ŞANLIURFA (İGFA) – Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Göbeklitepe’nin hafriyat çalışmaları, arkeolojik değeri ve kültürel miras pahasının tartışıldığı konferans, Viyana Diplomasi Akademisinde düzenlendi.
“Köklü Mirasın İzinde” başlıklı konferansa; Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Gürsel Dönmez, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Zeynep Kızıltan, Avusturya’nın eski Ankara Büyükelçisi Klaus Wölfer, Göbeklitepe Hafriyat Lideri Prof. Dr. Necmi Karul, Avusturya Arkeoloji Enstitüsü Yöneticisi Prof. Dr. Barbara Horejs ve Anatolity Vakfı Kurucusu Dr. Cem Kınay, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Meclis Üyeleri Ali Samar, Şerif Bozkurt, Salih Gündoğdu, Fatma Yaşar Kaplat ve Halit Yaşar Keleşabdioğlu katıldı.
Bilim, kültür ve diplomasi dünyasından çok sayıda davetlinin yer aldığı program, Göbeklitepe’nin üniversal kıymeti ve insanlık tarihine yaptığı katkıları tekrar gündeme taşıdı.
GÜLPINAR: “GÖBEKLİTEPE, İNSANLIĞIN ORTAK HAFIZASIDIR”
Konferansın açılış konuşmasını yapan Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, Göbeklitepe’nin sadece Türkiye için değil, tüm insanlık için bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Lider Gülpınar, konuşmasında, “Şanlıurfa yalnızca bir kent değil; medeniyetin beşiği, insanlığın ortak mirasının yaşatıldığı yaşayan bir hafızadır. Sahip olduğu tarihi, kültürel ve arkeolojik zenginlikleriyle adeta bir açık hava müzesi görünümündedir. Urfa o denli bir kenttir ki; neresine dokunsanız tarihe açılan bir kapı bulursunuz” dedi.
Göbeklitepe ve etrafındaki Taş Zirveler hafriyatlarının, insanlık tarihine dair bildikleri her şeyi tekrar sorgulattığını belirten Gülpınar, “Göbeklitepe, insanlık tarihine dair bildiklerimizi kökten değiştiren bir mirastır. 12 bin yıl evvel taşları yontan eller, şimdi yazıyı bilmeyen ancak manası arayan insanlığın birinci izlerini bıraktılar. Burada yalnızca taşlar değil, insanlığın birinci ortak inancı, birinci birlikte üretme isteği şekillendi” diye tabir etti.
Gülpınar, Göbeklitepe’nin insanın tabiatla, inançla ve toplumla kurduğu birinci bağları temsil ettiğini söz ederek, bu mirasın korunmasının sadece Türkiye’nin değil, tüm insanlığın misyonu olduğunu söyledi.
“GEÇMİŞİ KORUMAK, GELECEĞE İLHAM VERMEKTİR”
Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nin, Göbeklitepe’nin memleketler arası seviyede tanıtımı ve korunması için yürüttüğü çalışmalara değinen Gülpınar, “Amacımız yalnızca geçmişi korumak değil; Göbeklitepe’nin ideolojisini, yani insanın bir ortaya gelme, inşa etme ve mana arama gücünü bugünün dünyasına taşımaktır” dedi.
Konuşmaların akabinde, Şanlıurfa’nın tarihi, kültürel ve doğal zenginliklerini tanıtan bir kısa sinema gösterildi. Göbeklitepe başta olmak üzere, Karahantepe, Sayburç, Sefertepe ve Ayantepe üzere öbür Taş Doruklar hafriyat alanlarından imgeler içeren sinema, iştirakçilerin büyük beğenisini topladı.
Filmde, Şanlıurfa’nın binlerce yıllık tarih boyunca farklı medeniyetlere mesken sahipliği yapmış, kültürlerin buluştuğu bir coğrafya olduğu vurgulandı.
Konferansta Göbeklitepe kazılarına ait bilimsel sunumlar da yapıldı.
Göbeklitepe Hafriyat Lideri Prof. Dr. Necmi Karul, bölgedeki hafriyat çalışmalarında elde edilen bulguların, yerleşik hayatın başlangıcına ışık tuttuğunu belirterek, insanlığın avcı-toplayıcılıktan yerleşik tertibe geçiş sürecine dair yeni bilgiler paylaştı.
Avusturya Arkeoloji Enstitüsü Yöneticisi Prof. Dr. Barbara Horejs, “Göbeklitepe: Yüzeyin altına bir bakış”, Anatolity Vakfı Kurucusu Dr. Cem Kınay ise “Medeniyetten Kültürel Tecrübeye Global Bir Yolculuk” başlıklı sunum gerçekleştirdi.
Viyana Diplomasi Akademisi’nde düzenlenen bu konferans, Türkiye’nin kültürel mirasının Avrupa’daki tanıtımına katkı sağlarken, insanlığın ortak geçmişine dair farkındalığı güçlendirdi.
Bu ortada Viyana’da dün de “Köklü Mirasın İzinde” isimli stantla Göbeklitepe’den Harran’a, Balıklıgöl’den Urfa mutfağına kadar uzanan kadim miras, Avusturyalı fotoğraf sanatkarı Josef Polleross’un objektifinden Avrupa’ya taşınmıştı.
