oluşturduğu irin dolu kabarcıklar daha derindir ve başta yüz olmak üzere göğüs, sırt ve kollarda derin irinli kabuklu kabarcıklar oluşmuştur. Renkleri hastalığın durumuna göre değişir.

 

 

Çiçek hastalığı nedir?

Çiçek hastalığı tarihte görülen en geniş yayılıma ve ölüme sebep olan bulaşıcı bir hastalıktır. İki türü bulunur: Variola major ve variola minor olarak adlandırılır. Variola major yaklaşık %30 öldürücüdür ve ağır seyreder. Variola minör ise daha hafif seyreder ve öldürücülük oranı %1 kadardır. Tarihte ilk aşı, çiçek hastalığının aşısıdır. Bu halk sağlığı açısından en büyük başarı olarak kabul edilir. Bu aşının bulunması erken tanı ve takipler sayesinde olmuştur.

 

Çiçek hastalığı kimde görülür?

Çiçek hastalığı insanlarda ve evcil hayvanlarda görülebilir. Çiçek hastalığı her yaş ve cinsiyette görülebilir. Bu hastalığın inkübasyon süresi 7-107 gün arasında değişir ve bu süreçte hastada bir belirti gözükmemekle birlikte bulaşıcı değildir. Hastalık belirtileri ortaya çıktığından itibaren yani vücutta kabarcıklar oluşmaya başladığında veya ateş gibi belirtiler gözüktüğünden itibaren hastalık bulaşıcıdır. Hastanın vücudunda bulunan kabarcıklardaki virüs, hastanın eşyalarıyla, sineklerle ve virüslü hava yolu ile bulaşabilir. Hastalarda 30-40 derece ateş görülür ve kırmızı izler oluşmaya başlar. Başta yüz, baş olmak üzere göğüs, sırt, kol ve bacaklarda kabarcıklar oluşur. Çiçek hastalığını su çiçeğinden ayıran en önemli fark su çiçeği lezyonunun daha yüzeysel olması ve oluşan kabarcıkların daha çok gövdede bulunmasıdır.

 

Çiçek hastalığı nasıl bulaşır?

Ateş ve döküntülerin çıkmasıyla birlikte hava yolu ile bulaş olur. Ciltteki döküntüler kaybolana kadar bulaşıcılık miktarı giderek azalır. Hasta kişilerin kıyafetlerinden ve yatak takımlarından da hastalık bulaşabilmektedir. Çiçek hastalığı olan kişilerin bulunduğu binalardaki havalandırma sistemleri ile bulaş olabilir ve bu nedenle ilk vakadan 2-3 hafta sonra salgın ortaya çıkabilir. Toplumlarda ortaya çıkan salgınlar ile çiçek hastası olan bir kişinin 5-12 kişiye çiçek hastalığı bulaştırabildiği bulunmuştur. Aşısız toplumlarda bütün bireyler hastalığa karşı duyarlıdır. Bu nedenle hızlı bulaş olur. Bu hızda bir hasta için 10 kişi olarak hesaplanmıştır.

 

Çiçek hastalığı belirtileri nelerdir?

Çiçek hastalığı olan birini doktorlar çok kolay teşhis edebilir. Çünkü bu hastalık özel bir döküntü ile birlikte ortaya çıkar. Su çiçeğinde görülen kabarcıklara benzeyen daha derin ve kabuklu içi irin dolu olan kabarcıklar ilk belirtilerden biri olarak çıkar. Bu kabarcıklar su çiçeğine göre daha büyük ve derin olduğu için hastalık bittikten sonra da büyük izler bırakır. Bu kabarcıklar başta baş olmak üzere genel olarak tüm vücutta bulunur. Kabarcıklar hastalığın seyrine ve şiddetine göre farklı renklerde oluşabilir. Bu kabartılar hastalığın ilerleyen günlerinde kurur ve dökülür. Deride içe göçük yaralar oluşmasına neden olur. Ağız, burun ve kulak içlerine kadar oluşan bu yaralar hastanın yaşamsal fonksiyonlarını büyük ölçüde etkiler. Hastaların ölüm sebebi büyük oranda hipotansiyon, kılcal damarlarda pıhtılaşma ve dolaşım sisteminde oluşan komplikasyonlardan (dokulara besin ve oksijen taşınamaması, karbondioksit ve metabolitlerin dokulardan uzaklaştırılamaması) kaynaklanır. Çiçek hastalığının başlıca belirtileri şunlardır:

Yüksek ateş

Titreme

Baş ağrısı

Karın ağrısı

Kusma

Şiddetli sırt ağrısı

 

Çiçek hastalığı tedavisi nasıldır?

Çiçek hastalığı virüsü için herhangi bir tedavi bulunmamakla birlikte yakalanma olasılığını azaltmak için korunma yöntemleri bulunur. Yapılan aşılama programları sayesinde variola virüsü yani çiçek hastalığı tamamen ortadan kaldırılmıştır. Sadece laboratuvar ortamında çalışan bireyler risk altında olabilir. Çiçek virüsüne temasta bulunduğu düşünülen kişilerin veya çiçek hastası olan bir kişi ile teması olan kişilerin teması takiben 4 gün içinde aşı olması, hastalığı geçirmesini önleyebilir veya hafif atlatmasını sağlayabilir. Ayrıca yapılan çalışmalar Cidovir’in kemoproflakside etkin olarak kullanılabileceğini ortaya çıkarmıştır.

 

Çiçek hastalığı salgınında ne yapılmalıdır?

Salgın olduğunda en önemli şey daha fazla yayılmasını durdurmaktır. Bu nedenle hastalığa sahip olan bireylere hemen tanı konulmalıdır. Salgın durumlarında yapılası gereken vakaları yani hastaları bulmak ve bu hastaların temas ettiklerini belirleyerek aşılamak gerekir. Döküntüsü olan bireylerin kimlerle temas ettiği iyi bir şekilde araştırılmalı ve aşı yapılamıyorsa 18 gün boyunca bireyin ateşi ve belirtileri  takip edilmelidir. Hastalık belirtisi gösteren bireyler izole edilmeli ve bu hastalardan örnek alınmalıdır. Geniş alana yayıldıysa kalabalık yerlerden uzak durulması gerekir. Sağlık örgütü tarafından verilen korunma önlemleri uygulanmalıdır.

Çiçek hastalığına iyi gelen şifalı bitkiler

Tıp dünyasında ki ismi Variola olan bu hastalığın bilinen ismi ise, çiçek hastalığıdır. Çoğunlukla solunum yolu ile bulaşan bulaşıcı bir hastalık olan çiçek hastalığının belirtileri ise, yüksek ateş, bitkinlik, kusma ve baş ağrısıdır.
Alabalık yağı: Ilık olan alabalık yağını döküntüler üzerine sürünüz.
Kına: 1 kaşık(tatlı kaşığı) kınayı bir bardak soğuk suyun içine koyun ve karıştırın. Çiçek hastası olan kişinin tabanlarına elde edilen suyu sürünüz.
Kuru Gül: Dövülmüş kuru gülü döküntülerin üzerine sürünüz.
Arpa Yağı: Arpa yağının ılık olmasını sağladıktan sonra, bu arpa yağını çiçek döküntülerinin üzerine sürünüz.
Şerbet: Çiçek hastalarının bol bol tüketmesi gereken şerbet ile birlikte su da tüketilmelidir.
Misvak, Kekik: Kekik ve misvakı kaynatın ve daha sonra günde bir su bardağı tüketin. Bal ile tatlandırabilirsiniz.
Antep Fıstığı, Çam Sakızı: Çam sakızını ve antep fıstığını bal ile karıştırıp macun kıvamına getirin ve 1 tatlı kaşığı miktarında günlük 3 defa tüketilir.
Zeytinyağı, Sirke: Sirkeyi zeytinyağının içine atın ve elde edilen sıvıyı döküntünün üzerine sürün.

Gül: Gül çiçekleri kaynatılır ve sonra ateşten alınıp soğuması için beklenir. Soğuduktan sonra da döküntülerin üzerine pansuman yapılır.
Çörek Otu, Bal: Bal ile birlikte öğütülmüş çörek otu macun haline getirilir. 1 tatlı kaşığı balı günde 3 defa tüketmeniz tavsiye edilir.

Çiçek Aşısı nedir, koruyuculuk süresi ne kadardır?

İlk çiçek aşısı inek çiçeği aşısıdır ve bu aşı ile hasta olmayan bireyler aşılanarak bireylerin hasta olması engellenmiştir. Daha sonra bu aşı geliştirilmeye devam etmiştir. Bu aşı aynı zamanda tarihteki ilk aşıdır ve hatta aşı anlamına gelen vaccine, ‘vacca’ kelimesinden gelir. Vacca, Latince’de inek anlamına gelmektedir. Bu aşı sayesinde günümüzde çiçek hastalığı tamamen yok olmuştur. Ayrıca bu aşılama sayesinde başka hastalıklara da çareler bulunmaya başlanmıştır. Çiçek aşısının içeriğine bakacak olursak çiçek aşısı aslında canlı bir virüs aşısıdır. Orthopox virüs ailesinden olan Variola virüsüne çok benzer. Aşının koruyucu etkisi yüksektir fakat 1999’da üretim ve depolanması Dünya Sağlık Örgütü Variola Virüs Danışma Komitesi tarafından kısıtlanmış bir aşıdır. Pek çok ülke aşı stoklarını artırma çabasında olmasına rağmen aşının bağışıklık yapabilme özelliği olabileceği düşünüldüğü için buna bakılması önerilir. Aşı üretim çalışmaları devam etmekle birlikte stoklardaki çiçek aşılarının kontrolleri de yapılır. Stoklarda bulunan aşıların yıllardır bağışıklık yaratma özelliğini (potens) kaybetmediği belirlenmiştir. Aşının koruyuculuk süresine bakacak olur isek yapılan kişiyi en az on (10) yıl süresince koruduğu tespit edilmiş. Aşılı bireylerde semptomlar daha hafif seyretmekte olup bu kişilerden daha az bulaş olduğu biliniyor.

 

Çiçek Aşısının yan etkileri nelerdir?

Aşının yan etkileri yani komplikasyonları sıktır. fakat, hastalık riski olan kişilere, hastalığın komplikasyonları göz önünde bulundurulduğunda yapılması tercih edilir. Aşının en önemli yan etkileri aşıya bağlı oluşan egzama, generalize vaccinia infeksiyonu, prograsif vaccinia infeksiyonu ve aşı sonrası ensefalittir. Ayrıca günümüzde aşılar üzerindeki çalışmalar devam ediyor. Hassas olan gruplarında aşıları kullanabilmesi için aşı ile birlikte immünoglobilinler geliştiriliyor.

 

Çiçek Aşısının kontraendikasyonları nelerdir?

Çiçek aşısı bazı gruplara yapılmamalıdır. Bu grupta bulunanları şu şekilde sıralayabiliriz:

Gebeler

İmmün yetmezliği olan bireyler

Tedavileri sırasında immün baskılayıcı ilaç kullanan hastalar

HIV(+) olanlar

Özgeçmişinde egzaması olan bireyler

Eğer bir salgın durumu varsa, bu kişilere de aşı yapılmalıdır fakat aşı ile birlikte immünoglobülin de verilmelidir. Eğer çiçek hastalığına neden olan variola virüsüne maruz kaldıysanız veya çiçek hastalığı olan biriyle temas ettiyseniz en kısa sürede sizlere en yakın sağlık kuruluşuna başvurarak durumu bildiriniz.

 

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
g_l_mse
Gülümse
Çiçek hastalığı ve tedavileri
Yorum Yap

Giriş Yap

HAYAT KILAVUZUM.NET ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin