HAYAT KILAVUZUM.NET BİLGİYİ HAYATA ENTEGRE EDİYORUZ..."İnternet alışveriş siteleri ,Şehir rehberleri , Belediye Otobüs,Metro,Tren saatleri ,Hastaneler, Okullar, Camiler ,Üniversiteler, Kyk Öğrenci yurtları , Otogarlar, Havalimanları, Ptt şubeleri , Noterler ve çok daha fazlası artık Hayat Kılavuzumda.... Türkiye'nin bilgi ve yaşam portalı
  1. Haberler
  2. SÖZLÜK
  3. Karayolları terimleri sözlüğü

Karayolları terimleri sözlüğü

featured

 

KARAYOLLARI TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ

Karayollarına ait terimler anlamları ile beraber aşağıda listelenmiştir

A
ada / island
Yayaların geçme ve durmalarına,
taşıtlardan inip binmelerine yarayan, trafik akımlarını düzenleme ve
trafik güvenliğini sağlama amacıyla
yapılmış olan, araçların bulunamayacağı, koruyucu tertibatla belirlenmiş bölüm ve alan.
adblue / adblue

Dizel yakıtlı ağır hizmet taşıtlarının
oluşturduğu azot oksit salınımını
azaltmak için kullanılan su bazlı üre
çözeltisi.

afuyman / scour
Köprü ayağında oyulma.

agrega / aggregate Belirli gradasyona ve kaliteye sahip kayaç parçaları, çakıl, kırmataş,
kum vb. gibi mineral malzeme veya
bunların karışımı.
ağır kusurlu araç / gross defective
Muayene sonucunda tamirine ihtiyaç duyulacak derecede eksiklikler
tespit olunan araç.
ağır taşıt / heavy vehicle
Karayolu üzerinde seyreden otobüs, kamyon, kamyon+römork ve
çekici+yarı römork tipi taşıtlar.
ahşap ızgara / wooden grid
Sağlam zemin üzerine oturan köprü temelleri altında kullanılan; zemin ile köprü temel tabanı arasında
elastomer mesnet görevi görerek,
zeminden yapıya aktarılan deprem
kuvvetlerini sönümleyen ahşap eleman.
ahşap kazık / wooden pile
Taşıma gücü zayıf ve gevşek malzemelerden oluşan zeminler üzerine
oturan köprülerin temel sistemlerinde kullanılan; zeminden yapıya
aktarılan deprem kuvvetlerini sönümleyen ve yükü sağlam zemine
aktaran ahşap elemanlar.
ahşap köprü / wooden bridge
Temel sistemi, ayakları ve döşemesi
tamamen ahşap olan köprü.
akaryakıt istasyonu / gas station,
fuel station
Araçların esas itibariyle akaryakıt,
yağ ve basınçlı hava gibi ihtiyaçlarının sağlandığı yerdir.
akıllı ulaşım sistemleri / intelligent transportation systems
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin
ulaştırma sektörüne uygulanması
(trafik yönetimi, yol kullanıcılarını
bilgilendirme, elektronik ücret toplama sistemleri vb).
aks / axle
Üzerinde bir veya daha fazla tekerleğin döndüğü, otomobil eksenine dik
bir mil.
akü / battery
Elektrik enerjisini kimyasal enerji
halinde depo ederek, devrelerine
elektrikli alıcılar bağlandığı zaman
bu kimyasal enerjiyi tekrar elektrik
enerjisine çeviren cihaz.
alıştırma / adaptation
Dere yatağından ya da sökümden
çıkarılan orijinal köprü taşlarının
birleşim yerlerinin düzeltilerek kullanılması.
aliyman / alignment
Yolun proje yatay hattındaki doğrusal kısmı.
alt geçit / underpass
Karayolunun diğer bir karayolu altından geçmesi durumu

araç muayene istasyonu
demir yolunu alttan geçmesini sağlayan yapı.
alt temel tabakası / subbase course
Üstyapı temel tabakasını taşımak
üzere taban zemini üzerine yerleştirilen, belirli fiziksel özelliklere sahip
granüler malzemeden oluşmuş üstyapı tabakası.
alüvyal zemin / alluvial soil
Akarsuların süspansiyon içerisinde
taşıması ve bunu takip eden sedimantasyonla çökerek oluşan zemin.
ampatman / encasement
Kademeli temel.
ana kiriş / diaphragm
Köprünün taşıyıcı boyuna kirişi.
ana kontrol merkezi / main control center
Otoyol ücret toplama sistemlerinin
ve trafik yönetim sistemlerinin bağlı
olduğu genel merkez.
ana yol / main road (arterial road)
Ana trafiğe açık olan ve bunu kesen karayolundaki trafiğin bu yolu
geçerken veya bu yola girerken ilk
geçiş hakkını vermesi gerektiği işaretlerle belirlenmiş karayolu.
analiz süresi / analysis period
İlk inşaat ve ileride yapılacak takviye dahil olmak üzere, değişik projelendirmelerin ekonomik karşılaştırmalarının yapıldığı zaman dilimi.
ankraj yapılması / anchorage
Uygulanan çekme yükünün yük taşıyan tabakaya aktarılması.
anroşman / riprap
Köprü ayaklarını ve akarsu kenarındaki yapıları oyulmaya karşı koruyan iri taşlarla yapılan tahkimat
çeşidi.
antifriz / antifreeze
Suyun donma sıcaklığını düşürüp,
motorun soğuk havalarda zarar görmesini önlemek amacıyla motorun
soğutma suyuna katılan etilen glikol
gibi maddeler.
anyonik bitüm emülsiyonu / anionic bitumen emulsion
Bitüm emülsiyonlarında kullanılan emülgatörlerin bitümde çözünen kısmı negatif yüklü ise üretilen
emülsiyon anyonik bitüm emülsiyonudur.
aplikasyon / application
Yol ekseninin veya yapının araziye
uygulanması.
ara soğutma / intercooling, aftercooling
Turboşarjerden silindirlere giden
havanın havayla (intercooling) veya
suyla (aftercooling) soğutulması.
araba / car
Tekerlekli, motorlu veya motorsuz
her tür kara taşıtı.
araç / vehicle
Karayolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz ve özel amaçlı taşıtlar
ile iş makineleri ve lastik tekerlekli
traktörlerin genel adı.
araç geçme / passing
Trafikte aynı yönde seyreden araçlardan arkada bulunan aracın öndeki araç ya da araçları soldaki şeritten geçmesi.
araç muayene istasyonu / vehicle
inspection station
Araçların niteliklerinin tespit ve
kontrol edildiği, bunun için gerekli
cihaz ve personeli bulunan ve araç
muayenesinin yapıldığı ve muayene

araç muayene raporu
kanallarının olduğu sabit yapıdaki
tesisler.
araç muayene raporu / vehicle inspection report
Karayolu araçlarının özellikleri ve
teknik bilgiler ile muayene sonuçlarının yer aldığı/işlendiği belge.
araç sahibi / vehicle owner
Araç için adına yetkili idarece tescil
belgesi verilmiş veya sahiplik veya
satış belgesi düzenlenmiş kişidir.
araç tartı istasyonu / vehicle weighstation
Araçların yüklü veya yüksüz olarak
sabit veya taşınabilir cihazlarla tartıldığı yer.
araştırma çukuru / test pit
Yerinde deney yapmak ve örnek almak için açılmış olan çukurlardır.
arazi deneyi / in-situ test
Zemin ve kayaların bazı mühendislik özelliklerinin arazide belirlenmesine yönelik olarak yapılan deney.
arazi taşıtı / land vehicle
Karayolunda yolcu veya yük taşıyabilecek şekilde imal edilmiş olmakla
beraber bütün tekerlekleri motordan güç alan veya alabilen motorlu
taşıt.
arazöz kamyon / sprinkler truck
Sulama kamyonu.
arızi servis / occasional service
Düzenli yolcu taşımacılığı ve mekik
servis tanımlarına girmeyen servis.
ariyet malzemesi / borrow material
Yarmadan çıkan malzemenin dolgu
için yeterli miktarda veya uygun
nitelikte olmaması halinde uygun
bir malzeme ocağından alınan malzeme.
ariyet ocağı / borrow pit
Ariyet malzemesinin temin edildiği
ocak.
arka dikiz aynası / rear view mirror
Arkadan gelen araçları görmeyi sağlayan ayna.
arkadan çarpmalı kaza / rearend collision
Aynı yönde giden araçlardan arkadan gidenin önündeki bir araca
çarpması sonucu meydana gelen
kaza tipi.
arşivolt (süs kemeri) / archivolt
Taşıyıcı kemerin üzerinde ve ona bitişik olarak yapılan dekoratif amaçlı
dışa taşkın kemer.
art çekim / post tension
Kalıbın içine yerleştirilen öngerme
donatılarının, beton döküldükten
sonra, beton yeterli mukavemeti kazanınca germe işleminin yapılması.
asfalt betonu / asphalt concrete
Belirli gradasyondaki agrega ve filler ile bitümlü bağlayıcının belirli
şartlarda karışımından meydana
gelen yüksek niteliğe sahip bir sıcak
karışım.
asfalt distribütörü / asphalt distributor
Bitüm emülsiyon püskürtme makinesi.

asfalt emülsiyonu / asphalt emulsion
Bitümün su içinde uygun emülgatörler aracılığıyla dağılması ile oluşan
malzeme.
asfalt kaplama / asphalt pavement
Mineral agrega ile bitümlü bağlayıcının karışımı ile elde edilen yol
kaplaması.
asfalt kazıyıcı / asphalt milling machine
Ömrünü tamamlamış bitümlü sıcak
karışım tabakalarının kazınması
amacıyla kullanılan araç.
asfalt plenti / asphalt plant
Bitümlü sıcak karışım üretim tesisi.
asfalt yol / asphalt road
Karışım formülüne göre; kırılmış ve
elenmiş değişik gradasyonda agrega ile bitümlü bağlayıcının plentte
karıştırılarak temel üzerine, projesindeki profil ve en kesitine uygun
olarak yapılan yol.
asfalt yüzey tabakası / asphalt
surface course
Bir asfalt kaplamanın genellikle
aşınma tabakası olarak da isimlendirilen en üst tabakası.
asma köprü / suspension bridge
Gelen yükün taşıyıcı halatlar aracılığıyla ana taşıyıcı kabloya ve ankrajlar vasıtasıyla zemin veya kayaya
aktarıldığı köprü tipi.
astar tabakası / prime coat
Emici bir yüzeye uygulanmış, düşük
vizkositeli sıvı asfalt.
aşındırıcı / abrasive
Kar ve buz mücadelesinde kullanılmak üzere en büyük dane boyu 9,5
mm’den büyük olmayan elenmiş
kum, kırılmış elenmiş ocak taşı, cüruf vb. malzemeler.
aşınma (malzemede) / abrasion
Yapı malzemelerinin yüzeylerinin
çeşitli etkiler (hava, su vb.) nedeniyle bozulması.
aşınma tabakası / wearing course
Binder tabakası üzerine gelen ve
üstyapının en üst tabakasını oluşturan bitümlü sıcak karışım tabakası.
ATA karnesi / ATA (temporary admission) carnet
Uluslararası ATA sözleşmesi ve eşyanın yurt dışına çıkarılma amacına
göre farklılık gösteren ek sözleşmeler kapsamında, taraf ülkeler arasında, başka herhangi bir belgeye
gerek duyulmaksızın, eşyanın geçici
olarak ithalat ve ihracatını sağlayan
gümrük belgeleri.

ataşman (makinede) / attachment
Makineye takılarak, farklı işlerin
yapılmasına olanak sağlayan ilave
teçhizat.
avan proje / preliminary design
Projenin uygulamadan önceki, kesinleşmemiş hali.
ayırıcı / separator
Taşıt yollarını veya yol bölümlerini birbirinden ayıran, bir taraftaki
taşıtların diğer tarafa geçmesini
yasaklayan, engelleyen veya zorlaştıran karayolu yapısı, trafik tertibatı
veya gereci.
ayrılma şeridi (yavaşlama şeridi) / deceleration lane
Bir platformdan ayrılacak olan bir
taşıtın hızlı trafik akımından ayrıldıktan sonra ilerideki kurba güvenle
girmek için yavaşlamasını sağlayan
bir hız değiştirme şeridi.
azami ağırlık / maximum weight
Taşıtın güvenle taşıyabileceği azami
yükle birlikte ağırlığı.
azami dingil ağırlığı / maximum
axle load
Araçların karayolu yapılarında güvenle ve yapıya zarar vermeden
geçebilmeleri için saptanan dingil
ağırlığı.
azami toplam ağırlık / maximum
total weight
Araçların karayollarında güvenle ve
yapıya zarar vermeden geçebilmeleri için saptanan toplam ağırlık.
baba taşı / king post stone
Köprübaşlarına ve korkuluğun başlangıç kısımlarına konulan özellikli
taşlar.
B
bağ kirişi / transverse beam
Kolonların burkulmasını önlemek
için, kolonlar arasına yapılan altyapı
elemanı.
bağlantı pimi / king pin
Yarı römorkun çekicinin beşinci tekeri ile bağlantısını sağlayan ve dövme çelikten mamul bir parça.
bağlantı yolu / link road
Bir kavşak yakınında karayolu taşıt
yollarının birbirine bağlanmasını
sağlayan, kavşak alanı dışında kalan
ve tek yönlü trafiğe ayrılmış olan karayolu kısmı.
bakım ekibi / maintenance team
Şube hudutları içindeki yollarda bakım ve onarım hizmetlerini yürütmek üzere bakım işçilerinden oluşturulan ekip.
bakım işçisi / maintenance worker
Bakım hizmetlerini yerine getiren
sanat sınıfı personel.
bakımevi / maintenance center
Şube şefliklerine bağlı olarak yol bakım hizmetlerini yürüten birim.
banket / shoulder
Yaya yolu ayrılmamış karayolunda,
taşıt yolu kenarı ile şev başı veya
hendek iç üst kenar arasında kalan
ve olağan olarak yayaların ve hayvanların kullanacağı, zorunlu hallerde de araçların faydalanabileceği
kısım.
barbakan / weep hole
Yapının arkasından gelen suyu boşaltmak üzere istinat duvarları üzerinde bırakılan drenaj elemanı.

basık sivri kemer / lowered pointedarch
Üzengi çizgisini beşe bölerek ortadaki bölümün iki noktasından karşılıklı olarak çizilen daire yaylarının
kesişmesi ile meydana gelen ve Türk
mimarisinde çok kullanılmış olan
kemer tipi.
basit kirişli köprü / simple beambridge
İki serbest uçtan elastomer mesnetlere oturan ve sürekli olmayan
(moment aktarmayan) ana kirişlerle
yapılan köprü sistemi.
basit plak köprü / simple slabbridge
İki serbest uçtan elastomer mesnetlere oturan ve sürekli olmayan (moment aktarmayan) beton plak döşeme ile yapılan köprü sistemi.
başkası hesabına yapılan taşıma / transport for the account of
someone else
Bir taşımacılık işletmesi tarafından
ücreti alınmak suretiyle gerçekleştirilen taşıma işlemi.
başlangıç-son etüdü / origin-destination study
Bir bölgedeki yolcu ve yük trafiğinin
seyahat başlangıç ve bitiş noktaları
hakkında bilgi toplama amaçlı yapılan etüt. Yol kenarı anket uygulama
yöntemi, plaka kayıt yöntemi, posta
ücreti ödenmiş kartlar yöntemi gibi
çeşitli yöntemler uygulanır.
başlık kirişi / bent cop
Köprü ayaklarının üzerinde bulunan ve ana kirişleri taşıyan altyapı
elemanı.
bekoloder, bekokepçe / backhoe loader
Önünde yüklemeyi sağlayan kepçe,
arkada kazıcı kısımdan oluşan iş
makinesi.
beşinci teker (çeki tablası) /fifth wheel
Çekici kamyon şasileri üzerinde,
aracın boyuna monte edilmiş ve yarı
römorkların bağlantı pimi (king
pin) adı verilen bağlantı elemanını
içine güvenli bir şekilde kilitleyecek
halde tasarlanmış olan bir parça.
beton / concrete
Çimento, agrega, su ve gerektiğinde kimyasal ve mineral katkıların
uygun oranlarda ve homojen olarak
karıştırılmasıyla oluşturulan, başlangıçta plastik kıvamda olup şekil
verilebilen, zamanla çimentonun
hidratasyonu ile katılaşıp sertleşerek mukavemet kazanan bir yapı
malzemesi.
beton katkı malzemesi / concrete
additives
Betonun bazı özelliklerini iyileştirmek veya betona özel nitelikler kazandırmak amacıyla kullanılan ince
malzeme.

beton kemer köprü / concrete arch bridge
Ana açıklığı kemer şeklinde olan, basınca çalışan köprü sistemi.
beton sökülmesi / peel off
Betonun çeşitli nedenlerle ufalanıp
dökülmesi.
bezeme (süsleme) / ornament
Mimarlık ürünü ve her tür kullanım
eşyası üzerinde süsleme amacıyla
yapılan çalışmaların tümü.
bifuel araç / bi-fuel vehicle
İki farklı yakıt ile çalışabilen araç.
Farklı yakıtlar farklı depolarda muhafaza edilirler. Yakıtlardan biri
benzin veya mazot, diğeri ise CNG ,
LPG veya hidrojendir.
bilgi işaretleri / informatory signs
Yol kullanıcılarını, yol ve çevresi ile
yol güzergâhında bulunan yerleşme
birimleri ve yolculuk sırasında gerekebilecek diğer yardımcı hizmetler
hakkında bilgilendiren işaretler.
binder tabakası / binder course
Temel tabakası üzerine gelen bitümlü sıcak karışım tabakası.
binek oto / riding automobile
Esasen insan taşıma amacına yönelilk olarak tasarlanmış otomobil.
birim iş / unit work
Keşif özetinde ismi ve fiyatı bulunan, ölçü ve ödenmesi ayrı yapılan iş
kısımları.
birim maliyet / unit cost
Yol bileşenlerinin yapım, bakım, işletme vb. harcamalarının birim cinsinden maliyeti.
birim taşıt / unit vehicle
Yarı römorku veya römorkuyla birlikte çekiciyi veya araç tescil belgesinde “römork takabilir” ifadesi
varsa römorkuyla birlikte veya tek
başına kamyonu ifade eden terim.
bisiklet / bicycle
En çok 3 tekerleği olan ve üzerinde
bulunan insanın adale gücü ile pedal
veya tekerleği döndürmesi suretiyle
hareket eden ve yolcu taşımalarında
kullanılmayan motorsuz taşıt.
bisiklet yolu / bicycle road, cycle track
Karayolunun, sadece bisikletlilerin
kullanmalarına ayrılan kısmı.
bitüm / bitumen
Ham petrolün rafine edilmesinden
elde edilen ya da doğal asfalt olarak
bulunan, hemen hemen ya da tamamen toluende çözünen ve ortam sıcaklığında çok viskoz ya da katıya yakın olan, görünürde buharlaşmayan,
adeziv ve su geçirmeyen malzeme.
bitüm emülsiyonu / bitumen emulsion
Bitümün su içinde uygun emülgatörler aracılığıyla dağılması ile oluşan
malzeme.
bitümlü bağlayıcı / bituminous
binder
Ana bileşeni bitüm olan bağlayıcıların tümünü kapsayan malzeme.
bitümlü temel tabakası / bituminous base course
Bağlayıcı veya bağlayıcısız bir temel
tabakası üzerine inşa edilen bitümlü
bağlayıcılı sıcak karışım tabakası.
bombe (yol çatı eğimi) / camber
Yol platformundaki suların yüzeysel
drenajını sağlamak amacıyla yol enkesitinde eksenden iki kenara doğru
uygulanan negatif eğim.

bordür / kerb, curb
Kaldırım ve refüjleri yoldan ayırmak
ve yol yüzeyine gelen suları rögarlara iletmek vb. amaçlarla, kaldırım ve
refüj kenarlarına dizilen çeşitli boy
ve kesitlerde betondan imal edilen
yapı elemanı.
bosaj / bossage
Antik duvar örgüsünde dikdörtgenler prizması biçiminde yontulmuş
taş bloklarının hafif dışbükey bırakılmış, kaba ya da düz olarak işlenebilen ön yüzlerine verilen ad.
boş giriş / unladen entry
Boş bir aracın yük veya yolcu almak
ve aracın kayıtlı olduğu ülke topraklarına bu yük veya yolcuyu bırakmak için diğer ülkenin topraklarına
girmesi.
boşaltma / unloading
Yükün araçtan indirilmesi.
boşaltma gözü (hafifletme
gözü) / discharcing cell
Feyezan durumunda çalışan ve aynı
zamanda köprü ayaklarına aktarılan yükleri azaltmak amacı ile açılmış göz.
boşluklu plak köprü / hollow slab
bridge
Tabliyesinde boşluk bulunan köprü.
kiriş köprü / bowstring
girder bridge
Ana taşıyıcı sistemi beton kemer
olup, ara çubuklar ile üstyapıyı taşıyan köprü sistemi.
boya ve cam küreciği tabancaları / paint and glass bead spray gun
Boya ve cam küreciğinin yola atılmasını sağlayan ekipmanlar.
boykesit / profile, longitudinal
section
Yol ekseninin düşey düzlemdeki izdüşümü veya kotlu yol ekseni.
boyuna devamlı çizgi / longitudinal continuous line
Şerit çizgilerinde boyuna devamlı
çizgi trafikte seyir halinde taşıtların
önündeki araçları geçmemeleri gerektiğini belirtir.
boyuna kesikli çizgi / longitudinal dashed line
Trafikte seyir halinde taşıtların
önündeki taşıtları geçebileceklerini
belirten çizgi.
boyuna paralel devamlı iki
çizgi / longitudinal double continuous line
Trafikte seyir halinde her iki yöndeki trafikte de öndeki araçların geçilemeyeceğini belirten çizgi.
bölünmüş yol / dual carriageway,
divided road
Bir yöndeki trafiğe ait taşıt yolunun
bir ayırıcı ile belirli şekilde diğer
yöndeki taşıt yolundan ayrılması ile
meydana gelen karayolu.
brükner / mass haul diagram
Yarmadan dolguya veya ariyetten
dolguya ve yarmadan depoya yapılacak en ekonomik taşımaların ve
bunların mesafelerinin grafik gösterimi.
buzla mücadele / ice removal
Yağan karın buzlaşmasını ya da yol
sathındaki nemin ve suyun buzlaşmasını önlemek amaçlı tuz yada tuzaşındırıcı ile yapılan çalışma.
büz (boru) menfez / pipe culvert
Yüzeysel drenaj için kullanılan daire
kesitli demirsiz yapılar.
C
canlı bitkisel siper / living tree
fence
Bitkisel kar siperi.
cep / lay-bay
Taşıtların kısa süreli duruşlar için
faydalandıkları belirli uzunluktaki
genişletilmiş yol kısmı.
CMR belgesi / CMR road waybill
CMR anlaşmasının hükümlerini kabul eden ülkelerce kullanılan bir karayolu taşıma belgesi.
Ç
çaplanmış moloz taş / hammerdressed rubble stone
Kenarları çekiçle düzeltilmiş dikdörtgen ya da çok kenar yüzlü düzgün yüzeyli taş.
çarpacak / bolster
Taşların kenarlarındaki fazlalıkları
düzeltmekte kullanılan geniş ağızlı
taşçı aleti.
çarpma yastığı / crash cushion
Genellikle refüj başlarında kullanılan
ve kaza anında aracın içerisinde bulunanların maruz kalacağı şiddeti azaltacak şekilde tasarlanan ekipman.
çatlak / cracks
Asfalt kaplamanın taşıma gücünü
kaybetmesi sonucu yüzeyde oluşan
bozulma şekli.
çatlakların doldurulması / crack
sealing
Yol üstyapısındaki çatlakların bitümlü bağlayıcı malzeme ile doldurulması.
çevresel etki değerlendirmesi
(ÇED) ön raporu / draft environmental impact assessment (DEIA)
Çevresel etki değerlendirmesi çalışmalarının sonuçlarını içeren ön
rapor.
çekici / truck tractor, road tractor
Römork ve yarı römorkları çekmek
için imal edilmiş olan ve yük taşımayan motorlu taşıt.
çekme kazığı / tension pile
Köprü temellerinde kullanılan ve
kirişi kendine doğru çekerek sıkı bir
zemine sabitleyen kazık.
çelik ağ / steel wire mesh
Taşıt yoluna şevlerden taş, kaya vb.
düşmesini engellemek amacıyla kullanılan tel ağ.
çelik kafes kirişli köprü / steel
truss girder bridge
Değişik tiplerdeki profilli demirlerin üçgenler oluşturacak şekilde
levhalara bağlanması suretiyle imal
edilen ana kirişlerle yapılan köprü
sistemi.
çelik kirişli köprü / steel bridge
Kirişleri çelik malzeme ile yapılan
köprü.
çok bölmeli gaz konteyneri
çelik kutu kesitli köprü / steel
bax girder bridge
Üstyapısı çelik saclardan kutu şeklinde oluşturulan köprü sistemi.
çerçeve kiriş köprü / rigid frame
beam bridge
Üstyapısı ile altyapısı monolitik (beraber) çalışan ve kiriş ile tasarlanan
köprü sistemi.
çerçeve plak köprü / rigid frame
slab bridge
Üstyapısı ile altyapısı monolitik (beraber) çalışan ve tabliyesi plak olan
köprü sistemi.
çevre yolu / peripheral road
Transit trafiğin kent merkezine girmeksizin geçişini sağlamak amacıyla yapılan ve kenti kuşaklayan
karayolu.
çığ durdurucular / avalanche
arresters
Çığın akışını yavaşlatmak ve durdurmak amacıyla çığ birikme bölgesinin üst sınırına yakın inşa edilen
yapılar.
çığ engelleri / avalanche retarders
Çığ patikalarına inşa edilen, çığın
hareket enerjisini dağıtarak çığ birikme bölgesinin küçültülmesini
sağlayan yapılar.
çığ saptırıcı yapılar / avalanche
deflectors
Çığın akış yönünü değiştirmek amacıyla inşa edilen sedde ve duvarlar.
çığ tüneli / snow shed
Yolu çığ etkilerinden korumak amacıyla yapılan tünel.
çıkmalı kirişli köprü / cantilever
beam bridge
İlk mesnedin solunda, ikinci mesnedin sağında konsolu olan kirişli köprü sistemi.
çıkmalı plak köprü / cantilever
slab bridge
İlk mesnedin solunda, ikinci mesnedin sağında konsolu olan plak tabliyeli köprü sistemi.
çift tamburlu asfalt silindiri /
double drum asphalt roller
Metal yüzeyli iki adet silindire sahip
asfalt düzleme aracı; çift bandajlı yol
silindiri.
çimento / cement
Su ile karıştırıldığında hidratasyon
reaksiyonları ve prosesler nedeniyle priz alan ve sertleşen bir hamur
(pasta) oluşturan, sertleşme sonrası suyun altında bile dayanımını ve
kararlılığını koruyan, inorganik ve
ince öğütülmüş hidrolik bağlayıcı.
çimento şerbeti / grout
Çimentolu akıcı harç.
çizgi çimlendirme / stripe sodding
Dolgu şevlerinde çim parçalarının
yola paralel olarak çizgiler halinde
yerleştirilmesi işlemi.
çizgisel harita / graphical, analog
map
Dijital özelliği olmayan harita, analog harita.
çizgisel yük / line load
Doğrusal yayılı yük.
çok bölmeli gaz konteyneri /
multiple element gas container
Bir bağlantı elemanıyla birbirine
bağlanan ve sabit bir yüzeye veya
yere tutturulmuş birden fazla bölüm
veya eleman içeren yapı.

çok şeritli yollar / multilane roads
Her bir yöndeki trafik için en az iki
şeridi bulunan ve 3 km’den daha kısa
olmamak koşulu ile trafiğin periyodik olarak kesintiye uğratılabileceği
erişim kontrolsüz veya yarı kontrollü karayolları.
çökme (kaplamada) / falling
down
Çatlakları kapsayan veya kapsamayan ve esas kaplama sathına nazaran alçakta kalmış nispeten küçük
boyuttaki yerler.
çörten / gargoyle, drainpipe
Köprü döşemelerinin üzerine gelen
kar ve yağmur sularını köprüden
uzaklaştırmak için yapılan, tempan
duvarlarından dışarı doğru uzanan
yonu taşı oluk.
çürütme (tarihî köprüler) /
extraction
Sökülmesi mümkün olmayan yerlerde yonu taşı imalatın etrafındaki
sağlam olan taşlara zarar vermeden
gerekli görülen yerlerde yeterli derinlikte taşın alınarak yerine sağlam
taşların yerleştirilmesi işi.
D
dağ geçidi / mountain pass
Bir dağ ya da tepe sırasında, bir taraftan öbür tarafa geçiş imkânı tanıyan alçak noktaya verilen isim.
dağıtım işletmecisi / distributor
Tek parçada en fazla 5 kilogram
ağırlığındaki kargoların kısa sürede
kapıdan kapıya kendi nam ve hesabına dağıtımını yapan gerçek ve tüzel
kişiler.
dairesel kemer / circular arch
Yarım çember biçiminde, yarıçapı ile
yüksekliği eşit olan kemer.
damıtma (destilasyon) / distillation
Bitümlü malzemelerin, belirtilmiş
sıcaklıklarda buharlaşan miktarı ile
kalıntının miktar ve niteliğini tayin
etmek.
damper kasa / dump box
Kamyonlara özel hidrolik donanımı
sayesinde, kasa içindeki dökme yükün boşaltılabilmesi için 45 derecelik eğim alabilen kasa tipi.
damperli kamyon / dump truck
Kasasını arkaya ya da yana yatırarak
yükünü boşaltabilen kamyon türü.
dayanma yapıları / retaining
structures
Yol platformunun tasarım standartlarına uygun olarak yerleştirilebilmeleri için her iki tarafında yeryüzü kotlarında fark yaratmak üzere
hazırlanan; köprü kanat duvarları,
kazılara destek, doğal topografyaya
dolgu şevinin paralel gitmesi veya
kamulaştırma nedeniyle şevi sınırlandırmak amacıyla tasarlanan destek yapıları.
debi / flow
Akarsuyun herhangi bir kesitinden
birim zamanda geçen su miktarı.
debriyaj / clutch
Motorla vites kutusu arasındaki irtibatı keserek vites değiştirme olanağı sağlayan aktarma organı.
debuşe / debushing
Köprü ve menfezlerde suyun geçişine ayrılan kesit.

dingil eşdeğerlik faktörü
demiryolu geçidi (hemzemin
geçit) / railway crossing (level
crossing, grade crossing)
Karayolu ile demiryolunun aynı seviyede kesiştiği bariyerli veya bariyersiz geçit.
dengeli konsol / balanced cantilever
Yapım tekniği açısından, kirişlerin
ayağın her iki tarafına doğru eşit
uzunluktaki imalatla ilerleyen bir
köprü yapım sistemi.
depo alanı / waste deposit
Yarma fazlası veya niteliksiz kazı
malzemesinin depolanacağı alan.
depo malzemesi / waste material
Yarma fazlası veya niteliksiz kazı
malzemesi.
deprem takozu / shear key
Köprülerde deprem etkilerini sönümleyecek yapı elemanı.
derivasyon / derivation
Çalışma alanını kuruya almak için
suyun yönlendirilmesi işlemi.
derz / joint
İki yapı gereci, elemanı ya da yapının
iki bölümü arasında kalan aralık.
derz dolgusu / joint filler, sealer
Ek dolgusu, macun.
dever / superelevation
Yatay kurplarda merkezkaç kuvveti
nedeniyle taşıtların dışarıya savrulmalarını önlemek için yol platformuna uygulanan enine eğim.
devlet yolu / state road
Belediyeler veya diğer kurumların
sorumluluğunda bulunan yollar dışında kalan ve transit trafiği illere,
limanlara, tersanelere, havaalanlarına, demiryolu istasyonlarına ve
sınır kapılarına kesintisiz olarak
ulaştıran ana karayolu.
dış boylama kiriş / fascia beam
diferansiyel / differential
Bir akstaki iki teker arasındaki devir dengesini sağlayan aksam.
dikiz aynası / rear-view mirror
Arkadan gelen araçları görmeyi sağlayan ayna.
dilatasyon / expansion
Genleşme, genişleme.
dinamometre / dynamometer
Motorun çıkış gücünü ölçen bir alet,
motor test cihazı, bremze tezgâhı.
dingil / axle
Tekerleklerin merkezinden geçen ve
taşıtın altına enlemesine yerleştirilmiş mil, aks.
dingil ağırlığı / axle load
Araçlarda aynı dingile bağlı tekerleklerden karayolu yapısına aktarılan ağırlık.
dingil ağırlığı etüdü / axle load
survey
Karayolu üzerinde seyreden ağır
taşıt trafiğinin, karakteristik özelliklerini yol üstyapılarının projelendirilmesinde kullanılacak taşıt eşdeğerlik faktörlerini ve karayolu yük
taşımalarını tespit etmek amacıyla
dingil ağırlığı değerlerinin belirlenmesi için yapılan etüt.
dingil aralığı/dingil açıklığı /
wheelbase
Birbirini takip eden tekerleklerin
merkezleri arasındaki mesafe.
dingil eşdeğerlik faktörü / axle
load equivalency factor
Belirli bir dingil yükünün bir üstya-

direksiyon
pıya yaptığı etkiye (zarar faktörü)
eşit bir etki oluşturan standart dingil yükü (8,2 ton) tekerrür sayısı.
direksiyon / steering
Taşıta istenilen yönü vermeye ve taşıtı belirli bir doğrultuda götürmeye
yarayan düzenek.
direksiyon simidi / steering wheel
Sürücünün uyguladığı hareketle direksiyon milinin dönmesini sağlayan parça.
dolduran / filler
Tehlikeli maddeleri tanklara, tankerlere, mobil tanklara ya da tank
konteynerlere, batarya tanklara, çok
bölmeli gaz konteynerine, bir araca
veya büyük ya da küçük bir konteynere dökme olarak dolum yapan işletme.
dolgu / fill
Yol gabarisinin proje düşey hat (kırmızı hat) kotlarına uygun olarak teşkil edilebilmesi amacıyla yapılan ve
doğal zemin ile yol üstyapısı arasında kalan kısmı.
donatılı zemin / reinforced earth
Projede gösterilen veya idare tarafından belirtilen yerlerde, kamulaştırma alanının sınırlı olduğu yerlerde, köprü kenar ayakları çevresinde
vb. yerlerde temel betonu üzerine,
prekast yüzey elemanlarının (panel), geri dolgu tabakalar içerisine
yerleştirilen yüksek aderanslı sıcakdaldırma galvaniz kapamalı çelik şeritler veya yüksek çekme dayanımlı
plastik şeritlere bağlanması ile inşa
edilen yapı.
dönel kavşak / roundabout
Trafiğin bir orta ada etrafındaki
platformda tek ve saat ibresinin aksi
yönünde hareket ettiği üç veya daha
fazla yolun birleşmesiyle oluşan eşdüzey kavşak.
döşeme (tarihî köprüler) / floor
Üzerinden araçların ve insanların
geçtiği, genellikle kesme taş veya arnavut kaldırımı tarzında taş malzeme ile kaplanan köprü bölümü.
drenaj / drainage
Yağmur, kar veya dolu olarak yol
yüzeyine veya yakınına düşen yüzeysel sular ile yeraltı sularının yola
zarar vermeyecek biçimde uzaklaştırılması.
drenaj alanı / drainage area (basin)
Topoğrafik olarak sınırları belli ve
içindeki bütün yüzey sularını belirli
bir yönde boşaltan arazi parçası.
duktilite / ductility
Çekilerek uzatıldığı zaman büyük
gerilmeler altında kopmaya karşı
malzemenin gösterdiği direnç.
durak / stop
Kamu hizmeti yapan yolcu taşıtlarının yolcu veya hizmetlileri bindirmeleri, indirmeleri veya duraklamaları için yatay ve düşey işaretlerle
belirlenmiş yer.
duraklama / standing
Trafik zorunlulukları dışında araçların, yolcu indirmek ve bindirmek,
eşya yüklemek, boşaltmak veya
beklemek amacı ile kısa bir süre için
durdurulması.

durma / stopping
Kırmızı ışık, yetkililerin dur işareti,
yol kapanması gibi her türlü trafik
zorunlulukları nedeni ile aracın durdurulması.
duruş görüş mesafesi / stopping
sight distance
Sürücülerin bir tehlikeyi fark edip
durabilmeleri için gerekli mesafe.
duyarlılık analizi / sensitivity
analysis
Bir projenin kapsamında yer alan
değişkenlerin projenin fayda ve maliyetlerini nasıl ve ne derecede etkileyeceğini belirlemek için yapılan
analiz.
düşey gabari / vertical clearence
düşey işaretleme / vertical signing
Yol kaplaması dışına dikilen direk
ve benzeri elemanlara monte edilen
trafik işaret levhaları ile diğer trafik
kontrol elemanlarını kapsar.
düşey kurp / vertical curve
Birbirini izleyen farklı eğimlerdeki proje düşey hatlarını birleştiren
parabolik veya dairesel düşey yol
kesimi.
düşey yük / vertical load
düz bıçaklı dozer / bull dozer
düz demir / plain bar
Düz demir çubuk, nervürsüz demir.
düz kaplama / plain cover slab
Tempan duvarı ile köprü giriş ve
çıkışlarındaki kanat duvarlarında
kullanılan dikdörtgen şeklindeki
taşlar.
düzeltme tabakası / correction
course, adjustment course
Mevcut bir yüzeydeki düzensizlikleri, üzerine yapılacak kaplamanın
inşasından önce gidermek amacıyla
kullanılan, değişebilen kalınlıklı tabaka.
düzenli sefer / regular journey
Tespit edilmiş bir güzergâhta önceden açıklanmış yerleşme birimleri
arasında belirli bir zaman ve ücret
tarifesine göre yapılan taşımalar.
düzenli yolcu servisi / regular
passenger service
Bir zaman tarifesine uygun olarak
ve oturma biletlerinin ücretlendirildiği belirli bir güzergâh üzerinde
ikili ve transit yolcu taşınan hizmet
türü.
E
eğim / grade
Kot farkının ara mesafeye oranı.
eğimli bıçaklı dozer / tilt dozer
ekipbaşı / foreman
Şube hudutları içindeki yollarda bakım ve onarım hizmetlerini yürütmek üzere bakım işçilerinden oluşturulan ekibe amirlik yapan kişi.
ekonomik analiz / economic
analysis
Yatırım önerisine bağlanan kaynakların geliş yerine bakmadan, bu kaynakların sağlayacağı fayda düzeyini
belirlemek ve buna dayalı olarak bir
projenin red ya da kabul edilmesi
veya seçenek önerilerinin karşılaştırılmasını, bir başka ifadeyle bir
yatırım önerisinin kullanacağı kaynakları dikkate alarak sağlayacağı
faydalar yönünden yeterli ölçüde cazip olup olmadığını ortaya çıkarmak
için yapılan analiz.

ekonomik fizibilite
ekonomik fizibilite / economic
feasibility
Bir yatırımın pozitif ve negatif değerlerinin karşılaştırılarak, ekonomik açıdan yapılabilir olup olmadığının araştırılması.
ekonomik maliyet / economic cost
Ekonomik analize konu olan maliyetlerin vergiler hariç toplamı.
ekspres yol / expressway
Sınırlı erişme kontrollü ve önemli
kesişme noktalarının köprülü kavşak olarak teşkil edildiği bölünmüş
ana karayolu.
elastomer mesnet / elastomeric
bearing
elek analizi / sieve analysis
Zemindeki tanelerin büyüklüğü ve
bunların miktarlarının belirlenmesi
amacı ile yapılan tane boyu analizi.
elevasyon / elevation
Köprü ayağı.
emanet harcama / force account
expenditure
Kuruluşun kendi bütçesi, elemanları ve
makine parkı ile gerçekleştirdiği faaliyetlere ilişkin yapılan harcamalar.
emlak beyan değeri / real estate
value statement
Emlak vergisi kanununa göre genel beyan dönemlerinde taşınmaz
maliki veya hissedarları tarafından
belediyelere verilen emlak beyannamelerinde belirtilen değer.
emniyet kemeri / safety belt, seat
belt
emniyetsiz araç / unsafe vehicle
Can ve mal emniyeti ile trafik güvenliği açısından tehlikeli olacak derecede kusurlar / eksiklikler tespit
edilen araç.
en düşük su seviyesi / lowest
water level
Su seviyesinin en az olduğu dönemdeki kotu.
en yüksek su seviyesi / highest
water level
Su seviyesinin en fazla olduğu dönemdeki kotu.
enkesit / cross section
Yol gövdesi tabakaları ve elemanlarının yeterli genişlikte bir arazi kullanımını da kapsayacak şekilde eksene dik düşey düzlem ile arakesiti.
enleme kirişi / diaphragm
Ana kirişler arasında bulunan ve rijit bir çerçeve oluşmasını sağlayan
kiriş.
erişme kontrollü karayolu (otoyol) / access controlled highway
(motorway)
Özellikle transit trafiğe tahsis edilen, belirli yerler ve şartlar dışında
giriş ve çıkışın yasaklandığı; yaya,
hayvan ve motorsuz araçların giremediği, ancak izin verilen motorlu
araçların yararlandığı ve trafiğin
özel kontrole tâbi tutulduğu karayolu.
esas açıklık / main span
En büyük açıklık.
fay
esnek üstyapı / flexible superstructure
Tesviye yüzeyi ile sıkı bir temas
sağlayan ve yükleri taban zeminine dağıtan bir üstyapı şekli olup,
stabilitesi agrega kilitlenmesine,
dane sürtünmesine ve kohezyona
bağlıdır.
esneklik / resilience
Yol üstyapısının yük altında oluşabilecek değişimleri karşılayabilme
yeteneği.
esneklik modülü (Mr
) / resilient
modulus
Üstyapı malzemelerinin tekrar eden
yükler altındaki elastiklik modülü.
eşdeğer dingil yükü standart
dingil sayısı (EDY) / equivalent
axle load
Değişik ağırlıkta ve sayıdaki dingil
yüklerinin bir üstyapıda meydana
getirdiği toplam etkiye eşdeğer bir
etki oluşturan 8,2 ton dingil yükünün tekerrür sayısı.
eşdüzey kavşak / intersection
İki veya daha fazla karayolunun aynı
düzlemde kesişmesi sonucunda oluşan kavşak türü.
eşitlik / station equation
Ripaj, varyant veya ölçüm farklılıkları nedeni ile kotta veya kilometrede yapılan değişikliklerin geri (G) ve
ileri (İ) olarak belirtilmesi (örneğin
6+845.12G/6+840.33İ gibi).
eşya/kargo terminali / goods/
cargo terminal
Karayolu taşıma yönetmeliğinde
belirtilen özellikleri haiz ve yurt içi
ve uluslararası eşya/kargo taşımacıları/işletmecileri veya acenteleri,
komisyoncuları, taşıma işleri organizatörleri ile bunların eşya/kargo
gönderenlerine/gönderilenlerine
hizmet veren yapı veya tesis.
eşya/yük / goods/load
İnsandan başka taşınabilen canlı
veya cansız her türlü nesne.
etriye / stirrup
Ana taşıyıcı donatının etrafına sarılan demir.
etüt paftası / map sheet
Yol projesi yapımında kullanılmak
üzere gerekli görülen genişlikte
ve güzergâh boyunca 1/2000 veya
1/1000 gibi değişik ölçeklerde hazırlanmış olan harita.
evsahibi ülke / host country
Taşımacının aracının kayıtlı olmadığı ve taşımacının yerleşik olmadığı
ülkede faaliyet gösterdiği âkit taraf
toprakları.
EX1 / EX1
Tüm ülkelere taşınacak ürünle ilgili bütün bilgileri içeren ihracatçılar
birliği ve çıkış yapılacak gümrüğün
onayladığı belge.
F
farklı seviyeli kavşak / interchange
İki veya daha fazla karayolunun
farklı düzlemlerde kesişmesi ile oluşan kavşak.
fauna / fauna
Jeolojik bir dönemle ya da yöreyle
ilgili, hayvanların tümünün yaşamı.
fay /fault
Kayaçların bir düzlem boyunca göz-
ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ 28
fayda
le görülecek miktarda kayma göstermesi olayı sonucu oluşan yapı.
fayda / benefit
Projenin ekonomik ömrü süresince
beklenen kazançlar.
fayda/maliyet oranı / benefitcost ratio
Bir yatırımın belli bir faiz oranına
göre indirgenmiş gelirlerinin toplamı ile indirgenmiş giderlerinin toplamı arasındaki oran.
ferağ verme / alienation
Gayrimenkul malikinin mülkiyet
hakkını devretmek veya üzerinde
başkası lehine bir hak kurmak amacıyla tapu sicil müdürlüğüne gelip,
düzenlenen resmî senedi imzalayarak başkası lehine tescilini istemesi
eylemi.
feyezan / overflow
Akarsuyun debisinin olağan dışı bir
şekilde arttığı tehlikeli derecedeki
sel durumları.
figüre / windrow
Temel ve temel altı tabakalarının
teşkili sırasında, serilmeye hazır vaziyette, yol boyunca, bir kenara düzgün ve üniform bir biçimde konmuş
malzeme yığını.
filler malzeme / filler
Bağlayıcı malzemenin özelliklerinde
değişiklik yapmak amacıyla karışımlara eklenen ince daneli minarel
toz.
finansal analiz / financial analysis
Projenin gerçekleşmesi için kuruluş
döneminde gerekli toplam yatırım
tutarı ve açıldıktan sonraki işletme
döneminde gerektirdiği işletme giderleri ile sağladığı gelirleri tahmin
etmek ve bu tahminler çerçevesinde
yatırım önerisini değerlendirerek
başarı derecesini belirlemek için yapılan analiz.
finansal maliyet / financial cost
Finansal analize konu olan maliyetlerin her türlü vergiler, faiz, fonlar,
sübvansiyonlar, kamulaştırma bedeli dahil toplamı.
finişer (serici) / finisher, paving
and laying machine
Yol üstyapısının (alttemel, temel, bitümlü sıcak karışım ve beton) serilmesinde kullanılan araç.
forekazık / bored pile
Yerinde yapılan bir derin temel elemanı.
fotogrametri / photogrammetry
Hava fotoğrafı veya uydu görüntüsü
kullanılarak nesnelerin boyut, şekil,
konum gibi başlıca geometrik özelliklerinin ölçülmesi, bilgi toplanması işlemi.
fren lambası / brake light
Aracın arkasında bulunan ve sürücü
fren pedalına bastığında yanan lamba.
fren mesafesi / brake distance
Fren balatalarının tambura değdiği
anda taşıtın bulunduğu yer ile taşıtın durduğu yer arasındaki mesafe.
frigofirik araç / refrigerated vehicle
Isı değişimine duyarlı gıda maddeleri, ilaçlar ve bazı kimyasal maddelerin taşınması için tasarlanıp imal
edilen, duvar kalınlıkları ve izolasyon değeri taşınan malzemenin ısı
değişimine duyarlılık boyutlarına
bağlı olarak değişen ve bir soğutucu
ünitesi bulunan karayolu taşıtı.

G
gabari / clearance template
• Araçların yüklü veya yüksüz olarak karayolunda güvenli seyirlerini
temin amacı ile uzunluk, genişlik ve
yüksekliklerini belirleyen ölçüler.
(Karayolları Trafik Yön. Tanımı)
• Yüklü veya yüksüz araçların uzunluk, genişlik ve yüksekliklerinin
azami sınırlarını belirleyen ölçüleri.
(Karayolu Taşıma Yön. Tanımı)
gabyon tel kafes / gabion cage,
basket
Tahkimatta kullanılan içi taş ile dolu
tel sepet.
gaga / launching nose
İtme sürme metodunda üstyapı sürülürken karşı tarafa mesnetlenmesini sağlayacak geçici çelik sistem.
galvanize (galvanizli) / galvanized
Ergimiş çinkoya batırılarak, yani sıcak-daldırma yöntemiyle ya da elektrolitik yoldan, malzemenin çinko ile
kaplanması işlemi.
garguy / drainage ditch
Köprüde suyu tahliye eden kısım.
gayrimenkul (taşınmaz mal) /
real estate (immovable)
Arazi, arsa, bağımsız bölüm gibi bir
yerden bir yere taşınamayan, yerinde sabit duran şeyler.
geçici depolama yeri / provisional
storage location
Eşyanın gümrüğe sunulmasından
sonra gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tâbi tutuluncaya
kadar gümrük idaresince geçici olarak depolanmasına izin verilen yer.
geçici şerh / interim annotation
Yapılacak olan bir tapu işleminde
ayni hakkını ispat veya eksik belgesini tamamlaması için ilgilisine süre
verilerek mevcut hakları tehlikeli
bir gelecekten kurtarma düşüncesine dayanan bir hukuki müessese.
geçiş belgesi / permit
Uluslararası anlaşmalar çerçevesinde, âkit taraflardan biri tarafından
kendi topraklarına girmek ve çıkmak veya bu topraklardan transit
geçmek üzere diğer ülkede kayıtlı
bir karayolu aracına verilen belge.
geçiş eğrisi / transition clothoid
curve
Kurplarda merkezkaç kuvvetinin taşıta olan etkisine karşı ani olmayan
düzenli bir geçiş sağlamak amacıyla
aliyman ile kurp arasına yerleştirilen eğri parçası.
geçiş görüş mesafesi / passing
sight distance
İki şeritli yollarda bir taşıtın diğer
bir taşıtı güvenli bir şekilde geçebilmesi için zıt yönde seyreden taşıtlar
arasındaki emniyetli mesafe.
geçiş hakkı / right of way
Yayaların ve araç kullananların diğer
yaya ve araç kullananlara göre, yolu
kullanma sırasındaki öncelik hakkı.
geçiş ücreti / passage fee
Bir ülkeye ait taşıtın diğer bir ülkeye/ülke üzerinden taşıma yaparken
ödediği geçiş ücreti.
geçiş üstünlüğü / priority of way
Görev sırasında, belirli araç sürücülerinin can ve mal güvenliğini
tehlikeye sokmamak şartı ile trafik
kısıtlama veya yasaklarına bağlı olmamaları.

geçiş yolu / passageway
Araçların bir mülke girip çıkması
için yapılmış olan yolun, karayolu
üzerinde bulunan kısmı.
genel bütçe / general budget, master budget
Yıllık gelir ve gider kalemlerinin
hepsini kapsayan bütçe.
genleşme derzi / expansion joint
Farklı genleşmelerden dolayı oluşabilecek hasarları önlemek için elemanlar arasına bırakılan boşluk.
genleşme katsayısı / expansion
coefficient
geometrik standart / geometric
standards
Yolun genişlik, eğim, kurp yarıçapları, proje hızı ve trafik sayısı gibi
ölçüler.
gerber kiriş köprü / gerber beam
bridge
Üstyapı kirişlerinde derz olan süreksiz, moment almayan üstyapı
sistemi.
gerber plak köprü / gerber plate
bridge
Üstyapısı plaktan oluşan ve açıklığında derz olan süreksiz, moment
aktarmayan köprü sistemi.
gergi kirişi / tie beam
Yüksek I-kesitli kirişlerde burulmayı engelleyen çapraz kirişler.
giderler (maliyetler) / costs
Projenin başlangıcından ekonomik
ömrünün sonuna kadar geçen süre
içindeki gerekli harcamalar.
gido / guide bank
Suyun akış yönünü düzenleyici yapı.
gönderen / consigner
Eşyayı taşımacıya teslim eden, gönderileni belirleyen ve taşıma senedini imzalayan kişi.
gönderilen / consignee
Sevk irsaliyesi, taşıma irsaliyesi ve
taşıma senedinde belirtilen eşyanın
teslim edileceği kişi.
gönye / square
Bir doğruya dik gelen başka doğrular çizmeye yarayan L veya dik
üçgen biçimindeki çizgilik.
görüş mesafesi / sight distance
Karayolu güvenliği açısından sürücülerin, kendi şeridinde seyir halinde iken ilerisinde beklemedik bir
objeyle karşılaştıklarında kontrollü
manevra yapabilmelerini sağlayacak mesafe.
gradasyon / gradation
Malzeme içinde bulunan çeşitli boydaki tanelerin ağırlıkça oranları.
greyder / scraper
Tesviye işlerinde, şev meyillendirme, hendek kazma ve yol yapımı için
kullanılan çok amaçlı makine.
grobeton / lean concrete
Düşük dayanımlı demirsiz beton.
guse / gusset, haunch
Ek, parça, ilave, takviye, köşebent.
güç aktarma organları / power
drive train
Motordan sonra sıralanan, debriyaj
(kavrama), şanzıman (vites kutusu),
kardan mili (şaft) ve diferansiyel
gibi elemanlar.
gümrük çıkış beyannamesi /
customs declaration form
İhracatta, gümrük mevzuatı uyarınca doldurularak ilgili ihracatçı birliği tarafından onaylanmasını müteakip gümrük idaresine tevdi edilen
belge.

güvenlik danışmanı / safety
adviser
İfa edeceği görevler ve nitelikleri ADR’nin A ekinin 1’inci bölüm
1.8.3’üncü kısmında belirtilen ve
eğitim sertifikasına sahip ve bu
amaçla bakanlıkça yetkilendirilmiş
olan gerçek kişi.
güvenlik kontrolü / safety audit
Planlanmış bir karayolu projesinin
veya mevcut (trafiğe açık) yol veya
kavşakların belirli usüllere uygun
olarak trafik güvenliği yönünden
bağımsız uzman bir ekip tarafından
incelenmesi.
güzergâh (geçki) / route
Karayolunun harita üzerinde takip
etmiş olduğu yatay hat.
H
hacim/kapasite / volume/
capacity
Trafik şeritlerinde oluşacak talep
akım hacminin kapasiteye oranı.
hafif kusurlu araç / slightly
defective
Muayenesi sonrasında yeniden muayenesine gerek duyulmayan türde
bir eksikliği bulunan araç.
hafif römork / light trailer
Azami yüklü ağırlığı 750 kg’ı geçmeyen römork veya yarı römork.
hafif yüklü ticari taşıt / light
commerical vehicle (LCV)
Yolcu taşıma kapasitesi yaklaşık
8-14 kişi olan veya toplam yüklü
ağırlığı 3,5 tonu geçmeyen taşıt.
hafifletme odacığı / relieving cell
Köprü ayaklarına gelen ağırlığı
azaltmak amacı ile köprü gövdesinin
içine açılmış olan odacık.
hakediş / milestone (payment
certificate)
Yapılan işin karşılığı olarak düzenlenen ödeme belgesi.
halihazır harita / base map
Yerleşme alanlarının mevcut yapı ve
arazi kullanım durumlarını gösteren eşyükselti eğrili, kot ve koordinatlı, detaylı ve ölçekli haritalar.
harç / mortar
Yapıda taş ya da tuğla duvar örgüsünde kullanılan, örgüyü oluşturan
ögeleri birbirine bağlayan malzeme.
hareket halinde ağırlık ölçümü/
weigh-in-motion (WIM)
Hareket halindeki taşıtların dingil
ağırlıkları ve toplam ağırlıklarını
ölçme işi.
hareketli ağırlık ölçüm cihazı /
weigh-in-motion (WIM)
Seyir halindeki her bir taşıtın boyunu, dingil sayısını, dingil ağırlıklarını, hızını ve taşıtlar arası mesafe
verilerini asfalt altına monte edilen
sensörler aracılığıyla toplayan otomatik trafik sayım ve sınıflandırma
sistemi.
hareketli köprü / movable bridge
Asansör, döner tabliyeli, baskül, vs.
köprü.
hareketli mesnet / movable support, expansion bearing
hareketli yük / live load
hasar endeksi / damage index
hava yastığı / air bag
Belirli hız üzerinde gerçekleşen çarpışmalarda açılarak sürücü veya
yolcuların yaralanmasını engelleyen
pasif güvenlik sistemi elemanı.
hava fotoğrafı / aerial photograph
Daha çok uçak içine yerleştirilen alıcı yardımıyla havadan çekilen resim.
hazine arazisi / treasury land
Hazinenin mülkiyetinde bulunan
arazi.
hemzemin / level
Aynı seviyede olma durumu.
hendek / ditch
Karayolunda platformdan veya şevlerinden gelen yüzeysel suları toplayıp uygun yerlere deşarj eden yüzeysel drenaj yapısı.
hendek temizliği / cleaning of
ditch
Yol yüzeyi ve yakınından gelen yüzeysel suları tahliye eden hendeklerin tesirli bir şekilde çalışmaları için
yapılan ot, çimen, yaprak, toprak,
kaya vb.lerin temizlenmesi işi.
heyelan / landslide
Bir yarma veya dolgu şevinde yerel
stabilitenin bozulması sonucu bir
kayma yüzeyi boyunca meydana gelen çökme.
heyelan temizliği / landslide
cleaning
Toprak kayması sonucu oluşan birikimin temizlenmesi.
hız sabitleyici / cruise control
Araçları belli bir hızda tutan ve sürücünün ayağını gazdan çekmesine
olanak tanıyan bir sistem.
hız sınırı / speed limit
Karayolu kesimlerinde uygulanan
yasa ile belirlenmiş maksimum
(veya minimum) yasal hız.
hisse / share
Bir taşınmaz malın tam mülkiyetinin bir kısmına karşılık gelen pay.
hizmet kabiliyeti (servis kabiliyeti) / service ability
Bir üstyapının belirli bir gözleme
anında yüksek hız ve hacimdeki
taşıt trafiğine hizmet edebilme kabiliyeti. (Hizmet kabiliyeti derecesi
AASHTO’ya göre 5 ile 0 arasındaki
bir sayı ile tanımlanır.)
hizmet seviyesi / level of service
Bir trafik akımının genellikle yoğunluk, hız ve seyahat süresi, manevra serbestliği, trafik kesilmeleri
ile konfor ve uygunluk açılarından
işletme koşullarını tanımlayan bir
kalite ölçüsü. Hizmet seviyesi A ile F
arasında 6 farklı seviyede tanımlanır. A hizmet seviyesi en iyi işletme
koşullarını, F hizmet seviyesi ise en
kötü işletme koşullarını belirtir.
Horasan harcı / Khorasan mortar
Pişmiş tuğla, kiremit parçalarının
tokmakla dövülüp toz haline getirilmesinden sonra bir elekten geçirilerek elde edilen ince tozun veya taş
tozunun kireç ve su ile karıştırılması ile elde edilen harç.
I
IMDG Kodu / The International
Maritime Dangerous Goods Code
Denizyoluyla taşınan tehlikeli yüklere ilişkin uluslararası kodu.
ışıklı ve sesli işaretler / traffic
signs and signals
Trafiği düzenlemede kullanılan ışıklı ve sesli, sabit veya taşınabilir, elle
kumanda edilebilen veya otomatik
çalışan, üzerinde çeşitli renk, şekil,
sembol, yazı bulunan ve belirli yanma süresi olan, ışık veya sesle özel
bir talimatın aktarılmasını sağlayan
trafik tertibatı.
İ
iç kârlılık oranı / internal rate of
return
Bir yatırım projesinin gelecek yıllarda sağlayacağı faydaların bugünkü
değerlerinin toplamını, yatırım harcamalarının bugünkü değerlerinin
toplamına eşitleyen iskonto oranı.
ifraz / parcelling out
Tapu kütüğünde tek parsel olarak
kayıtlı bulunan bir taşınmaz malın
düzenlenen haritalara göre birden
çok parçaya ayrılarak tapu kütüğüne tescil edilmesi işlemi.
ihale / tender
Yaptırılacak iş, temin edilecek mal
veya hizmet alımını üstlenecek firmanın istekliler arasından seçilmesi işlemi.
iki yönlü karayolu / two-way road
Taşıt yolunun her iki yöndeki taşıt
trafiği için kullanıldığı karayolu.
ikili taşımacılık / bilateral
transport
Âkit taraflardan birinin topraklarında başlayıp, diğer âkit taraf topraklarında son bulan ve dolu veya
boş taşıtlarla yapılan taşımacılık.
iksa duvarı / sheeting wall
Yarma şevlerini desteklemek veya
benzeri bir amaçla inşa edilmiş kârgir veya betonarme duvar.
iktisap / acquisition
Edinme, kazanma.
il yolu / provincial road
Belediyeler veya diğer kurumların
sorumluluğunda bulunan yollar
dışında kalan illeri birbirine, devlet yollarını limanlara, tersanelere,
hava alanlarına, demiryolu istasyonlarına ve kamu ihtiyacının gerektirdiği diğer yerlere bağlayan
ve bir il sınırı içinde başlayıp biten
karayolu.
imar planı / development plan,
zoning plan
Belde halkının sosyal ve kültürel gereksinimlerini karşılamayı, sağlıklı
ve güvenli çevre oluşturmayı, yaşam
kalitesini arttırmayı hedefleyen ve
bu amaçla beldenin ekonomik, demografik, sosyal, kültürel, tarihsel,
fiziksel özelliklerine ilişkin araştırmalara ve verilere dayalı olarak
hazırlanan; kentsel yerleşme ve gelişme eğilimlerini alternatif çözümler oluşturmak suretiyle belirleyen,
arazi kullanımı, koruma, kısıtlama
kararları, örgütlenme ve uygulama
ilkelerini içeren pafta rapor ve notlardan oluşan belge.
imar uygulaması / zoning
Yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki
yapılaşmaların plan, fen, sağlık ve
çevre şartlarına uygun oluşumunu
sağlamak amacıyla bulunduğu yere
göre belediye veya valiliklerce yapılan ve bu yerlerde inşa edilecek resmî ve özel bütün yapıları düzenleyen
imar planı hazırlama işlemi.

imitasyon (köprülerde) /
imitation
Orijinal taşların kırılan, kopan kısımlarının, taşın kendi tozu kullanılarak
hazırlanan harç ile tamamlanması.
ince tesviye tabakası / thin
surface layer
• Kaya yarmalarda yüzey düzgünlüğünü sağlamak için tesviye kotuna
göre fazla kazı yapılarak bu kazı yerine seçme malzeme koymak suretiyle yapılan tabaka.
• Toprak yarmalarda tesviye kotuna indirilmiş zeminin riperlenmek/
sürülmek v.b. suretlerde kabartılarak, yeniden sıkıştırılması ve bazı
hallerde çimento, kireç vb. ile stabilize edilmesi suretiyle elde gedilen
tabaka.
• Bazı hallerde uygun kazı malzemesiyle yapılan dolgunun en üst tabakası.
ince tesviye yüzeyi / thin levelling
surface
İnce tesviyesi yapılmış yol altyapısı
zemininin en üst yüzeyidir.
ince yonu taşı / hammer-dressed
stone
Görünen yüzleri tarak, murç, mucarta ya da düz kalemle işlenmiş taş.
indirgeme oranı (i) / discount
rate
Gelecekte oluşacak fayda ve maliyetlerin bugünkü değerinin hesaplanmasında kullanılan oran.
intermodal taşımacılık /
intermodal transport
Aynı yükleme ünitesindeki veya karayolu taşıtındaki ürünlerin, elleçlenmeden birden fazla taşımacılık
türü kullanılarak hareket ettirilmesi.
inşaat derzi / construction joint
Farklı genleşmelerden dolayı oluşabilecek hasarları önlemek için yapılar arasında bırakılan boşluk.
intikal ve reaksiyon mesafesi /
perception distance
Sürücünün gördüğü engeli algılaması, tanıması ve alınacak önlemi
tasarlaması ile fren uygulaması için
gerekli zaman zarfında taşıtın almış
olduğu mesafe.
irtifak hakkı / easement
Sahibine hakkın konusu taşınmaz
mal üzerinde kullanma ve yararlanma yetkisi veren sınırlı aynî hakların genel adı.
iskele / scaffold
Yapı elemanları inşa edilirken işçilerin güvenle çalışabilmesi için ve
kalıp altlarında da taşıyıcı sistem
olarak oluşturulan platform.
istiap haddi / maximum load
Bir taşıtın veya aracın güvenle taşıyabileceği ve imalat standardında
belirtilen en çok yük ağırlığı ve hizmetli sayısı; taşıma kapasitesi
istikşaf / preliminary survey
(bkz. ön etüt)
istinat duvarı / retaining wall
Dolgu şevlerini desteklemek veya
benzeri bir amaçla inşa edilmiş kârgir veya betonarme dayanma duvarı.
iş makineleri / construction machinery, construction equipment
Yol inşaat makineleri ile benzeri
tarım, sanayi, bayındırlık, millî savunma ile çeşitli kuruluşların iş ve
hizmetlerinde kullanılan; iş amacına göre üzerine çeşitli ekipmanlar
monte edilmiş; karayolunda insan,
hayvan, yük taşımasında kullanılamayan motorlu araçlar.

işaretleme / signing
Taşıt yolu ile bordür, ada, ayırıcı, oto
korkuluk gibi karayolu elemanları
üzerindeki çeşitli renkte çizgi, şekil,
sembol, yazı ve yansıtıcı ve benzerleri ile özel bir talimatın aktarılmasını sağlayan tertibat.
işaret levhası / traffic sign
Sabit veya taşınabilir bir mesnet
üzerine yerleştirilmiş ve üzerindeki
sembol, renk ve yazı ile özel bir talimatın aktarılmasını sağlayan trafik
tertibatı.
işaretlenmiş (tayin edilmiş)
yasal hız / posted speed
Belirli bir mahal için trafik tanzim
işaretleri ile belirtilmiş, uyulması
zorunlu maksimum yasal taşıt hızıdır. Hız değerleri trafik tanzim işaretleriyle gösterilir.
işgal (taşınmazın) / real estate
occupation
Tapu kütüğünde kayıtlı iken malikinin istemi ile terkin edilmiş bir taşınmazın mülkiyetinin kazanılması.
işleten / vehicle operator
Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla
sicilde kayıtlı görülen veya aracın
uzun süreli kiralama, ödünçleme
veya rehni gibi hallerde kiracı, ödünç
veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili
tarafından başka bir kişinin aracı
kendi hesabına, tehlikesi kendisine
ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiilî tasarrufu bulunduğu ispat
edilirse, bu kimse işleten sayılır.
işletme hızı / operating speed
Serbest akım koşullarında sürücülerin yaptıkları hızlar.
işletme maliyeti / operating cost
Yolun fonksiyonel yapısının korunması için gerekli rutin bakım dahil
tüm harcamalar.
itme sürme metodu (köprülerde) / incremental launch (bridges)
Köprülerde kirişlerin yerinde imal
edilerek imalatın sürekli olduğu ve
üstyapı sisteminin sürülerek oluşturulduğu yapım sistemi.
izin/geçiş belgesi / permit
Taraflardan birisinde kayıtlı olan
bir karayolu aracının diğer tarafın
ülkesine giriş ve çıkışı için veya bu
ülkede seyahat edebilmesi için diğer
tarafça hazırlanan izin belgesi.
J
jeodezi / geodesy
Yeryuvarının şekil, boyut ve gravite
alanı ile zamana bağlı değişimlerinin üç boyutlu bir koordinat sisteminde tanımlanmasını amaçlayan
bir bilim dalı.
K
kaba yonu taş / rustication stone
Çekiçle kaba olarak işlenmiş taş.
kabin / cab
Araç şoför mahalli, şoför kabini.
kabotaj / cabotage
Bir âkit taraf topraklarında yerleşik
taşımacı tarafından yük ve yolcunun
diğer âkit taraf toprakları içinde bu
topraklarda belirlenmiş yükleme ve

boşaltma noktaları arasında taşınması faaliyetleri.
kadastro / cadastre
Taşınmaz malların sınırlarının arazi
ve harita üzerinde belirtilerek hukuki durumlarının ve üzerindeki hakların tespit edilmesi işlemi.
kademeli hendekler / benching
ditches
Kafa ve topuk hendeklerini arazi eğimine uydurma zorunluğu nedeniyle
çoğunlukla eğimin %25’i aştığı durumlarda, suyun enerjisinin kırılarak taşınmasını sağlamak amacı ile
yapılan basamaklı bir akış çizgisine
sahip beton kaplamalı hendekler.
kafa hendeği / intercepting ditch,
head ditch
Yarma kesimlerinde yüzeysel suların yarma şevlerine ve yol gövdesine
zarar vermesini önlemek amacıyla
yarma şevi ile doğal topoğrafyanın
kesişme çizgisinden (şev kazığı çizgisi) yamaç yukarı tarafta açılan
drenaj yapısı.
kafa kafaya çarpmalı kaza /
head-on collision
Zıt yönlerden gelen araçların karşılıklı çarpışması ile oluşan kaza.
kalem (tarihî köprülerde) /
chisel
Yontma işlerinde kullanılan ucu sivri veya keskin alet.
kalıp / formwork
Beton yapılarda betona şekil vermek
için kullanılan; ahşap, metal vb. malzemeden yapılan geçici veya kalıcı
form.
kalıp arabası / form traveller
Kalıp taşıyıcı.
kalibrasyon / calibration
Belirlenmiş koşullar altında, ölçülen büyüklüğün gerçek değeri (referans) ile onu ölçen aletin verdiği netice arasında bağlantı kurma işlemi.
kalite güvence / quality assurance
Kalite yönetiminin, kalite şartlarının gerçekleştirilmesi için güvence
sağlamaya odaklanan bölümü.
kalite iyileştirme / quality
improvement
Kalite yönetiminin, kalite şartlarının gerçekleştirilmesi yeteneğini
arttırmaya odaklanan bölümü.
kalite kontrol / quality control
Kalite yönetiminin, kalite şartlarının gerçekleştirilmesine odaklanan
bölümü.
kalite planı / quality plan
Sözleşme gereği proje kapsamında
yapılacak imalat ve kullanılacak malzemelere uygulanacak kalite kontrol
işlemlerini belirten doküman.
kalite planlaması / quality
planning
Kalite yönetiminin, kalite hedeflerinin oluşturulmasına odaklanan ve
kalite hedeflerinin gerçekleştirilmesi için gerekli iş proseslerini ve ilgili
kaynaklarını belirleyen bölümü.
kalite politikası / quality policy
Bir kuruluşun üst yönetimi tarafından kabul edilen, bağlayıcı olarak
yazılı beyan edilen, kalite ile ilgili
bütün amaçları ve yönlendirmesi.
kalite yönetim sistemi / quality
management system
Bir kuruluşu kalite açısından yönlendiren ve kontrol eden yönetim
sistemi.
kalite yönetimi / quality management
Bir kuruluşun kalite bakımından
sevk ve idaresi için koordine edilmiş
faaliyetler.

kalkış noktası / point of departure
Yolcunun taşıta bindiği veya eşyanın
taşımacıya teslim edildiği yer.
kama / wedge
Taşları paralamadan yarmakta kullanılan sivri uçlu yassı alet.
kamp taşıtı / camper vehicle
Yük taşımasında kullanılmayan, iç
dizaynı tatil yapmaya uygun teçhizatlarla donatılmış, hizmet edebileceği
kadar yolcu taşıyabilen motorlu taşıt.
kamu hizmeti taşıtı / public service vehicle
Kamu hizmeti için yük veya yolcu taşıması yapan bütün taşıtlar.
kamu yararı / public interest
kamulaştırma (istimlak) / expropriation
Devlet veya diğer kamu tüzel kişilerinin, kamu yararının gerektirdiği
hallerde, karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamına
veya bir kısmına el koyması işlemi.
kamulaştırma bedeli / expropriation price
Kamulaştırma için ilgili kanunlarda
çerçevesi çizilen esaslara göre belirlenen bedel.
kamulaştırma sahası / expropriation area
Yol yüzeyi, hendekler, şevler, sanat
yapıları, köprüler, ariyet yerleri,
malzeme ocakları ve diğer kısımları
ile yolun yapımı ve emniyeti için kamulaştırılan arazi.
kamulaştırma taşı / expropriation post
Sınırın belirlenmesi için kamulaştırma sahasında ve genişliğin değiştiği
noktalarda demirli ve demirsiz olarak betondan yapılmış eleman.
kamyon / lorry, truck
İzin verilen azami yüklü ağırlığı 3,5
tondan fazla olan ve eşya/yük taşımak için imal edilmiş motorlu taşıt.
kamyonet / light truck, pickup
İzin verilebilen azami yüklü ağırlığı
3.500 kg’ı geçmeyen ve yük taşımak
için imal edilmiş motorlu taşıt.
kanal açma ve vidanjör kamyonu / combined canal jetting &
sewage truck
Tıkalı rögar kanallarını su püskürterek açma ve vidanjör görevini yapan
kamyon.

kanal (tarihî köprülerde) / canal
Yonu taşları üzerinde kenetlerin
oturabilmesi için açılan yuva.
kanalize etme / channelization
Taşıtların veya yayaların düzenli
ve güvenli hareketlerini sağlamak
üzere birbirleri ile kesişen hareketlerin yardımcı şeritler, yükseltilmiş
adalar, tarama, çizgi ve diğer trafik
işaretleri gibi elemanlar ile yönlendirilmesi ve düzenlenmesi.
kanat duvarı / wing wall
Genellikle taşkınlarda yatak dışına
taşan akarsuların çevredeki araziye dağılmasını ve köprünün kenar
ayakları civarında meydana gelebilecek oyulmaları önlemek üzere
köprünün bulunduğu akarsuyun iki
sahili boyunca yapılan duvar.
kantar / weighing machine
Araçların tartıldığı ölçüm yeri.
kapalı kapı seyahati / closed-doors travel
Her ikisi de aracın kayıtlı olduğu
ülke topraklarında bulunan bir hareket noktasından dönüş noktasına
kadar indirip bindirmeden tek bir
araç üzerinde tek bir yolcu grubunun taşınması.
kapalı kasa kamyon / box truck
Yanları ve tavanı kapalı olan, sadece
arka kapağın açılmasıyla yüklenebilen yarı römork sınıfı.
kaplama / pavement
Yol üstyapısının kaymaya, trafiğin
aşındırmasına ve iklim koşullarının
ayrıştırma etkisine karşı koyarken
aynı zamanda yük taşıyan en üst
tabakası.
kaplama taşı / cover slab
Ayak, selyaran, kemer, tempan duvarı, döşeme, korkuluk gibi köprü elemanlarının dış yüzeyini örten taşlar.
kaput / hood, bonnet
Araçlarda motoru örten, açılır kapanır biçimde yapılan kapak.
kar bıçağı / snow plough
Taşıta monte edilebilen kar küreme
bıçağı.
kar direği / snow pole
Karın yoldan uzaklaştırılması esnasında, yol platformunu belirleyen
işaretler.
kar mücadelesi / snow removal
Kış programına dahil yolların trafiğe açık bulundurulması için yapılan
çalışmaların tümü.
kar rotatifi kamyon / snow
blower truck
Karı püskürterek ve yol platformunun dışına atarak temizleyen kamyon.

kargo tasnif ve aktarma merkezi
kar siperi / snow fence
Kar ile mücadelede kullanılan ve yol
boyunca rüzgarın esme yönü, şiddeti vb. gibi bazı faktörlere bağlı olarak
yerleştirilen parmaklık, çit, prefabrik vb. elemanlar.
karayolu / highway, road
Trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, yol, otoyol,
köprüler ve benzeri yapı ve alanlar.
karayolu kapasitesi / highway/
road capacity
Mevcut yol, trafik ve kontrol koşulları altında verilen bir zaman süresinde, bir şerit veya bir platformun
belli bir kesiminden kabul edilebilir
ölçüler içinde geçmesi beklenen azami taşıt sayısı.
karayolu karnesi / logbook
UBAK İzin Belgesi’nin ayrılmaz bir
parçası olan, boş ve dolu seferler
dahil olmak üzere ilgili İzin Belgesi
kapsamında gerçekleştirilen taşımalar hakkında kronolojik sırada
verilen bilgileri içeren kayıtların tutulduğu seyir defteri.
karayolu tasnif ve aktarma
merkezi / road classification and
transfer center
Kargo taşımalarında indirme, bindirme, yükleme, boşaltma, aktarma,
tasnif ve dağıtım hizmetlerinin yapıldığı yer.
karayolu taşıma yönetmeliği /
road transport regulation
Karayolu taşıma faaliyetlerini düzenleme amacıyla Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca
yayımlanan yönetmelik.
karayolu yapı yaklaşma mesafesi / highway building approach
distance
Karayolu kenarında yapılacak tesislerin, nitelik ve nicelikleri kanun ve
yönetmeliklere göre değişen karayolu sınır çizgisine yaklaşabileceği
en kısa mesafe.
kardan mili, şaft / propeller shaft
Güç aktarma organlarında hareketi
vites kutusundan diferansiyele ileten mil.
kardökon / shore protection
Yaklaşım imlasını tutmak, köprüyü
ve yaklaşım imlasını akarsuyun zararlı tesirlerinden korumak için yapılan tahkimat çeşiti.
kârgir / masonry
Doğal ya da yapay taş ve blokların
harç adı verilen bağlayıcı malzemelerle veya harçsız olarak örülmesiyle
oluşturulan yapım sistemi.
kârgir köprü / stone bridge
kargo / cargo
Tek parçada en fazla yüz kilogramı
geçmeyen, genellikle ambalaj ve kap
içerisinde olan küçük boyutlu koli,
sandık, paket gibi parça eşya.
kargo işletmecisi / cargo operator
Bağımsız bir işyerinin kullanma
hakkına sahip olan ve kargoyu teslim alarak kısa sürede gönderilene
ulaştırmak amacıyla kendi gözetimi
ve denetimi altında yükleme, boşaltma, depolama, istifleme, aktarma ve
gönderilene teslim gibi hizmetleri
yerine getiren, taşımayı yapan veya
yaptıran ve bundan doğacak sorumluluğu üstlenen kişi.
kargo tasnif ve aktarma merkezi
/ cargo classification & transhipment
center
Kargo taşımalarında indirme, bin-

katılma şeridi (hızlanma şeridi)
dirme, yükleme, boşaltma, aktarma,
tasnif ve dağıtım hizmetlerinin
yapıldığı yer.
katılma şeridi (hızlanma şeridi)
/ acceleration lane
Bir platforma giren bir taşıtın üzerinde seyredeceği ve hızını, transit
trafiğe daha güvenle katılacak düzeye çıkarmasına olanak vermek ve
ana platformdaki trafiğe de gerekli
olabilecek manevra ve davranışları
yapabilmesi için gerekli zaman ve
mesafeyi bırakmak amacıyla tesis
edilmiş şerit.
katyonik bitüm emülsiyonu /
cationic bitumen emulsion
Bitüm emülsiyonlarında kullanılan
emülgatörlerin bitümde çözünen
kısmı pozitif yüklü ise üretilen katyonik bitüm emülsiyonudur.
kavisli kaplama / curved cover slab
Tempan duvarı ile köprü giriş ve
çıkışlarındaki kanat duvarlarında
kullanılan yamuk veya üçgen şeklindeki taşlar.
kavşak / junction
İki veya daha fazla karayolunun kesişmesi, birleşmesi ve ayrılması ile
oluşan ortak alan.
kaya bulonu / rock bolt
Projelerde gösterilen veya idare tarafından belirtilen yerlerde, duraylı
olmayan kaya blokların yerinde sabitlenmesi için tek olarak, kayanın
kesme dayanımının artırılması için
sistematik olarak uygulanan destek
elemanı.
kayar kalıp / slip form
Kayarak ilerleyen kalıp.
kayıcı mesnet / sliding support
Doğrusal veya dairesel hareket eden
mesnet.
kayıt / registration
Yetkili bir idare tarafından aracın
sahibini, teknik özelliklerini ve aracın kayıt numarasını gösteren bir
tanıtım belgesinin verilmesi.
kaza kara noktası / accident black
spot
Belirli bir nedenden dolayı belirli bir
kaza türünün yoğunlaştığı ve belirlenen bir kriteri aşan veya kriterin
aşıldığı kesim veya nokta.
kazazede / casualty
Kazaya uğramış, kaza geçirmiş olan
kimse.
kazı / excavation
Yol gövdesinin oluşturulabilmesi
için yapılan, yol tabanının oturacağı
yerde bulunan ve uygun nitelikte olmayan zayıf tabii zemin tabakasının
kaldırılması, kazıdan çıkan niteliği
uygun malzemenin dolguların tamamlanması için yeterli miktarda
olmaması halinde ariyet yerlerinde
yapılan işlem; sanat yapıları temelleri, drenaj ve su akışını sağlamak
için yapılan işlemlerin tümü.
kazığın taşıma gücü / bearing
capacity of a pile
Kazığın o zemin içerisinde taşıyabileceği yük kapasitesi.
kazık aralığı / pile spacing
Kazıklar arasındaki mesafe.

kazık boyu / pile length
Kazığın uzunluğu.
kazıklı temel / pile foundation
Siltli, killi vb. sağlam olmayan zeminlerde temele gelen yükü zemine
aktaran derin bir temel çeşidi.
kemer / arch
Bir açıklığın geçilmesi amacıyla, kenarları ayaklara oturtmak suretiyle yay şeklinde yapılan kârgir yapı
parçası.
kemer açıklığı / arch span
Kemerin oturduğu iki mesnet arasındaki mesafe ya da iki üzengi arasındaki yatay uzaklık.
kemer alnı / archivolt
Kemere cephesinden bakıldığında
görünen taş dizisi.
kemer karnı / intrados
Kemerin alt (iç) yüzey alanı.
kemer sırtı / extrados
Kemerin üst (yüzey) alanı.
kenar açıklık / end span
Kenar ayakların yanındaki açıklıklar.
kenar ayak / abutment
Köprünün başında ve sonundaki
ayaklar.
kenar ayak perdesi / backwall
Kazık ayaklı köprülerde imlanın kenar ayak kazıklarına itki vermemesi
için kazık ayaklara yapılan perde.
kenar çizgisi / border line
Kaplama üzerinde karayolu şeridinin dış sınırını gösteren çizgi.
kenar dikmesi / marker post
Yolun doğrultusunu ve kenarlarını
göstermek üzere, yol kenarlarına belirli aralıklarla yerleştirilen eleman.
kenar hendeği / side ditch
Yol yüzeyi ve yakınından gelen yüzeysel suların toplanıp yol boyunca
aktığı kısım.
kenar taşı / curb stone
Yol platformunun sınırlarını ve yolun gidiş yönünü göstermek üzere,
yol kenarlarına belli aralıklarla yerleştirilen ışık yansıtıcı eleman.
kendi hesabına taşımacılık /
transport on own account
Yolcu ve mal taşımacılığının, teşebbüsün kendi ticari/ekonomik faaliyetinden kaynaklanan nedenlerle
veya çalışanlarını taşımak amacıyla
yapılması ya da kâr amaçlı olmayan bir kuruluş tarafından, kendi
üyelerine sosyal hizmet sağlamak
amacıyla ücretsiz olarak gerçekleştirilmesi.
kendiliğinden yerleşen beton /
self-compacting concrete
Beton dökümünde vibrasyon ve sıkıştırma gerektirmeyen, kendi ağırlığı ile yoğun donatılı bölgelerde bile
kalıbı tamamen doldurabilen, yerleşebilen, sertleşmiş haliyle yoğunluğu, homojenliği ve kalıcılığı vibrasyonla kalıba yerleştirilmiş beton
özelliğinde olan beton.
kenet / clamp
Taşları birbirine bağlamakta kullanılan, iki ucu kıvrık, 5-8 mm kalınlık, 50-60 mm genişlik ve 20-30 cm
uzunluğunda, yatay demir çubuk.
kent (şehir) / urban area
Nüfus çoğunluğunun ticaret, sanayi
veya yönetimle ilgili işlerle uğraştığı, tarımsal etkinliklerin olmadığı
yerleşim alanı.

kesilme / setting
Bitüm kürecikleri etrafındaki yüklerin muhtelif yollarla kaybolması
dolayısıyla küreciklerin yan yana
gelerek bir bitüm filmi meydana getirmesi.
kesin proje / final design
Onaylı ön projesine uygun olarak;
yol, köprü, viyadük, tünel vb.nin her
türlü elemanının daha büyük ölçekli
şekilde boyutlandırıldığı, detaylandırıldığı proje.
keski / nipper
Genel anlamda taşları kesmeye ve
yontmaya yarayan alet.
kesme dişi (köprü kenar ayak
temellerinde) / shear key
keson / caisson
Sağlam zeminin derinde olması ve
kazık temellere göre daha geniş
karne ve sağlam temel yapmak gerektiği durumlarda zemin üzerinde
içi boş olarak inşa edilen kanivo ve
ağırlığından da yararlanılarak istenilen derinliğe indirilerek uygulanan temel biçimi.
k-faktörü / k-factor
Yıl içinde gözlemlenen saatlik en
yüksek trafik hacminin (30., 50.,
100. veya 200. saat) yıllık ortalama
günlük trafiğe göre değişimi.
kırmızı kot / grade elevation
Karayolu güzergâhı üzerindeki herhangi bir noktanın bitmiş yol kaplama üst kotu.
kış programı / winter program
Bakım altında tutulan karayollarının kış mevsiminde trafiğe açık bulundurulması için uygulanan program.
kış programı haritası / winter
program map
Kış programındaki yolların önem
derecelerine göre “daimî açık tutulacak yollar” ve “imkân bulundukça
açık tutulacak yollar” olarak belirlendiği harita.
kıyı kenar çizgisi / shore edge line
Deniz, tabii ve suni göller ile akarsularda, kıyı çizgisinden sonraki kara
yönünde su hareketlerinin oluşturduğu kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınırı.
kıymet takdiri (değerleme) /
valuation
Belirgin özelliklere sahip olan kesin
bir pazarı ve fiyatı olmayan taşınır
veya taşınmaz malların parasal değerini ortaya koyma veya tahmin
işlemi.
kilit taşı / keystone
Kemer kubbe ve tonozların tepe
noktalarına konan, üstüne gelen
ağırlığı yanındaki taşlara aktaran
taş, anahtar taşı.
kilometre / kilometer
Yol üzerinde herhangi bir noktanın
proje başlangıcına olan uzaklığının
kilometre + metre olarak ifadesi
(15+225.05 gibi).
kilometre eşitliği / station
equation
Ripaj, varyant veya ölçüm farklılıkları nedeni ile kotta veya kilometrede yapılan değişikliklerin geri (G) ve
ileri (İ) olarak belirtilmesi (örneğin
6+845.12G/6+840.33İ gibi).
kimyasal katkı / chemical additive
Taze ve sertleşmiş betonun bazı

kontrol kesim numarası
özelliklerini değiştirmek için karıştırma işlemi esnasında betona çimento kütlesine oranla çok az miktarda eklenen malzeme.
kiralık taşıt / hired vehicle
Karşılığı alınmak üzere ve belirli
bir süre için başkası hesabına ya da
aracın sahibi olan işletme ile bir kira
sözleşmesi imzalanmak suretiyle
kendi hesabına karayoluyla uluslararası eşya taşımacılığı ile iştigal
eden bir işletmeye ait olan herhangi
bir taşıt.
kiriş / beam
kitabe / inscription
Bir anıt eserin üzerine eseri yaptıranın adı ve yılı gibi tanıtım ve bilgilendirme amaçlı yazılan yazıt.
klasik (alaturka, oluklu) kiremit / pantile
Yarım silindir şeklinde, uçlarından
biri ötekinden biraz daha geniş olan,
%20-%30 arasındaki çatı eğimlerinde kullanılabilen kiremit cinsi.
kolon / column
Yükleri temele taşıyan dikey eleman.
kombine taşımacılık / combined
transport
Taşımacılığın büyük kısmının demiryolu, iç suyolu veya denizyolu ile
yapıldığı, taşımanın başlangıç veya
son etabının mümkün olan en kısa
mesafeyle kara taşımacılığıyla yapıldığı intermodal taşımacılık türü.
komisyoncu / commission agent
Yük veren kişiye yüke uygun aracı
bulan ve araç sahibinden komisyon
alan kişi.
kompozit köprü / composite
bridge
Kirişleri çelik, döşemesi betonarme
olan köprü sistemi.
koni / cone
Özellikle yol çalışmalarının olduğu
yerlerde kullanılan trafik kontrol
elemanı.
konşimento / bill of loading
Üzerinde taşınan yükün içeriği ile
ilgili bilgiler bulunan yük taşıma senedi.
konteyner / container
Bir taşıma donanımı parçası olarak,
yükleme biçimi korunarak veya bozulmadan birden çok taşıma türüyle
taşınmasına imkan verebilen, taşıma yolunda aktarma ve istiflemeye,
kolaylıkla doldurulup boşaltılmaya,
birçok kez kullanılmaya uygun ve
dayanıklı malzemeden imal edilmiş
kapalı yapı.
kontrol belgesi / inspection sertificate
Otobüsler ve yolcu otobüsleri için
yolcu manifestosu.
kontrol kesim haritası / control
section map
Karayollarını teşkil eden her sınıftan yolun kontrol kesimler halinde
gösterildiği karayolu haritası. Bu
haritada, karayolları üzerinde bulunan yerleşim yerleri ile yol kavşakları, uzunlukları ile birlikte gösterilmektedir.
kontrol kesim numarası /
control section number
Karayolunun belirli noktalardan
belirli uzunluklarda bölünmesi ile
oluşmakta olup, bu noktalar ele
alınan kesimi açıklıkla tanımlayabilecek noktalar olmalıdır. Uzunluğu yolun özelliklerine ve kesimin

kontrol mühendisi
başlangıç ve bitiş noktalarını gösterecek belirtilerin varlığına bağlı
olarak saptanmaktadır. Devlet ve il
yollarında kavşaklar ve il sınırları
başlangıç ve bitiş noktaları olarak
seçilmektedir.
kontrol mühendisi / control
engineer
İşbaşında idareyi temsil etmek üzere yetkilendirilerek atanan, işin yapılışını ve kullanılan malzemelerin
proje ve şartnamelerde istenilen nitelikte olup olmadığını kontrol eden,
müşavir veya kontrollük birimi.
koridor / corridor
Planlanan veya mevcut bir yolun
başlangıç ve bitim mahallerini kapsayan, topoğrafik sınırlamalara göre
değişken genişlikte olabilen ve şeritsel olarak nitelenebilecek bir alan.
korkuluk (tarihi köprülerde) /
parapet
Köprünün iki tarafında ve tempan
duvarının üzerinde yükselen, geçişte güvenliği sağlayan köprü elemanı.
korniş / corniche
Köprünün her iki tarafında tempan
duvarı ile korkuluğu ayıran, boydan
boya giden düz veya profilli çıkıntı.
korozyon / corrosion
Bazı maddelerin kimyasal yoldan
malzemeyi tahrip etmeleri olayına
verilen genel ad.
kot / elevation
Herhangi bir noktanın belirli bir
düzleme göre alçaklık veya yüksekliği, rakım.
kota / quota
İki âkit tarafın yetkili makamları
arasında yıllık olarak teati edilen
izin belgesi sayısı.
kotlu plan / detailed elevation plan
(bkz. plankote)
köprü / bridge
Hesap açıklığı 10m’den büyük (10m
dahil) akarsu, vadi, karayolu, demiryolu gibi engelleri geçmek amacıyla
kullanılan karayolu yapısı.
köprü altyapısı / bridge substructure
Köprünün üstyapısı altında kalan
ayak ve temel kısımları.
köprü bakım / bridge maintenance
Köprü ve köprü ile ilgili bir yapının
öngörülen görevi sürekli olarak yerine getirmesini sağlamak amacı ile
orijinal yapısının muhafazası için
yapılan çalışma.
köprü boyu / bridge length
Köprünün başındaki yaklaşım plağı ile kesiştiği çizgiden, sonundaki
yaklaşım plağı ile kesiştiği çizgiye
kadar olan toplam uzunluk.
köprü cinsi / bridge type
Köprünün yapıldığı malzemeye göre
(betonarme, çelik vb.) adlandırılması.
köprü eğimi (tarihî köprüler) /
gradient slope
Büyük göz üzerinden yanlara doğru
verilen ve iki tarafta yol seviyesi ile
birleşen eğim.
köprü envanteri / bridge inventory
Köprüye ait tüm elemanların ve yapıların geometriye dayalı ihtiyaç
duyulan bilgilerinin toplandığı ve
değerlendirildiği bilgi kaynakları.
köprü genişliği / bridge width
Köprü tabliyesi enkesitinin dış kenarları arasındaki mesafe.

köprü (kemer) gözü / arch
Köprünün ayakları arasındaki boşluk.
köprü korkuluğu / bridge railing
Köprü boyunca her iki tarafta bulunan koruyucu parmaklıklar.
köprü muayenesi / bridge inspection
Köprü elemanlarının incelenerek
hasarlarının tespit edilmesi ve kayıt
altına alınması.
köprü onarımı / bridge repair
Köprülerden güvenli trafik akışının
sağlanması için köprü elemanlarındaki veya köprüyü koruyan yapılardaki hasarların giderilmesi ya da
hasarlı elemanların değiştirilmesi.
köprü plankotesi / bridge survey
map
Köprü ölçüm haritası.
köprü şantiyesi / bridge site
Köprü inşaat sahası.
köprü tabliyesi / deck, slab
Köprü ayakları üzerinde bulunan
üstyapı elemanı.
köprü tipi / bridge type
Köprü sistemi (basit kiriş, öngerilmeli vb.).
köprü üstyapısı / bridge superstructure
Köprünün ayakları üstünde kalan
kısmı.
köprü yaya yolu / bridge sidewalk
Köprü tabliyesinin her iki tarafında
yayaların üzerinden emniyetli yürümeleri için ayrılmış kısım.
köprülü kavşak / bridge crossing,
flyover junction
İki veya daha fazla yolun kesiştiği
noktada bir köprü vasıtasıyla, hareket halindeki trafiği etkilemeyecek
şekilde oluşturulan kavşak sistemi.
kurp (yatay ve düşey kurp) /
curve
Proje yatay ve düşey hattındaki doğrusal kesimleri birleştiren eğrisel
veya dairesel karayolu kesimi.
kurp genişlemesi / curve widening
Dar kurplarda uzun araçların dönüşünü kolaylaştırmak için platform
genişliğinin arttırılması.
kurşunsuz benzin / unleaded
gasoline
Organik kurşun bileşikleri katılmamış benzin.
kusurlar tablosu / checklist of
defects
Araç Muayenesi Sonucu Belirlenen
Eksikliklere İlişkin Kusur Grupları Yönergesi kapsamında Karayolu
Düzenleme Genel Müdürlüğünce
düzenlenen ve araçta tespit edilen
eksiklikleri/kusurları belirten ve
bu eksikliklerin/kusurların hangi
kusur grubuna girdiğini gösteren
tablo.
kusursuz araç / defect-free
Muayene edilen araçta herhangi bir
eksikliğin bulunmaması hali.
kutu kiriş / box girder, hollow
girder
En kesiti kutu şeklinde olan, içi boşluklu kiriş tipi; kutu kesitli kiriş.
kutu menfez / box culvert
Yüzeysel drenaj sırasında, dolgunun
bir tarafında biriken veya bu taraftan gelen akarsuyu yol gövdesinin
diğer tarafına geçirmek üzere kullanılan kare veya dikdörtgen kesitli
betonarme su geçidi.

küçük çukurların doldurulması
/ filling
Yol üst yapısındaki münferit çukurların yama malzemesi ile doldurularak onarılması.
külah / cone
Selyaranların çatı örtüsü.
külünk / flat pick
Kayaları parçalamakta ve yumuşak
taşları sayalamakta kullanılan sivri
kazma.
kür etmek / asphalt curing
Sıvı petrol asfaltı içerisine katılan
benzinin, gazyağının ve mazotun
buharlaşması. İnşaat esnasında sıvı
petrol asfaltları tam olarak kür edilemez, kür inşaat sonrasında da bir
süre devam eder. Bu süre yavaş kür
eden (SC) cinsi sıvı petrol asfaltları
için birkaç yıl da sürebilir.
küresel mesnet / spherical bearing
L
lase / lase, group of combined curve
Kısa mesafede yükselmek gerektiğinde birbirini kısa aralıklarla izleyen çok sayıdaki küçük yatay kurplar ile oluşturulan yol kesimi.
lastik / tyre, tire
Araçların yol üzerinde gidişini sağlayan temel parça.
lastik tekerlekli dozer / rubberwheeled dozer
Önünde geniş bir bıçağı olan, toprak
tesviyesinde kullanılan, lastik tekerlekli bir iş makinesi.
lastik tekerlekli ekskavatör /
rubber-wheeled excavator
Değişik seviyelerdeki zemini sınırlı
miktarda kazmak, gevşek malzemeyi ya da kazılmış toprağı bir yere
yığmak ya da yüklemek için kullanılan lastik tekerlekli iş makinesi.
lastik tekerlekli silindir / rubber-wheeled roller

lastik tekerlekli yükleyici /
rubber-wheeled loader
Malzemeyi bir yerden alıp başka bir
yere yüklemek için kullanılan makine.
lastik tekerlekli traktör / farm
tractor
Belirli şartlarda römork ve yarı römork çekebilen, ancak ticari amaçla
taşımada kullanılmayan tarım aracı.
lojistik işletmecisi / logistics
operator
Taşımacılık faaliyetinin yanı sıra;
bağımsız bir işyerinin kullanım hakkına sahip olarak müşterilerine ait
eşyayı teslim aldıktan sonra kendi
gözetim ve denetimi altında yükleme, boşaltma, depolama, istifleme,
paketleme, tasnif, etiketleme, sipariş planlaması, dağıtım, teslimat ve
benzeri hizmetlerin tamamını veya
bir kısmını üstlenen gerçek veya tüzel kişi.
lowbed (alçak şasi yarı römork)
/ lowbed semi-trailer
Yerden yüksekliği azaltılmış, ağır
taşımalar için özel yarı römork.
M
madırga (madraba) / lump
hummer
Murç ve benzeri aletlerin başına vurularak kullanılan 2-3 kg ağırlığındaki bir çeşit taşçı çekici.
mafsal / pin, hinge
Pim, mil.
mahmuz / dike
Setleme.
mahrece iade beyannamesi /
decleration for returning the goods
to the country of origin
Mahrecine iade eşyanın ithalatçısı
tarafından geldiği yere geri gönderilmesi için düzenlenen belge.
malç / mulch
Yol boylarında dikilen bitkilerin gelişip toprağı tutmasına karşı geçen
süreçte toprak yüzeyinin dış etkenlere karşı korunması ve toprak neminin muhafaza edilmesi amacıyla

kullanılan polietilen, odun talaşı,
çam ibreleri vb. materyal.
manivela / crank lever
Taşları taşıma amaçlı kullanılan, bir
ucunun bağlı bulunduğu bir nokta
etrafında dönen bir tür kaldıraç.
mansap / downstream
Akış aşağı, suyun sanat yapılarından çıktığı kısım.
marş motoru / starter motor
Aküden aldığı elektrik enerjisini
elektomanyetizma prensibine göre
mekanik enerjiye çevirerek, oluşturulan bu mekanik enerji ile marş
dişlisi üzerinden motorun volanı
döndürülerek ihtiyaç duyulan ilk
hareketi sağlayan parça.
mekik servis / shuttle service
Önceden oluşturulmuş yolcu gruplarının, dışarı ve gidiş dönüş seyahatlerinde tek bir hareket noktasından
alınıp tek bir varış noktasına taşınması.
memba / upstream
Suyun sanat yapısına geldiği kısım.
menfez / culvert
Mücavir alanlardan yola gelecek her
türlü suyu, yolun işletme süresi boyunca yerine getireceği fonksiyonu
zedelemeyecek şekilde yoldan geçirerek uzaklaştırmak için yol gövdesi altında inşa edilen ve açıklığı 10
metreye kadar olan sanat yapısı.
menfez temizliği / maintenance
of culvert
Yeraltı dren tesislerine ait deşarj
noktalarının teressübat, kar, buz,
çalı, ot ve benzeri yabancı maddelere
karşı korunmalarının sağlanması.
mermer / marble
Kalkerlerin başkalaşarak kristalleşmesi sonucu oluşan taş.
meskun mahal / residential area
İl, ilçe, kasaba, köy, toplu işyeri veya
sanayi bölgeleri gibi insanların topluca yaşadıkları; yol, su, elektrik,
ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon,
aydınlatma gibi kamu hizmetlerinden istifade ettikleri toplu yaşam ve
çalışma alanlarını ve bu alanların
bitiminden 500 metreye kadar olan
mesafeyi kapsayan yer.
mesleki saygınlık / good repute
Ticari alanda ve mesleğin icrası ile
ilgili konularda kötü şöhret sahibi
olmamak.
mesleki yeterlilik / professional
competence
Mesleğin icrası ile ilgili eğitim, bilgi,
beceri ve donanıma sahip olmak.
mesleki yeterlilik belgesi / professional competence certificate
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde
öngörülen ve kişilerde mesleki yeterliliğin bulunduğunu gösteren
belge.
mesleki yeterlilik eğitimi / professional competence training
Karayolu Taşıma Yönetmeliği kapsamındaki faaliyetlerle ilgili bir
mesleki yeterliliğin kazandırılması
amacıyla verilecek eğitim.
mesleki yeterlilik eğitimi tamamlama belgesi / professional
competence completion certificate
Mesleki yeterlilik eğitimini tamamlamış olanlara bu eğitimi veren kuruluşça verilen belge.
mesleki yeterlilik eğitimi yetki
belgesi / licence for professional
competence training

samında mesleki yeterlilik eğitimi
vermek üzere faaliyette bulunacak
gerçek ve tüzel kişilere Bakanlıkça
verilecek yetki belgesi.
mesleki yeterlilik sınavı / professional competence exam
Kişilerde mesleki yeterliliğin bulunup bulunmadığının anlaşılması
amacıyla yapılacak sınav.
mesnet / bearing
Ayaklar üzerine yerleştirilen, köprüleri olumsuz etkilerden koruyan
yapı elemanı.
metamorfik kayaç / metamorphic
rock
Kayaçların yeni bir ortamda, değişik
fiziksel ve kimyasal şartlar altında
uğradıkları katı haldeki mineralojik ve yapısal değişikliğe neden olan
metamorfizmanın oluşturduğu kayaçlar.
metroloji / metrology
Ölçüm bilimi ve uygulanabilir olmasının sağlanması.
mıcır / stone chips
Tek boy, kırılmış, köşeli taş malzeme.
mıcır serici / chip spreader
Sathi kaplamalarda mıcır (agrega)
seriminde kullanılan bir araç veya
ekipman.
mineral katkı / mineral additive
Betonun bazı özelliklerini iyileştirmek veya betona özel nitelikler kazandırmak amacıyla kullanılan ince
malzemeler.
mini kazık / mini pile
Sanat yapılarının temellerinde kullanılan, boyutları küçük olan kazık.
minibüs / minibus
Yapısı itibariyle sürücüsünden başka 8 ila 14 oturma yeri olan ve insan
taşımak için imal edilmiş bulunan
motorlu taşıt.
modifiye bitüm / modified bitumen
Üretim sırasında bir ya da daha fazla
kimyasal katkı kullanılarak reolojik
özellikleri iyileştirilen bitüm.
moloz taş / rubble stone
Doğrudan doğruya ocaktan çıktığı
şekliyle kullanılan veya yalnızca yatak yüzleri mümkün olduğu ölçüde
çekiçle düzeltilerek kullanılan taş.
motor / engine
Aracın hareketi için gerekli gücü
sağlayan aksam.
motor kilidi / immobilizer
Kontak anahtarının çıkarılmasının
ardından hırsızlığa karşı motorun
elektronik olarak kilitlenmesini sağlayan sistem.

motorlu bisiklet / moped
Silindir hacmi 50 santimetreküpü
geçmeyen, içten patlamalı motorla donatılmış ve imal hızı saatte 50
km’den az olan bisiklettir.
motosiklet / motorcycle
2 veya 3 tekerlekli sepetli veya sepetsiz motorlu araçlar. Bunlardan
karoserisi yük taşıyabilecek şekilde
sandıklı veya özel biçimde yapılmış
olan ve yolcu taşımalarında kullanılmayan 3 tekerlekli motosikletlere
yük motosikleti (triportör) denir.
mozeta (mucarta) / bush hammer
Sert taşların yüzünü düzlemekte
kullanılan bir çeşit dişli tokmak.
muayene kanalı / technical inspection
channel
Muayeneye gelen araçların Araç
Muayene İstasyonlarının Açılması,
İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelik’te belirtilen usul
ve esaslar dahilinde tüm muayenelerinin yapıldığı, muayene araç ve
gereçleri ile donatılan peron.
murç / chisel
Sayalanmış olan taşların kabasını
almakta veya oyuk açmakta kullanılan sivri uçlu çelik kalem.
mücavir alan / urban area
İmar mevzuatına göre belediyelerin
kontrol ve sorumluluğu altındaki
alan.
mühimmat / ammunition
Tahripleri dahil ederek savunma ve
saldırıyla bağlantılı olarak kullanmak için patlayıcılar, sevk barutu,
fişek, başlatıcı, terkip veya nükleer,
biyolojik ve kimyasal malzemelerle
yüklü cihaz.
müşavir / consultant
İdare adına kontrollük hizmetlerini
yürüten kişi veya firma, danışman.
müştemilat / outbuilding
Taşınmazın kullanımını kolaylaştıran ek tesis.
müteahhit (yüklenici) / contractor
Sözleşmede belirtilen şartlar içerisinde işi yapmayı, bunun için gerekli
her türlü malzeme, işçi, makine, alet
vb.nin teminini ve işin tamamlanmasını üzerine alan özel veya tüzel
kişi.
mütemmim cüz / integral part
Bütünleyici parça, asıl şeyin temel
unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmayan parça.
N
nakliyat ambarı / warehouse
Bir veya birden fazla gönderenden
toplu veya parça başı eşyanın teslim
alınarak işletmecinin gözetimi ve
denetimi altında yükleme, boşaltma, depolama, istifleme, aktarma ve
gönderilene teslim gibi hizmetlerin
yapıldığı yer.
nakliyat ambarı işletmecisi /
warehouse operator
Bağımsız bir işyerinin kullanma
hakkına sahip olan ve eşyayı teslim
alarak kendi gözetim ve denetimi altında yükleme, boşaltma, depolama,
istifleme, aktarma ve gönderilene
teslim gibi hizmetleri yerine getiren; taşımayı yapan veya yaptıran

ordino
ve bundan doğacak sorumluluğu
üstlenen kişi.
nakliyeci / carrier
Taşımacılıkla uğraşan kişi
navlun / freightage
Nakliye bedelinin katma değer vergisi hariç tutarını ifade eden terim.
nehir yatağı / river bed
Nehir tabanı.
nervür / rib
Betonla aderansı arttırmak amacıyla çubuğun yüzeyinde oluşturulmuş,
çubuk eksenine belirli bir açıyla
veya açılarla yer alan ve çubuk boyunca devam eden çıkıntılar.
nervürlü demir / ribbed bar
Yüzeyi düzgün olmayan demir.
net bugünkü değer / net present
value
Bir yatırımın belli bir faiz oranına
göre indirgenmiş giderlerinin toplamı ile indirgenmiş net gelirleri toplamı arasındaki fark.
nihai çevresel etki değerlendirmesi raporu / final environmental
impact assessment
Çevresel etki değerlendirmesi çalışmalarının sonuçlarını içeren detaylı
rapor.
nihai proje / final project, as built
Kesin ve uygulama (tatbikat) projelerine göre yapım çalışmaları sonucunda oluşan değişiklikleri de içine
alan ve en son durumu yansıtan projeler.
niş / niche
Duvar içinde bırakılan oyuk, girinti.
nivelman / leveling
Arazide tespit edilmiş noktalar arasındaki yükseklik farklarının belirlenmesi işi.
nokta hız / spot speed
Bir taşıtın, karayolunun belli bir
noktasından geçtiği andaki hızı.
O
ofset / offset, oblique parallel lines
Geometrik burun ile fiziksel burun
arasında kalan bölgede yapılan tarama.
okul geçidi / school crossing
Genel olarak okul öncesi, ilköğretim
ve orta dereceli okulların çevresinde özellikle öğrencilerin geçmesi
için taşıt yolundan ayrılmış ve bir
trafik işareti ile belirlenmiş alan.
okul taşıtı / school vehicle, school
bus
Genel olarak okul öncesi, ilköğretim
ve orta dereceli okulların öğrencileri ile gözetici ve hizmetlilerin taşınmalarında kullanılan taşıt.
oluk (tekerlek izinden oluşan)
/ rutting
Asfalt kaplamalarda araçların tekerlek izleri boyunca meydana gelen
çökmeler.
ondülasyon / corrugation, waves
Yol üzerinde, trafik akışına göre enine doğrultuda ve birbirine yakın belirli aralıklarla oluşan dalgaya benzer yüzey deformasyonu.
ordino / waybill
Konşimento karşılığında, yurt dışından gelen malın gümrükten çekilmesi için verilen emir.

organik zemin/ organic soil
Genellikle çok sıkışabilen ve taşıma
güçleri düşük, yüksek düzeyde organik malzeme içeren zeminlere denir.
orta ayak / pier
Köprünün kenar ayakları dışındaki
ayakları.
orta yüklü ticari taşıt / medium
commercial vehicle
Yolcu taşıma kapasitesi yaklaşık 14-
25 kişi olan taşıtlar ve toplam yüklü
ağırlığı yaklaşık 3,5 ton ile 10 ton
arasında olan kamyon.
ortak borulu enjeksiyon / common rail
“Tutuculu püskürtme” de denen,
yeni nesil dizel motorlarda kullanılan bir yakıt enjeksiyon sistemi.
ortalama seyahat hızı / average
travelling speed
Belirli bir yol kesimi uzunluğunun,
o kesimde seyreden taşıtların tüm
durma ve duraklama süreleri dahil
edilerek belirlenen ortalama seyahat süresine bölünmesi ile bulunan
hız.
ortalama seyir hızı / average
running speed
Belirli bir yol kesimi uzunluğunun,
bu kesimden geçen taşıtların ortalama seyir süresine bir taşıtın bir seyahat boyunca hareket halinde bulunduğu zaman dilimlerinin toplamı
bölünmesiyle bulunan hız.
ortofoto / orthophoto
Hava fotoğrafı veya uydu görüntüsü
kullanılarak elde edilen, harita gibi
belli bir ölçeği olan fotoğrafik görüntü.
otobüs / bus
Yapısı itibariyle sürücüsünden başka en az 15 oturma yeri olan ve insan
taşımak için imal edilmiş bulunan
motorlu taşıt.
otokorkuluk / guardrail
Bir yolun kenarına ya da gidiş ve dönüş şeritlerinin ortasına yatay olarak yerleştirilen metal ya da beton
kiriş.
otomatik görüntü karartma /
autodimming
Dikiz aynalarında kullanılan duyarlı aynanın ışığı daha yoğun kırarak,
kararması.
otomatik trafik sayım cihazı /
automatic traffic counting device
Herhangi bir kullanıcıya ihtiyaç
duymaksızın çeşitli sensörler aracılığıyla yoldan geçen taşıtları sayan
cihaz.
otomobil / automobile, car
Yapısı itibariyle sürücüsünden başka en çok 7 oturma yeri olan ve insan
taşımak için imal edilmiş bulunan
motorlu taşıt.
otoyol / motorway
Yüksek standartlara sahip, trafik
seyrinde asgari hız sınırlaması uygulanan, seyahat hızı yüksek ve üzerinde erişme kontrolünün uygulandığı karayolu.

Ö
ödül (bonus) belgesi / bonus
permit
İkili anlaşmalar gereği yabancı ülkelerden özel şartlara bağlı olarak kota
harici temin edilen geçiş belgesi.
ölçme belirsizliği / uncertainty of
measurement
Makul olarak ölçülen büyüklüğe atfedilen değerlerin dağılımını karakterize eden ve ölçü sonucuyla ilgili
olan parametre.
ölü yük / dead load
Köprünün kendi ağırlığı.
ön cam / windshield, windscreen
ön etüt (istikşaf) / preliminary
survey
Başlangıç ve sonu tespit edilen iki
nokta arasında göreceği hizmet
(yerleşim, sosyal ve ekonomik) bakımından uzunluk, toprak işleri,
drenaj, jeolojik ve topoğrafik yapı ile
trafik ve gelişme faktörleri gibi hususlar göz önünde tutularak, karayolu geometrik standartları ile trafik güvenliğini teknik ve ekonomik
olarak karşılayacak yol güzergâhının veya güzergâhlarının haritalar
üzerinde veya arazide araştırılması.
ön far / headlight, headlamp
ön proje / preliminary/tentative
design
Kesin güzergâhın ve yaklaşık maliyetinin belirlenmesi için alternatif
hatlarda yapılan mühendislik çalışmaları.
ön radye / apron
Menfezlerde kanat duvarları arasındaki kısım.
öngerilmeli artçekim köprü /
pre-stressed post-tension bridge
Betonu döküldükten sonra öngerme
halatları gerilen köprü sistemi.
öngerilmeli beton / pre-stressed
concrete
Betona dökümden önce veya serbestleştikten sonra basınç verme
teknolojisinde kullanılan beton.
öngerilmeli kazık / pre-stressed pile
Öngerme teknolojisiyle imal edilen ve
ilave temel desteği sağlamak amacıyla yapılan derin temel elemanı.
öngerilmeli kiriş / pre-stressed
beam
İçindeki germe kabloları veya kenarlarından sıkıştırılarak kesme ve
çekme gerilmelerinin elimine edildiği beton kullanılarak imal edilen
eleman.
öngerilmeli önçekim köprü /
pre-stressed pretension bridge
Öngerme halatları gerildikten sonra
betonu dökülen, fabrik ortamda dökülen hazır kirişli köprü sistemi.

öngerme çeliği / pre-stressing
steel
öngerme donatısı / pre-stressed
tendon
öngerme halatı / pre-stressing
strand
örülme / weaving
Aynı yönde hareket eden trafik
akımlarının katılma ve ayrılma suretiyle kesişmeleri.
özel amaçlı taşıt / special-purpose
vehicle
Özel amaçla insan veya eşya taşımak için imal edilmiş olan ve itfaiye,
cankurtaran, cenaze, radyo, sinema,
televizyon, kütüphane, araştırma
araçları ile bozuk veya hasara uğramış taşıt ve araçları çekmek veya
taşımak, kaldırmak gibi özel işlerde
kullanılan motorlu araçlar.
özmal taşıt / equity vehicle
Araç tescil belgesinde yetki belgesi
sahibi adına kayıtlı taşıt.
P
pafta / map sheet
Arazilerin teknik usullere göre ölçülüp belli oranda küçültülerek bir
altlığa çizilmiş haritası.
paketleyen / packer
Tehlikeli maddeleri, büyük paketler
ve orta boy hacimli konteynerler de
dahil olmak üzere, paketlere koyan
ve gerektiğinde paketleri taşınmak
üzere hazır hale getiren işletmeler
ile tehlikeli maddeleri paketleten ya
da bu malların paketlerini ya da tanımlarını değiştiren ya da değiştirten işletmeler.
paletli delici / crawler drill
Kaya delme makinesi.
paletli dozer / crawler dozer
Önünde geniş bir bıçağı olan, toprak
tesviyesinde kullanılan paletli iş
makinesi.
paletli ekskavatör / crawler excavator
Değişik seviyelerdeki zemini sınırlı
miktarda kazmak, gevşek malzemeyi ya da kazılmış toprağı bir yere
yığmak ya da yüklemek için kullanılan paletli iş makinesi.

palmet / palm leaf
Bir sapın iki tarafında simetrik olarak sıralanmış uzunca yapraklardan
oluşan, üsluplaştırılmış bitkisel bezeme motifi.
palplanş / sheet pile
Gevşek zeminlerde yanal çökmeleri
önlemek için çelik, demir vb. malzemelerden yapılan plaka şeklindeki
kazık.
palye / bench
Yüksek yarma ve dolgularda şev stabilitesi için düzenlenen kademe.
palye hendeği / bench ditch
Palyeli olarak yapılan yarma ve dolgularda şeve ve palyeye gelen yüzeysel suların toplanıp deşarj edildiği
drenaj yapısı.
panel köprü / panel bridge
Yıkılan köprünün yerine yenisi yapılıncaya kadar trafik akışının kesintiye uğramaması için yapılan geçici
köprü.
parafin / paraffin
Bitümü oluşturan üç yapıdan birisi olan parafinler veya alifatikler
doğrusal, üç boyutlu zincirsi yapıda
olup mumsu veya yağsı bir özellik
gösterir.
parça başına taşıma / transport
per piece
park alanı / parking area
Araçların yol kenarında kısa süreli bekleme amacıyla kullandıkları
alan.
park etme / parking
Araçların, durma ve duraklaması gereken haller dışında bırakılması.
parlama noktası / flash point
Bir maddenin buharının alev temasında geçici olarak alev aldığı fakat
yanmaya devam etmediği en düşük
sıcaklığın, tespit edilmiş deney şartları altında ölçülmüş değeri.
parsel / parcel
Sınırları haritalarla belli edilmiş
arazi parçası.
parselasyon / parcelling
İmar parselleri oluşturmak amacıyla, parseller içerisinde yol, meydan,
yeşil alan, park, otopark vb. kamu
hizmetlerine ayrılan yerlerden herhangi birini veya birkaçını kapsayacak şekilde yapılan, taşınmaz malları ayırma işlemi.
pas payı / concrete cover
Demir ve beton yüzeyi arasındaki
beton.
patina / patina
Taşların yüzeyinde zamanla oluşan
renk ve doku değişiklikleri.
patlayıcı madde / explosive
material
ADR’nin A ekinin 2’nci bölümü,
2.2.1’inci alt kısmında ifade edilen
maddeler.
payanda / buttress
Destek.
penetrasyon / penetration
Bitümlü malzemelerin, standart bir
iğnenin belirli bir yük altında ve sürede, belirli sıcaklıktaki bir numune
içerisine dikey olarak girdiği derinlik cinsinden ifade edilen kıvamlılığı.
pere / riprap
Tahkimat veya dolgu yüzeylerinin
su vb. etkilere karşı korunması amacıyla istenilen kalınlıkta düzgün taş
ile yapılan harçlı veya kuru kaplama.

periyodik muayene / periodical
technical inspection
Araçların cinslerine, kullanma amaç
ve şekillerine uygun olarak Araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında
Yönetmelikte belirlenen sürelerde
yapılması gereken muayene.
personel servis aracı / personnel
vehicle
Herhangi bir kamu kurum ve kuruluşu veya özel veya tüzel kişilerin
personelini bir akit karşılığı taşıyan
şahıs veya şirketlere ait minibüs
veya otobüs türündeki ticari araç.
petrol tankeri / oil tanker truck
Akaryakıt taşıyan büyük yük kamyonu.
peyzaj / landscape
Karayolunun doğal çevre üzerindeki
olumsuz etkilerini en aza indirebilmek, şev stabilitesine katkıda bulunmak, gürültü ve egzoz gazlarına
karşı engel oluşturmak, yola estetik
bir görünüm kazandırmak amacıyla
yapılan tasarım ve uygulama çalışmaları.
pilon / pylon
Kule.
plak köprü / slab bridge
(bkz. basit plak köprü.)
plankote / detailed elevation plan
Herhangi bir kavşak, tesis veya sanat yapısının yapılacağı arazi bölümünün kotlu, tesviye eğrili detaylı
planı.
platform / platform
Karayolunun, taşıt yolu (kaplama)
ile yaya yolu (kaldırım) veya banketinden oluşan kısmı.
plentmiks / plant mix
Plentte (tesiste) karıştırma.
plentmiks temel / plant mix base
Belirli gradasyon limitleri içerisinde
sürekli gradasyon verecek şekilde
kaba ve ince olmak üzere en az üç
ayrı tane boyutu grubunun uygun
oranda su ile bir plentte karıştırılmasıyla hazırlanan malzemenin
projesinde belirtilen plan, profil ve
enkesitlere uygun olarak bir ya da
birden fazla tabakalar halinde serilip sıkıştırılmasıyla oluşturulan
tabaka.
polimer / polymer
Birçok küçük molekülün birleşerek
oluşturduğu büyük molekül zinciri.
polimer modifiye bitüm (PMB) /
polymer modified bitumen
Genellikle asfalt kaplamalarda tekerlek izi oluşumunu, kaplamalardaki çatlakları, bitümün oksidasyonunu ya da kaplamanın sudan dolayı
zarar görmesini kontrol altına almak
amacıyla bitüme bir ya da daha fazla
organik polimerler karıştırılması ile
oluşan bitümlü bağlayıcı.
polimer modifiye bitüm emülsiyonu / polymer modified bitumen
emulsion
Dağıtılan fazı polimer modifiye bitüm olan emülsiyon ya da lateks ile
modifiye edilen bitüm emülsiyonu.
pot mesnet / pot bearing
profil (boykesit) / profile, longitudinal section
Yol ekseninin düşey düzlemdeki iz
düşümü veya kotlu yol ekseni.
proje / design
Yolun ve yol yapılarının imalat öncesi ve imalata yönelik esas ve detaylarının belirtildiği rapor, hesaplamalar ve çizim paftaları.
proje düşey hattı / vertical alignment
Yolun boyuna kesiti (profil) üzerinde yolun bitmiş haline ait kotları belirleyen düşey eksen çizgisi.
proje edy değeri / project equivalent axle load
Yolun proje süresi içinde tek yönde
geçmesi beklenen toplam eşdeğer
8,2 ton standart dingil yükü tekerrür sayısı.
proje gabarisi / design clearance
Araçların yüklü veya yüksüz olarak
karayolunda güvenli seyirlerini temin amacıyla karayolu yapılarının
(köprü, tünel vb.) uzunluk, genişlik
ve yüksekliklerini belirleyen ölçüler.
proje hızı (tasarım hızı) / design
speed
Yol tasarımı yapılırken taşıtların
güvenli ve konforlu hareketlerini
sağlayan (kurp yarıçapı, eğim, dever
vb.) karakteristikleri belirlemek için
önceden kabul edilmiş olan teorik
hız değeri.
proje yatay hattı / horizontal
alignment
Planda yolun doğru parçaları (aliyman), daire yayları (kurp) veya geçiş eğrilerinden oluşan yol şeridinin
harita üzerinde takip ettiği iz.
putrel / beam
Kiriş.
puzolan / pozzolana
Kendi kendine bağlayıcılık özelliği
çok az olan veya hiç olmayan ancak
uygun rutubet şartlarında ve normal ortam sıcaklığında kireç ile reaksiyona girip bağlayıcı özelliği olan
ürünler çıkaran, ince toz halindeki
silisli ve alüminli madde.
püskürtme beton / shotcrete
Sıvı harcın yüzeylere püskürtülmesi
ile imal edilen beton.
R
radye temel / raft foundation
Yayılı temel, kaya ve taşlarla pekiştirilen temel çukuru üzerine ince
beton dökülüp düzeltilerek yapılan
temel.
rakım / altitude
Herhangi bir noktanın deniz seviyesine göre yüksekliği.
rakortman / transition, taper
Yön veya eğim değişikliklerini güvenlik ve konfor gereksinimlerine
uygun bir süreklilik ve hızda gerçekleştirmek amacıyla kullanılan eğri.
rampa / ramp, sliproad
Farklı düzeydeki iki platformu birbirine bağlayan yol kesimi.

raster harita / raster map
Mevcut bir haritanın yansıma değerlerinin belli bir çözünürlükte ve
renk derinliğinde koordinatlı olarak
depolandığı bilgisayar dosyası.
refüj / median
Yolun geliş ve gidiş şeritlerini birbirinden ayıran, yol platformunun
ortasında bulunan toprak, beton vb.
malzemeden oluşan bölüm.
refüj hendeği / median ditch
Bölünmüş yolların deverli kesimlerinde refüje doğru akan platform
yüzey suyu ile kendi yüzey suyunu
toplamak amacıyla refüjde teşkil
edilmiş olan hendek.
refüj mahalli bakımevi / snow
and ice control center
Kar ve buz mücadele merkezi.
reglaj / grading, finishing
İnce tesviye.
retarder / retarder
Ağır vasıtaları güvenli ve etkin bir
şekilde yavaşlatan yüksek verimli
hidrolik sistemle çalışan, sürtünmesiz, aşınmasız bir fren sistemi.
ricat duvarı / return walls
Köprü kenar ayaklarında köprü
eksenine paralel olarak yapılan ve
arasındaki imlayı tutmaya yarayan
duvar.
rijit üstyapı / rigid pavemet
Nispeten yüksek eğilme mukavemetine sahip ve portlant çimentosundan yapılmış tek tabakalı plak
vasıtası ile yükleri taban zeminine
dağıtan üstyapı tipi.
ripaj / relocation
Yol güvenliğini sağlamak, yapı ve
toprak işlerini azaltmak amacı ile
yol ekseninin enine kesit içinde kaydırılması.
rodmiks / road mix
Plentte veya yolda karıştırma sonucunda elde edilen bakım malzemesi.
rögar / manhole
Yol yüzey sularını yer yer ana drenaj
kanalına deşarj etmek için bordür
kenarına yapılan tesis.
rölöve / drawn up
Bir yapının boyutlarının ölçülendirilmesi.
römork / trailer
Motorlu araçla çekilen, insan veya
yük taşımak için imal edilmiş motorsuz taşıt.
röper / benchmark
Yol boyunca en fazla 500 metrede bir
düzenlenen ve gidiş-dönüş nivelmanı ile koordinatlanları belirlenmiş
sabit nokta.
rötret / top level of foundation
Temelle zemin üstünde kalan yapı
kısmını ayıran düzlem, temelin üst
kotu.
rüzgâr hesabı / wind design
Köprü projesi yapılırken ölçümü
yapılmış rüzgar kuvvetlerine göre
köprü tasarımı yapılması.

S
sabit otomatik trafik sayım ve
sınıflandırma sistemi / permanent automatic traffic counting and
classification system
Yoldan geçen taşıtların sürekli olarak sayım ve sınıflandırmasının
yapılması amacıyla yol kenarı veya
üzerine kurulan sistem.
saçak (otoyollarda) / canopy
Gişe saçağı.
sağa dönüş şeridi / right turning
lane
Bir kavşakta sağa dönüş yapan taşıtlara ayrılmış, platformun normal
kaplanmış genişliği içindeki bir trafik şeridi veya transit trafik şeritlerinin sağında ve onlara bitişik yardımcı bir şerit.
sahil tahkimatı / shore protection
Köprünün kenar ayaklarını, yol dolgusunu suyun etkilerinden korumak
için yapılan ve belli ağırlıktaki blok
kayalardan oluşan yapı.
sanat sınıfı personel / engineering personnel
Mühendislik işçisi.
sanat yapısı / engineering structure
Köprü, tünel, menfez, istinat/iksa
duvarı, tahkimat vb. gibi mühendislik yapıları.
sarsma bantları / rumble strips
Aracın tekerlekleri aracılığıyla iletilen titreşim vasıtasıyla dikkatsiz
sürücüleri uyararak ortaya çıkabilecek bir tehlikeyi önlemeye yarayan
yatay yol işaretleri.
sathi kaplama / surface treatment,
surface dressing
Temel tabakası üzerine belirli özellikteki bitümlü bağlayıcı ve agreganın birbiri peşi sıra serilip sıkıştırıldığı kaplama türü.
sayalamak / sizing
Ocaktan alınan çeşitli büyüklükteki
taşların ucu sivri balyozlarla şekillendirilmesi işlemi.
sayısal arazi modeli / digital
terrain model
Arazi yüzeyinin x, y, z koordinatları
ile sayısal olarak temsil edilmesi.
sayısal harita / digital map
Bilgisayar ortamında klasik dosya
ve veritabanı dosyası şeklinde tutulan harita.
seçme malzeme / selected material
Tabanın taşıma gücünü arttırmak
için dolgu, yarma ve üstyapı tabanlarına projesinde belirtilen kalınlıkta getirilerek serilip sıkıştırılan,
ariyet ocaklarından veya kazı malzemelerinden temin edilen, fiziksel
özellikleri şartnamede belirtilen
dolgu malzemesi.
sed (sedde) duvarı / berm wall
Genellikle taşkınlarda yatak dışına
taşan akarsuların çevredeki araziye
dağılmasını önlemek üzere iki sahil
boyunca gerektiği kadar yapılan duvar.
sedimanter kayaçlar / sedimentary rock
Yer yüzüne etkili fiziksel ve kimyasal koşullar altında ilksel kayacın
aşınıp, taşınıp, birikmesi ve sertleşerek tekrar bir kayaç oluşturması
olayına sedimantasyon, bu oluşan
kayaca da sedimanter kayaç denir.
sehim / deflection, sag
Eğilme, sarkma.

sektör kuruluşu / sectoral organization
Üyeleri gerçek veya tüzel kişiler
olan, asgari yüz üyeye sahip ve
üyelerinin en az %80’i yetki belgesi sahibi olarak KTY kapsamındaki
faaliyetlerde bulunan dernek, vakıf,
birlik ve benzeri sivil toplum kuruluşları.
sel tahribatı (sel hasarı) / flood
damage
Sürekli yağan yağmurdan veya eriyen kardan oluşan taşkın su sonucu
meydana gelen hasar.
selyaran / flood splitter
Suyun ayaklara zarar vermeden
gözler arasından geçişini sağlayan
ve çeşitli şekillerde yapılan köprü
elemanı.
serbest akım hızı / free flow speed
Düşük yoğunluklu bir yol kesiminde herhangi bir kontrol gecikmesi
olmaksızın sürücülerin istedikleri
hızda seyrettikleri hızların ortalaması.
serbest bölge işlem formu / free
zone disposition form
Serbest bölgede faaliyette bulunan
kişilerin yaptıkları her türlü alım
satım işlemi ile ilgili olarak düzenlenen belge.
servis alanı (otoyollarda) /
;service area, rest area
A, B, C tipi otoyol hizmet tesisi. Otoyol kullanıcıları için konaklama,
yeme içme, tuvalet, dinlenme alanları gibi hizmetlerin bulunduğu ve kullanıcıların araçlarının park, akaryakıt, yedek parça, yıkama, yağlama,
lastik tamiri, acil bakım servisi gibi
gereksinimlerini karşılayabilecekleri değişik büyüklüklerde ve değişik
kapsamlardaki alanlar.
servis istasyonu / service station
Karayolunda seyreden araçların bakım, onarım, yağlama ve yıkama gibi
işlerinin yapıldığı tesis.
servis yolu / service road
Yapım, bakım ve onarım çalışmalarının yapılabilmesi için trafiğin geçici olarak kanalize edildiği yol.
sevk irsaliyesi / waybill
Yurt içi taşımalarda, gönderen tarafından gönderilen eşya için düzenlenen; eşyanın içeriğini, ağırlığını,
hacmini, paketleme veya ambalaj
şekli ile gerçek değerini belirleyen
ve gönderenin beyanına dayanan
ilgili mevzuat hükümleri uyarınca
düzenlenen belge.
seyir defteri / logbook
UBAK belgesi kapsamında yapılan
taşımalarda ilgili taşımaların kronolojik sıraya göre kayıtlarını içeren
belge.
seyir hızı / running speed
Belirli bir yol kesimi uzunluğunun,
taşıtın bu kesimdeki seyir zamanına
bölünmesiyle bulunan hız.
seyir terası (sofa) / view terrace
Köprü döşemesinden yüksek tutulan ve kitabe köşkü ile genellikle
karşılıklı olarak inşa edilen, taş sedirli bir dinlenme ve seyirlik yer.
seyyar araç muayene istasyonu
/ mobile inspection station
Taşınabilir/mobil nitelikte olan ve
üzerinde fren, far, egzoz emisyon ölçüm cihazları ile diğer alet ve cihazların bulunduğu ve araçların muayenesinin yapıldığı istasyon.

sıkıştırılmış gaz / compressed gas
ADR’nin A ekinin 2’nci bölümü,
2.2.2.1.2’nci alt kısmında ifade edilen maddeler.
sıvı petrol asfaltı / cut-back bitumen
Ham petrolün kolay uçucu bileşenlerinin damıtma yoluyla uzaklaştırılmasından sonraki kalıntıya, ham
petrolün kaynama noktası yüksek
bir bileşeninin, gazyağı tipinde orta
derecede bir çözücü veya nafta ya da
benzin tipi çok uçucu bir çözücü karıştırılmasıyla elde edilen yumuşak
bağlayıcılar.
1- Yavaş kür olan sıvı petrol asfaltları (SC): Ham petrol damıtma kalıntısına, ham petrolün kaynama noktası
yüksek, mazot gibi, bir bileşeninin
karıştırılmasıyla elde edilen yumuşak bağlayıcılar.
2- Orta hızda kür olan sıvı petrol
asfaltları (MC): Ham petrol damıtma kalıntısı ile gazyağı tipinde orta
derecede uçucu bir çözücünün karıştırılmasından elde edilen bitümlü
bağlayıcılar.
3- Çabuk kür olan sıvı petrol asfaltları (RC): Ham petrolün damıtma
kalıntısı ile, nafta veya benzin tipi
çok uçucu bir çözücünün karıştırılmasından elde edilen bitümlü bağlayıcılar.
sıvılaşma / liquefaction
Dinamik yükler ve boşluk suyu basıncındaki artış ve kayma dayanımındaki düşüş sonucu zeminin katı
halden sıvı hale geçme süreci.
silecek / wiper
Aracın ön camı, arka camı ve farlardaki su, kar ve pislikleri temizlemek
amacıyla kullanılan, bir kol ve kauçuk lastikten oluşan parça.
silkot / seal coat
Genellikle 1,25 cm’den daha ince
kalınlıkta ve bir asfalt kaplamanın
yüzeyini su geçirmez hale getirmek
için kullanılan yüzeysel kaplama.
sis lambası / fog lamp
Sisli havalarda kullanılan far.
sivri kemer / pointed arch
Yarıçapı kemer açıklığının yarısından büyük olan kemer.
siyah kot / ground elevation
Karayolu güzergâhı üzerindeki herhangi bir noktanın doğal arazi kotu.
soğutma / cooling
some noktası / point of intersection
Aliymanların kesişme noktası.
sondaj / sondage, drilling
Araştırma yapılan bir alanda alttaki
yerleşme katmanlarını tespit etmek
ve incelemek amacıyla dar bir alanda yapılan derin kazı.
sorumluluk sigortası / liability
insurance
Zorunlu karayolu taşımacılık mali
sorumluluk sigortası.
soyulma / stripping
Daha çok suyun etkisi ile bitümlü
bağlayıcının agrega yüzeyinden ayrılması.
sökülme / raveling
Agrega danelerinin kaplamadaki
yerlerinden ayrılması ile meydana
gelen, yüzeyden aşağıya ve yanlara
doğru gelişen bozulma.
sömel / footing
Kolon altına yükü daha geniş alana
yaymak amacıyla yapılan temel elemanı.

sözleşmeli taşıt / contracted vehicle
Yetki belgesi sahibinin noterden
yapılmış bir taşıma geliri paylaşımı
veya kira sözleşmesine dayanarak
kendi unvan ve sorumluluğu altında
çalıştıracağı, başkasına ait taşıt.
spiral / spiral
Değiştirilebilen döner parçaları ile
taş levha ve demir kesmek, taş silmek, pas gidermek gibi işlerde kullanılan elektrikli el aygıtı.
stabilite / stability
Kaplamanın deformasyona karşı
gösterdiği direnç.
stabilize yol / aggregate road
Granüler alt temel tabakası kalınlığı
en az 20 cm ve granüler temel tabakası kalınlığı en az 10 cm olarak inşa
edilen yol.
su kemeri / aqueduct
Uzak mesafelerden su getirmek için
yapılmış kemerli suyolu.
su sürtmesi / water damage
su terazisi / bubble level, spirit level
Marangozlukta, dülgerlikte, duvarcılıkta yatay ve düşey düzlemi bulmak için kullanılan basit düzeç.
su yalıtımı / water proofing
Yapıyı suyun etkilerinden korumak
için yapılan işlem.
sulu tohum ekimi / hydro-seeding
Özel imal edilmiş, hareketli tanklar
içinde karıştırılan su, tohum, kimyasal stabilizatör, malç materyali ve
gübrenin özel bir püskürtme sistemi
ile şev yüzeyine püskürtülmesi işlemi.
susturucu / silencer, muffler
Atık gazların çıktığı egzoz borusunun hemen önünde egzoz borusunda
oluşan gürültü seviyesinin azaltılmasına yardımcı olan parça.
süpürge / road sweeper
Yol temizleme aracı veya ekipmanı.
sürekli kiriş köprü / continuous
beam bridge
Mesnetler üzerinde sürekliliği devam eden kirişleri olan köprü sistemi.
sürekli plak köprü / continuous
slab bridge
Mesnetler üzerinde sürekliliği devam eden ve plak döşemesi olan köprü sistemi.
sürekli temel / continuous footing
Mütemadi temel, şerit temel.
sürtünme katsayısı / coefficient
of friction (COF)
İki yüzeyi temas halinde tutan kuvvetin sürtünme kuvvetine oranı.
sürtünme kazığı / friction pile
Etrafındaki çevre sürtünmesi ile yükün önemli bir kısmını taşıyan yan
sürtünmeli, yüzen kazık.
sürücü / driver
Karayolunda, motorlu veya motorsuz bir aracı veya taşıtı sevk ve idare
eden kişi.

Ş
şahmerdan / power hammer
Destekleyici kazıkları veya spndaj
kazıklarını zemine çakmaya yarayan, ağırlığı birkaç tonu bulabilen
büyük çekiç veya bu çekiçle donatılmış makine.
şakul (çekül) / plumb
Ucuna küçük, konik madeni bir ağırlık bağlanmış ipten ibaret alet.
şantiye şefi / site chief engineer
Müteahhit adına işin yapılmasını
teknik ve idari bakımdan yürüten,
iş süresince şantiyede bulunan, müteahhit tarafından kendisine temsil
yetkisi verilen ve Mühendis ve Mimar Odaları Kanunu’na göre bu yetkiyi ve sorumluluğu taşıyabilecek
kişi.
şanzıman, vites kutusu / transmission, gear box
Sürücüye değişik hız seçenekleri sunan aksam.
şasi / chassis
Hareketli araçların iskeleti, çerçeve.
şehir geçişi / city crossing
Yolun yerleşim yeri içerisinde kalan
bölümü.
şehirlerarası taşıma / inter-city
transport
Herhangi bir ilin herhangi bir noktasından veya yerleşim biriminden
başlayıp diğer bir ilin herhangi bir
noktasında veya yerleşim biriminde
biten taşıma.
şerh / restriction
Gayrimenkul malikinin temlik hakkının yasaklanması, kısıtlanması
veya kişisel hakların kuvvetlendirilmesi amacıyla üçüncü kişileri uyarıcı mahiyette tapu kütüğünün şerhler sütununa yazılan hususlar.
şerit / lane
Taşıtların bir dizi halinde güvenli
seyredebilmeleri için taşıt yolunun
çizgilerle ayrılmış bölümü.
şerit çizgisi / lane line
Kaplama üzerinde trafik akım şeritlerini birbirinden ayıran ve şeritlerin iç sınırlarını gösteren çizgi.
şerit denetim birimi / lane controller
Şerit üzerine tesis edilen elektronik
cihazları denetleyen ünite.
şev / slope
Yolun doğal arazi ile bağlantısını
sağlamak için yarma ve dolgularda
oluşturulan eğimli yüzey.
şev değeri / slope ratio
Şevlerin yatayla yapmış olduğu eğimin; açı, yatay/düşey düzlemlerin
birbirlerine oranı veya yüzde olarak
ifadesi.
şoför / driver
Karayolunda, ticari olarak tescil edilmiş bir motorlu taşıtı süren kişi.
şube şefliği / center of district
Yolların, sanat yapılarının ve yola ait
tesislerin muhafaza, bakım ve onarımlarının sağlanması amacıyla bölge müdürlüklerinde bakım başmühendisliğine bağlı bakım alt birimi.
şufa hakkı / right of pre-emption,
first right of purchase
Önalım, öncelikle alım hakkı. Hakkın ilişkin bulunduğu taşınmaz malın satılması halinde onu diğer alıcılara göre öncelikli satın alma hakkı .
şut duvarı / break wall
Suyun akışını düzenleyen yapı.
T
T1 / T1
Avrupa Birliği ülkeleri ile EFTA ülkeleri arasındaki ticari malların dolaşımına veya birlik dışı ülkelere ait
malların birlik ülkeleri arasındaki
dolaşımına imkan veren belge.
tablalı kiriş / T-beam
Enkesiti T şeklinde olan kiriş (T-kiriş).
tadilat muayenesi / technical
inspection for modifications
Üzerinde değişiklik (tadilat) yapılan
araçlar için zorunlu olan muayene.
tahsis / assignment
Bir kanun hükmüne dayalı olarak
belirli ve genel bir amacın gerçekleştirilmesi için şartlı olarak bir taşınmaz malın şartları taşıyan kişi veya
kuruluşlara bir resmi yazı ile devri
işlemi.
takipte harcanan zaman yüzdesi / percent time spent following
Geçiş yetersizliği sebebiyle yavaş
seyreden taşıtların arkasında oluşan kuyruklarda seyahat etme mecburiyetindeki taşıtların ortalama
seyahat zaman yüzdesi.
takograf / tachograph
Kamyon, kamyonet ya da minibüs
gibi araçlarda bulunan ve yapılan hızın kaydını tutan bir cihaz.
takometre / tachometer
Motor devir göstergesi, krank milinin dakikada yaptığı devir sayısını
sürücüye bildiren gösterge.
tali yol / secondary road
Genel olarak üzerindeki trafik yoğunluğu bakımından, bağlandığı
yoldan daha az önemde olan yol.
talveg hattı / thalweg line
Dere yatağının en derin noktalarını
birleştiren çizgi.
tandem silindir / tandem roller
Çift aksı bandajlı (tamburlu) silindir.
tanker / tanker
Petrol, benzin gibi akaryakıt ürünleriyle, sanayi ile ilgili yağ vb. sıvı
maddeleri taşıyan gemi veya kamyon.

tank-konteyner ya da taşınabilir tank işletmecisi / tank-container or portable tank operator
Tank konteyner, taşınabilir tank ya
da tankerlerin adına kayıtlı olduğu
ya da bunları bir sözleşmeye dayalı
olarak işleten işletmeciler.
tarak (köprüler) / shell
Yumuşak taşların veya mozaik sıvanın yüzünü işlemekte kullanılan
ağzı dişli çelik alet.
tarifeli kargo taşıma / regular
cargo transport
İşletmecinin kargo kabul veya dağıtım yaptığı merkezi, şubesi veya
acentesinin bulunduğu yerleşim yerleri arasında önceden belirlenen bir
ücret tarifesine göre yapılan düzenli
kargo taşımaları.
tarihî köprülerde agrega / aggregate (in historical bridges)
Harç, sıva gibi malzemelerin ana
bölümünü meydana getiren kırmataş, taş tozu, tuğla kırığı, tuğla tozu,
kum, çakıl gibi malzemeler.
taş (kayaç) / stone (rock)
Kimi kütlelerden kopan ya da koparılan ve türlü yapı işlerinde kullanılan, sert ve katı madde.
taş köprü / stone bridge
Taş malzemesi kullanılarak kemer
şeklinde yapılmış yapı.
taş mastik asfalt / stone mastic
asphalt
Kaba agrega danelerinin birbirine
temasının sağlandığı bir iskelet ile
boşlukları dolduran ince agrega, filler ve bitümlü bağlayıcıdan oluşan,
aşınma tabakasında kullanılan bir
sıcak karışım.
taş radye temel / stone raft foundation
Suyun temel tabanında yapacağı
oyulmaların önlenmesi, temel stabilitesinin sağlanması ve talveg kotunun özgün hale getirilmesi amacıyla,
köprünün zemine oturduğu yüzeyi
projesinde gösterildiği şekliyle bir
döşeme gibi boydan boya kaplayan
taş temel.
taşçı aleti / masonry tools
Taşı yontmakta ve işlemekte kullanılan alet.
taşçı işareti / lapidary sign
Köprü yapımında çalışan işçiler tarafından taşlara işlenen harf ve rumuzlar.

taşıma güzergâhı / transport
route
Taşımacılıkta, taşımanın başladığı
kalkış noktasından bittiği varış noktasına kadar ara duraklar da dahil
takip edilen yol.
taşıma irsaliyesi / transport
waybill
Taşıma faaliyetinde bulunanların,
taşınmasını üstlendikleri bir veya
birden çok gönderilen ve gönderene
ait aynı taşıtta, aynı zamanda taşınan eşya veya kargo için ilgili mevzuat hükümleri uyarınca düzenlediği belge.
taşıma işleri komisyoncusu /
freight forwarder
Ücreti karşılığında kendi namına ve
bir müvekkil hesabına eşya taşıtmayı meslek edinmiş kişi.
taşıma işleri organizatörü /
transportation organizer
Karayolu Taşıma Kanunu’nu, Karayolu Taşıma Yönetmeliği ve ilgili diğer
mevzuatın taşımacılık sıfatı ile faaliyet gösterenlere getirdikleri yükümlülük ve sorumluluklar çerçevesinde
taşımacı kabul edilerek, bu yönetmeliğe göre eşya taşımacılığı alanında yetki belgesi almış gerçek ve tüzel kişilerin imkân, kabiliyet ve kapasiteleri ile
gerektiğinde diğer taşıma türlerinden
de yararlanarak veya bunları kullanarak kombine taşımacılık dahil kendi
nam ve hesabına eşya taşıması yaptırarak taşıma faturası düzenleyen gerçek ve tüzel kişiler.
taşıma kapasitesi / load capacity
Bir aracın teknik olarak güvenle taşıyabileceği azami yük ağırlığı veya
yolcu sayısı.
taşıma senedi / transport bill
Eşya ve kargo taşımalarında gönderen ile yetki belgesi sahibi arasında
akdedilen, ilgili diğer mevzuat ve
bu yönetmelikle belirlenen bilgileri
ihtiva eden sözleşme belgesi veya
bu tür bir sözleşmede bulunması gereken bilgileri ihtiva etmesi halinde
taşıma senedi yerine geçecek olan
taşıma faturası, taşıma irsaliyesi
veya irsaliyeli taşıma faturası.
taşıma sınırı / loading limit,
transportation limit
Bir aracın güvenle taşıyabileceği,
azami yük ağırlığı veya yolcu ve hizmetli sayısı.
taşımacı / carrier
25/2/2004 tarihli ve 25384 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliği’ne göre C1,
C2, E2, K1, K2, L1, L2, R1, R2 yetki
belgesi sahipleri.
taşımacılık / transport
Bir aracın boş veya dolu olarak seyri.
taşımacılık işletmesi/taşımacılık operatörü (nakliyeci) / transport operator, haulier
Karayolu ile uluslararası eşya taşımacılığı mesleğini icra eden ve
kurulduğu ülkedeki yetkili merci
tarafından uluslararası taşıma faaliyetlerini gerçekleştirmek için usule
uygun şekilde düzenlenmiş yetki
belgesine sahip olan herhangi bir
özel ya da tüzel kişi.
taşınabilir otomatik trafik sayım ve sınıflandırma sistemi /
portable automatic traffic counting
and classification system
Yoldan geçen taşıtların istenilen zaman aralıklarında sayım ve sınıflandırmasının yapılması amacıyla yol
kenarı veya üzerine kurulan taşınabilir sistemler.
taşıt / vehicle
Karayolunda insan, hayvan ve yük
taşımaya yarayan araçlardır. Bunlardan makine gücü ile yürütülenlere “motorlu taşıt”, insan ve hayvan
gücü ile yürütülenlere “motorsuz
taşıt” denir.
taşıt-km / vehicle-km
Bir motorlu kara taşıtının bir kilometre mesafedeki hareketiyle elde
edilen trafik ölçü birimi.
taşıt aralığı / headway
Taşıtlar arasındaki mesafe (aynı trafik şeridinde birbirini takip eden iki
taşıtın ön tamponlarının, yolun aynı
noktasından geçişi için gereken saniye cinsinden zaman aralığı).
taşıt belgesi / vehicle certificate
Yetki belgesi sahibinin kullanacağı
taşıtların niteliğini ve sayısını liste
halinde gösteren, yetki belgesinden
ayrı ve yetki belgesinin eki olarak
düzenlenen belge.
taşıt eşdeğerlik faktörü / vehicle
equivalency factor
Otomobil, orta yüklü ticari taşıt,
otobüs, kamyon veya treyler cinsinden bir taşıtın her bir geçişinin
üstyapıya verdiği zarara eşit bir etki
yaratan standart dingil yükü tekerrür sayısı.
taşıt işletme giderleri / vehicle
operating costs
Farklı taşıt cinsi (otomobil, otobüs,
kamyon, treyler) ve mekanik özellikleri, yol güzergâhının yatay ve düşey
geometrik özellikleri, yol güzergâhının fiziksel özellikleri, yol satıh
durumu (yol yüzey düzgünsüzlüğü),
hız ve çevre gibi birçok faktöre bağlı olarak değişen; yakıt, motor yağı,
lastik, taşıt bakım ve onarım, amortisman ve sürücü zaman gibi giderler toplamı.
taşıt kartı / vehicle card
Bir taşıtın en az bir yetki belgesinin
eki taşıt belgesinde kayıtlı olduğunu
ve söz konusu yetki belgesi altında
çalıştırılabileceğini gösteren belge.
taşıt katarı / vehicle series/road
train
Karayolunda bir birim olarak seyretmek üzere birbirine bağlanmış
en az bir çeken ve en çok iki çekilen
römork veya bir yarı römork ile bir
römorktan oluşan araç.
taşıt yolu / roadway, carriageway
Kaplamalı veya kaplamasız banketler arasında kalan ve taşıtların
güven ve konforla hareket etmesini
sağlayan yol kesimi.
tehlikeli maddeler / dangerous
goods, hazardous materials (Haz
Mat)
ADR’nin A ekinin 3’üncü bölümünde
ifade edilen maddeler.
tehlikeli mallar/dangerous goods
ADR’ye göre tehlikeli mal sınıfına
giren mallar.
tehlikeli yük / dangerous cargo
Taşımacılık mevzuatına göre tehlikeli
olarak kabul edilen yük.
tek yönlü karayolu / one-way
street
Taşıt yolunun yalnız bir yöndeki taşıt trafiği için kullanıldığı karayolu.
tekerlek izi / tracking
Taşıtların aynı izi takiben gitmeleri
sonucu yol yüzeyinde oluşan boyuna
çöküntü veya renk değişimi.

teknik düzenleme / technical
regulation
Teknik kuralları, doğrudan veya bir
standarda, teknik şartnameye veya
uygulama kılavuzuna atıfta bulunarak ya da bunların muhtevalarını
kapsayacak şekilde ortaya koyan
doküman.
teknik şartname / technical specification
Bir ürün, işlem veya hizmet tarafından karşılanacak teknik kuralları
tarif eden doküman.
temel / foundation
Üstyapıdan gelen yükleri zemine aktarmak amacıyla inşa edilen ve zemin içinde kalan taşıyıcı kısım.
temel pabucu / footing
Sömel, tek temel.
temel tabakası / base course
Kaplama tabakası ile ince tesviye
yüzeyi veya alt temel tabakası arasında bağlantıyı, yük dağılımını ve
düzgünlüğü sağlayan, yola gelen
yükleri taşıyan ve alt temel veya yol
tabanına aktaran tabaka.
tempan (kılıf) duvarı / spandrel
wall
Köprü gövdesini memba ve mansap
tarafında sınırlayan duvar.
terleme / bleeding
Bitümlü (asfalt) yollarda, bağlayıcının sıcaklık etkisi ile kaplama yüzeyine çıkması.
terminal / terminal, station
İnsan veya eşya taşımalarında, araçların indirme, bindirme, yükleme,
boşaltma, aktarma yaptıkları ve
ayrıca bilet satışı ile bekleme, haberleşme, şehir ulaşımı ve benzeri hizmetlerin de sağlandığı yerdir.
terminal işletmecisi / terminal
operator
Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde
tanımlanan bir yolcu veya eşya/kargo terminalini işleten gerçek veya
tüzel kişiler.
ters sehim / camber
Bombe.
tescil / registration
Ayni ve şahsi haklara yönelik işlemlerin gerekleri yerine getirildikten
sonra tarih ve yevmiye numarası ile
tapu kütüğüne yazımı.
tesir çizgisi / influence line
Birim düşey yük sistem üzerinde
hareket ederken, birim yükün herhangi bir konumunda, sistemin bir
noktasındaki kesit zoru veya mesnet tepkisi gibi herhangi bir büyüklüğün hesaplanan değerinin birim
yükün hizasında koordinat olarak
alınmasıyla çizilen diyagram.
teslim alan / consignee
Sevk irsaliyesi, taşıma irsaliyesi ve
taşıma senedinde belirtilen eşyanın
teslim edileceği kişi.
tespit muayenesi / detection
Araçlar üzerinde tescile ilişkin hususların tespitinin yapıldığı muayene (logo işletilmesi veya sökülmesi,
aracın renginin değiştirilmesi, motor ve şasi numaralarının tespiti,
servis araçlarına kuşak takılması
veya sökülmesi, takograf taktırılması veya söktürülmesi, hususi olarak tescilli araçların ticari taksiye
veya ticari taksilerin hususi araçlara
dönüştürülmesi gibi).
tevhit / unification
Tapu sicilinde ayrı ayrı kayıtlı birbirine bitişik birden fazla taşınmaz
malın tek bir tapuya bağlanarak, tek
bir parsel halini alması.

TIR karnesi / TIR carnet
TIR sözleşmesi kapsamında, uluslararası kara taşımacılığının, dolayısıyla uluslararası ticaretin kolaylaştırılmasını sağlayan gümrük transit
belgesi.
tırmanma şeridi / climbing lane
Karayolunda eğimin yüksek olduğu
kesimlerin çıkış yönünde kapasite
ve trafik güvenliğini artırmak amacıyla ağır taşıtların kullanmaları
için yapılmış olan ilave şerit.
timsah sırtı çatlak / alligator
cracks
Trafik yükleri altında asfalt kaplama
tabakasının yorularak taşıma gücünü kaybetmesi sonucunda yol kaplamasında timsahın sırtına benzeyen
birçok küçük bloklar teşkil edecek
şekilde meydana gelen, birbiri ile ilgili çatlaklar.
tip enkesit / typical cross section
Yolun standart kesimini temsil eden
detay ölçüleri verilmiş enine kesit.
ton-km / ton-km
Bir ton yükün bir kilometre mesafeye taşınmasıyla elde edilen trafik
ölçü birimi.
toplayıcı yol / frontage road, feeder, collector road
Ana yolun bitişiğinde ve ona paralel,
yöresel trafiği toplayıp dağıtmaya
yarayan servis yolu .
toplulaştırma / land consolidation
Parçalanmış, dağılmış, şekilleri bozulmuş arazilerin üretim tekniğinin
geliştirilmesi ve daha ekonomik olarak yararlanma, muhafaza ve zirai
sulama tedbirlerinin alınabilmesi
için arazilerin birleştirme suretiyle
bir araya toplanması.
toprak işleri / earth works
Her cins zemin ve kaya birimlerde
yapılan kazı, dolgu vb. tesviye işleri.
toprak yol / earth road
Stabilize edici maddeler ile takviye
edilip su geçirmez ve daha mukavim
hale getirilmiş veya getirilmemiş ve
tesviye ile gerekli enkesit şekli verilmiş doğal yol.
toprakarme / reinforced earth
Temel betonu üzerine, prekast yüzey
elemanların (panel), geri dolgu tabakalar içerisine yerleştirilen yüksek
aderanslı sıcak-daldırma galvaniz
kaplamalı çelik şeritler veya yüksek
çekme dayanımlı plastik şeritlere
bağlanması ile inşa edilen donatılı
zemin duvarı.
topuk (dolgu şev dibi) hendeği /
heel (slope base) ditch
Yolun dolguda teşkil edildiği kesimlerde; kenar, palye, kafa ve refüj
hendeklerinden, dren boruları ve
kollektörlerin enine deşarjından,
bordür düşüm oluklarından, dolgu
şevinden ve arazi eğiminin dolguya

doğru olduğu kesimlerde araziden
gelen suları toplayarak menfezlere
veya derelere boşaltan drenaj yapısı.
trafik / traffic
Yayaların, hayvanların ve araçların
karayolları üzerindeki hal ve hareketleri.
trafik akım sayımı / traffic flow
count
Bir yol kesiminin belirli bir noktasından her iki yönde geçen taşıtların
belirli bir zamanda önceden kararlaştırılan süre ve sıklıklarla sayıca
tespit işlemi.
trafik hacim haritası / traffic
flow map
Karayolu ağının kesimler itibariyle
yıllık ortalama günlük trafik değerlerinin taşıt sınıflarına göre harita
üzerinde gösterilmesi.
trafik hacmi / traffic volume
Verilen bir süre içerisinde belirlenen
bir yol kesiminden veya noktasından geçen toplam taşıt sayısı.
trafik işaretleri / traffic signs
• Sabit veya taşınabilir bir mesnet
üzerine yerleştirilmiş ve üzerindeki
sembol, renk ve yazı ile özel bir talimatın aktarılmasını sağlayan trafik
tertibatı.
• Trafiği düzenleme amacı ile kullanılan işaret levhaları, ışıklı ve sesli
işaretler, yer işaretlemeleri ile trafik
zabıtası veya diğer yetkililerin trafiği
yönetmek için yaptıkları hareketler.
trafik kazası / traffic accident,
traffic collision
Karayolu üzerinde hareket halinde
olan bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma veya zararla
sonuçlanmış olan olay.
trafik kontrol elemanları / traffic control devices
Trafik güvenliği ve düzeninin sağlanmasına yönelik olarak karayoluna dikilmiş veya yerleştirilmiş trafik
işaretleri ile diğer tertibatlar.
trafik sıkışıklığı / traffic congestion
Trafiğin çok yavaş ilerlediği ve
araç kuyruklarının oluştuğu trafik
durumu.
trafik sinyalizasyonu / traffic
signalization
Özellikle kavşaklarda veya yaya
geçitlerinde kullanılan ve trafiğin
daha güvenli akışını sağlayan trafik
kontrol elemanları.
trafik şeridi / traffic lane
Taşıtların bir dizi halinde güvenli
seyredebilmeleri için taşıt yolunun
ayrılmış bölümü.
trafik tanzim işaretleri / traffic
regulatory signs
Yol kullanıcılarını, çeşitli yasaklama
ve kısıtlamalar hakkında bilgilendiren işaretler.
trafik uyarı işaretleri / traffic
warning signs
Yol kullanıcılarını, yol üzerindeki
bir tehlike konusunda uyaran ve bu
tehlikenin özelliği konusunda bilgilendiren işaretler.
trafik yoğunluğu / traffic density
Belli bir anda belirli bir yol veya şerit
uzunluğunu işgal eden taşıt sayısı.
trafikten men / disqualification
form driving
Trafik zabıtasınca, kanunda belirtilen hallerde araçla ilgili belgelerin
alınması ve aracın belirli bir yere çekilerek trafikten alıkonulması.
trampa / barter
Taşınır veya taşınmaz bir malın başka bir malla değiştirilmesi.
tramvay / tram
Genellikle yerleşim birimleri içerisinde insan taşımasında kullanılan,
karayolunda tekerlekleri raylar üzerinde hareket eden ve hareket gücünü dışarıdan sağlayan taşıt.
transit gümrük beyannamesi /
transit declaration form
İhraç veya transit malların yurt dışı
edilmek üzere taşınmasında gümrük idarelerince düzenlenen belge.
transit refakat belgesi/transit
accompanying document
Transit rejime tâbi tutulan eşyaya
eşlik eden ve beyanname bilgileri
doğrultusunda gümrük mevzuatına
uygun olarak otomasyon sisteminden alınan belge.
transit taşımacılık / through
transport
Âkit taraflardan birine ait taşıtların
diğer âkit taraf toprakları üzerinden
geçerek ve bu topraklarda yükleme/
boşaltma veya yolcu indirme/bindirme olmaksızın yapılan taşımacılık.
turbolag / turbo lag
Gaz pedalına basıldığı andan itibaren turbo devreye girene kadar geçen zaman.
turboşarjer / turbocharger
Gücünü egzoz gazından alan, motora
daha fazla hava girmesini sağlayan
sistem.
turuncu plaka / orange plate
Tehlikeli madde taşıyan taşıtlarda,
dikey düzleme yerleştirilmiş şekilde, 40 cm tabana ve 30 cm’den daha
az yüksekliğe sahip, 15 mm’den
daha az genişlikte siyah sınırları
olan, aracın büyüklüğü ve yapısı
yeterli yüzey alanına sahip değilse
boyutları tabanı 30 mm, yüksekliği
120 mm ve siyah kenarı 10 mm’ye
kadar azaltılabilecek, üst kısmına
tehlike tanıma numarası, alt kısmına da UN numarası yazılan, dikey
eksene dik olacak şekilde taşıtın ön
ve arka tarafına birer adet takılan
turuncu renkli reflektörlü dikdörtgen plakalar.
tuz serici / salt spreader
Kar ve buz mücadelesinde kaplama
üzerine tuz serpmede kullanılan bir
araç veya ekipman.
tünel / tunnel
Yer altında yapılacak kazı ile istenilen kesitte boşluk oluşturulması ve
desteklenmesi ile inşa edilen yer altı
yapısı.
tünel portalı / tunnel portal
Yol güzergâhında bulunan tünellerin giriş ve çıkış yüzü.
tüvenan malzeme / all-in-aggregate material
Ocaktan temin edilen işlenmemiş
malzeme.
U
UBAK belgesi / ECMT/CEMT permit
Ulaştırma Bakanları Avrupa Konferansı Sekretaryası tarafından Ülkelerin baz kotasına göre tahsis edilen
çok taraflı uluslararası taşıma belgesi.
uç kazığı / end bearing pile
Ucu sağlam tabakaya oturan, taşıyıcı görevini en alt kısmının yaptığı
kazık.
uluslararası taşıma / international transport
Türkiye’den veya Türkiye’ye karayoluyla, Türkiye üzerinden karayoluyla transit, Türkiye’ye denizyolu,
demiryolu ve havayolu ile gelip karayolundan üçüncü ülkelere yapılan
taşımalar.
UN numarası / UN number
Madde veya parçaların Birleşmiş
Milletler örnek düzenlemelerinden
alınmış dört basamaklı tanımlama
numarası.
uygulama projesi / shop drawing,
application project
Uygulamaya esas olan proje.
uzaktan algılama / remote
sensing
Havadan fotoğraf çekme gibi, fiziksel özelliklerle ilgili uzak mesafelerden bilgi toplama yöntemi.
Ü
ücret toplama maliyeti / toll
collection cost
Karayolları ağındaki ücretli yollarda
ücret toplama hizmetleri için yapılan harcama.
üçüncü ülke taşımacılığı / third
country transport
Âkit taraflardan birine ait taşıtlarla, diğer âkit taraf topraklarından
üçüncü bir ülkeye veya bunun aksi
yönde yapılan taşımalar.
üst geçit / overpass
• Karayolunun diğer bir karayolu
veya demiryolunu üstten geçmesini
sağlayan yapı.

• Trafik akışını kesmemek için bir
yolun üstünden geçirilen köprü biçiminde üstü açık geçit
üstyapı tabanı / superstructure
subgrade, formation level
Tesviye yüzeyi altında kalan, yarma
veya dolgularda üstyapının taşıma
gücüne etkisi olabilecek bir derinliğe kadar devam eden ve taşıma gücü
üstyapı projelendirmesinde etkin
olan tabaka.
üzengi taşı / springer
Bir kemer yayının başladığı ve ayağa
oturduğu noktadaki ilk taş, yastık
taşı.
V
varış noktası / point of arrival
Yolcu bileti veya taşıma senedinde
gösterilen, yolcu veya eşyanın götürülmek istendiği yer.
varyant / diversion, variant
Yolun bir kısmının veya tamamının
çeşitli nedenler ile değiştirilmiş kısmı.
vaziyet planı / sketch of site view
Yol güzergâhının genel özelliklerini
gösteren küçük ölçekli plan.
verevlik açısı / skew angle
Güzergâhı kesen bir yapının yol eksenine dik olmayan bir açı ile yolu
kesmesi durumu.
vibrasyonlu keçi ayağı silindir /
vibratory pad foot roller
İnce daneli zeminlerde daha iyi sıkıştırma yapmak için kullanılan vibrasyonlu ve tamburları keçi ayaklı iş
makinesi.
vibrasyonlu silindir / vibratory
roller
Zemin sıkıştırma işlerinde kullanılan
titreşimli (vibrasyonlu) iş makinesi.
vidalı kompresör / screw compressor
Basınçlı hava üretmek için birbirine
geçmiş rotor çiftinin kullanıldığı pozitif yer değiştirmeli makine.
vidanjör kamyon / sewage truck
Kanalizasyon, foseptik vb. çukurlardan herhangi bir tip sıvıyı içindeki
partiküllerle beraber çeken araç.
vinç / crane
Yükleri kaldırıp bir başka yere aktarmaya yarayan makine.

vinçli kamyon / crane truck
Kamyon üzerine monte edilmiş, ağır
cisimleri kaldırmakta kullanılan
makine.
viskozite / viscosity
Bir akışkanın, iç sürtünmelerinden
dolayı, harekete karşı direnç göstermesini sağlayan özelliği ve bu özelliğin kabul edilmiş bir metoda göre
bulunan nümerik değeri.
viyadük / viaduct
Açıklığı ve yüksekliği çok büyük
olan vadiden, demiryolu veya karayolunun geçişini sağlayan, yol ve
kavşak kesişmelerini ortadan kaldırmak için yapılan köprü.
Y
yağış alanı / precipitation area
Köprü ve menfezlere gelen suların
toplandığı alan.
yaklaşım plağı / approach slab
Köprünün giriş ve çıkışında kenar
ayak başlık kirişi üzerine dayanan
köprü üstyapı elemanı.
yama çalışması / patching
Bir yol kaplamasındaki küçük, lokal
onarımların yapılması.
yandan çarpmalı kaza / sideway
collision
Bir aracın diğer bir araca yandan
veya belirli bir açı ile çarpması ile
meydana gelen kaza.
yapay puzolan / artificial pozzolona
Öğütülerek kullanılan, 600-900
°C’de pişirilmiş kil veya şist ile su
içinde hızla soğutulan yüksek fırın
cüruf (tuğla, kiremit vb.).
yarı otomatik şanzıman / semiautomatic transmission
Düz vites ile otomatik vites arasında
yer alan yarı otomatik bir vites sistemi.
yarı römork / semi-trailer
Bir kısmı motorlu taşıt veya araç
üzerine oturan, taşıdığı yükün ve
kendi ağırlığının bir kısmı motorlu
araç tarafından taşınan römork.
yarma / cut
Üstyapı alt kotunun üzerinde kalan
kazı hacmi.
yarma hendeği / cut ditch
Yarmalarda platform ve şevlerden
gelen suları toplayıp uygun yerlere
boşaltan yapılar.
yasal hız /statutory speed
Farklı yol sınıflarına, araç cinslerine ve yerleşim yerleri özelliklerine göre işaretlenmiş yasal (tayin
edilmiş) hızın olmadığı kesimlerde
uygulanan kanunla belirlenmiş hız
sınırları.
yatay gabari / horizontal clearance
Yatay açıklık.
yatay işaretleme / horizantal
signing
Trafiğin düzenlenmesi, bazı yasaklama ve kısıtlamaların belirtilmesi
ve yolu kullananlara rehberlik etmesi amacıyla yol yüzeyine çizilen çizgiler, oklar, yazı ve semboller.
yatay kurp / horizontal curve
Yolun aliymanları birleştiren eğrisel
kısmı.
yatay yük / horizontal load
Yatay doğrultuda etkiyen yük.
yaya / pedestrian
Araçlarda bulunmayan, karayolunda hareketsiz veya hareket halinde
bulunan insan.
yaya geçidi / pedestrian crossing,
crosswalk
Taşıt yolunda, yayaların güvenli geçebilmelerini sağlamak üzere, trafik
işaretleri ile belirlenmiş alan.
yaya geçidi taraması / zebra
crossing
Yayaların geçmesi için işaretlenmiş
çizgili yaya geçidi.
yaya kaldırımı / sidewalk, footway
Karayolunun taşıt yolu kenarı ile
gerçek ve tüzel kişilere ait mülkler
arasında kalan ve sadece yayaların
kullanımına ayrılmış olan kısmı.
yaya köprüsü / pedestrian bridge
Sadece yayalar için yapılan köprü.
yayılı yük / distributed load
Noktasal olmayan yük.
yazılı talimat / written instructions
ADR’nin 5.4.3’üncü kısmında belirtildiği şekilde; gönderen tarafından
sürücüye verilmek üzere hazırlanan
ve taşıma esnasında oluşabilecek bir
kaza durumunda alınacak tedbirler
ile taşınan madde veya maddeler ile
ilgili özelliklerin yazılı olduğu belge.
yeraltı suyu / underground water
Yağış olarak yeryüzüne düşen ya da
yeryüzünde bulunan suların, yerçekimi etkisiyle yerin altına sızıp, orada birikmesiyle oluşan sular.
yeraltı suyu drenajı / subsurface
drainage
Yeraltı suyunun yola zarar vermeyecek şekilde uzaklaştırılması.
yerinde dökme beton / concrete
cast on site
Yerinde imal edilen beton.
yerleşik olunan ülke / country of
residence
Taşımacının yerleşik olduğu ve aracın kayıt edildiği ülke.
yerleşim alanı / residental area
İl, ilçe, kasaba, köy, toplu işyeri veya
sanayi bölgeleri gibi insanların topluca yaşadıkları; yol, su, elektrik,
ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon,
aydınlatma gibi kamu hizmetlerinden istifade ettikleri toplu yaşam ve
çalışma alanlarını ve bu alanların
bitiminden 500 metreye kadar olan
mesafeyi kapsayan yer.

yerleşim yeri / residence
Kendisine ulaşan karayolları üzerinde sınırının başlangıcı ve bitimi bir
işaret levhası ile belirlenmiş olan
yerleşme, çalışma ve barınma amacı
ile insanların yararlandıkları yapı
ve tesislerin bir arada bulunduğu
ve karayolu trafiğine etkileri tespit
edilmiş ve idari taksimatla belirlenmiş olan il, ilçe, köy veya mezra gibi
yerler.
yeşil taşıt / green vehicle
Taşımacıların uluslararası taşımalarda kullandıkları ve UBAK Karayolu Çalışma Grubu’nun UBAK Kullanım Kılavuzu’nda açıklanan gürültü
ve egzoz emisyon değerlerine haiz
taşıt.
yıllık ortalama günlük ağır
taşıt trafiği / annual average daily
heavy vehicle traffic
Bir yıl boyunca, yolun bir noktasından veya kesiminden her iki yönde
geçen toplam ağır taşıt trafiğinin
gün sayısına bölünmesiyle elde edilen trafik hacmi.
yıllık ortalama günlük trafik /
annual average daily traffic
Bir yıl boyunca, yolun bir noktasından
veya kesiminden her iki yönde geçen
toplam trafiğin gün sayısına bölünmesiyle elde edilen trafik hacmi.
yol / road, highway
Kara ulaştırma araçlarının gidiş gelişini temin amacıyla ortaya getirilen yapının bütünü.
yol altyapısı tabanı / subgrade
Yol altyapısının oturduğu tabii zemin yüzeyi veya iyileştirilmiş tabii
zemin yüzeyi.
yol bakım / road maintenance
Yol ve yol ile ilgili bir tesisin öngörülen görevi sürekli olarak yerine getirmesini sağlamak amacı ile orijinal
yapısının muhafazası için yapılan
çalışma.
yol boyu tesisleri / roadside service facilities
Araçların akaryakıt, LPG, yağ ve basınçlı hava gibi ihtiyaçları ile konaklama, mola gibi diğer ihtiyaçlarının
da sağlandığı yer.
yol butonu / road stud
Taşıt yolu üzerine yapıştırmak ve
çakmak suretiyle yerleştirilen, kullanış yerine göre çeşitli rengi ve yansıtıcı özelliği olan elemanlar.
yol çizgi makinesi / road marking
machine
Yol üstü yatay işaretleme yapan makine.

yol dışı kaya kamyonu / off-road
truck, articulated dump truck
yol durumu / road condition
Bakım altındaki yolların her mevsimde sürekli trafiğe açık bulundurulmasının izlenmesi, durumun
güncel rapor edilmesi.
yol envanteri / road inventory
Yolu teşkil eden tüm yapıların geometriye dayalı bilgileri ile 300 metre uzaklığa kadar yolun sağında ve
solunda ihtiyaç duyulan bilgilerinin
toplandığı ve değerlendirildiği bilgi
kaynakları.
yol kullanım ücreti / road use
charge
Bir ülkeye ait taşıtın diğer bir ülkeye/ülke üzerinden yaptığı taşımalarda o ülkenin karayolu altyapısını kullanmasından dolayı ödediği
ücret.
yol üstyapısı / pavement
Trafik yükünü taşımak üzere yapılan ve kaplama, temel, alt temel tabakalarını içine alan yol yapısı.
yol yapım gideri / road construction
cost
Altyapı (toprak işleri, sanat yapıları,
etüt–proje, kamulaştırma ve köprüler) ve üstyapı (yol satıh cinsi) giderleri toplamı.
yola elverişlilik muayene belgesi / roadworthiness test certificate
Yola elverişlilik muayenesi sonucunda muayenesi onaylanan taşıtlar ile
römork ve yarı römorklara verilmek
üzere düzenlenen belge.
yola elverişlilik muayene raporu / roadworthiness test report
Karayolu araçlarının özellikleri ve
teknik bilgiler ile yola elverişlilik
muayene sonuçlarının yer aldığı/işlendiği belge.
yola elverişlilik muayenesi /
roadworthiness inspection
Ulaştırma Bakanları Avrupa Konferansı’nın (UBAK) ITF/TMB/TR
(2008) 12 numaralı kullanım kılavuzunda belirlenen taşıtların egzoz
emisyon ve motor gürültü seviyelerinin maksimum değerleri ile römork ve yarı römorklarının sahip
olması gereken güvenlik kurallarının bulunup bulunmadığının denetlenmesi.
yola terk / renunciation for road
İmar planlarının uygulanışı sırasında taşınmaz mal maliklerince bedelli veya bedelsiz olarak imar planına
uygun biçimde taşınmazın tamamının veya bir kısmının yola terk edilmesi işlemi.
yol boyu dinlenme alanı / roadside park , rest area
Karayollarından yararlanan sürücü
ve yolcuların kısa süreli dinlenmelerine imkan sağlayan alan.
yolboyu gelişimi / roadside planting
Yolun çevreye olan olumsuz etkisini
en az düzeye indirmek, güvenli trafik akışının sağlanmasına yardımı

olmak, estetik bir görünüm oluşturmak ve yolun araziye fonksiyonel
olarak uyumunu sağlamak.
yolcu / passenger
Aracı kullanan sürücü ile hizmetliler
dışında araçta bulunan kişiler.
yolcu-km / passenger-km
Bir yolcunun bir kilometre mesafeye
taşınmasıyla elde edilen trafik ölçü
birimi.
yolcu bileti / passenger ticket
Yolcunun taşınması yükümlülüğünü
içeren, yönetmelikte öngörülen şekil
ve şartları ihtiva eden ve yolcuya verilmesi zorunlu belge.
yoldan ihdas / creating parcel
from road
Yolun kapanması nedeniyle oluşan
taşınmaz malın, düzenlenecek haritaya göre yoldan ayrılarak, bir parsel numarası altında ilgisine göre
belediye, köy, Karayolları Genel Müdürlüğü veya Hazine adına tescili
işlemi.
yonu taşı / freestone
Yatak ve yan yüzleri murç veya tarak
ile düzeltilmiş dikdörtgen veya düzgün şekil verilmiş taşlar.
yön okları / arrow markings
Şerit seçimi ve yönlendirme amacıyla kaplama üstüne ve şeritlerin ortasına çizilen ok biçimindeki figürler.
yük taşıma kapasitesi / load
capacity
Bir aracın güvenle taşıyabileceği
azami yük ağırlığı veya yolcu ve hizmetli sayısıdır.
yükleme / loading

Tehlikeli maddeleri taşıta ya da
büyük konteynerlere yükleyen işletmeler ile doğrudan maddelerin
sahibi olarak tehlikeli maddeleri taşıyana teslim eden ya da kendi adına
taşımayı gerçekleştiren işletmeler.
yüklü ağırlık / loaded weight
Bir taşıtın yüksüz ağırlığı ile taşımakta olduğu sürücü, hizmetli, yolcu ve eşyanın toplam ağırlığı.
yük motosikleti (triportör) /
freight trike
Karoserisi yük taşıyabilecek şekilde
sandıklı veya özel biçimde yapılmış
olan ve yolcu taşımalarında kullanılmayan 3 tekerlekli motosiklet.
yüksüz ağırlık / kerb/curb weight
Üzerinde insan veya eşya (yük) bulunmayan ve akaryakıt deposu dolu
olan bir aracın taşınması zorunlu
alet, edevat ve donatımı ile birlikte
toplam ağırlığı.
yüzeysel temel / spread foundation, spread footing
Z
zayıf zemin / soft soil
Taşıma gücü yetersiz zemin.
zemin çivisi / soil nailing
Projelerde gösterilen veya idare tarafından belirtilen yerlerde, yukarıdan aşağıya doğru kademeli olarak
yapılan kazıda şev yüzeyinde açılan
deliklere, çelik donatıların yerleştirilerek enjeksiyon yapılması ile
oluşturulan çivili duvar.
zıvana / mortise
Taşların birbirine bağlantısında kullanılan; kare kesitli, kalın ve başsız
bir çivi şeklinde yahut yassı ve uçlara doğru genişleyen formda kurşunla tespit edilen demir yapı öğesi.
zirve (pik) saat / peak hour
Taşıt trafiğinin en yoğun olduğu
saat.
zirve saat faktörü / peak hour
factor
Saatlik en yüksek trafik hacminin
aynı saat içinde verilen bir zaman
periyodundaki (genellikle 15 dakika) maksimum akım değerine oranı.
zorunlu muayene / compulsory
technical inspection
Muayene süresi dolmadan kazaya
karışması sonucu yetkili zabıtaca
muayenesi gerekli görülen ve teknik
şartlara uygunsuzluğu trafik zabıtasınca tespit edilen araçların muayeneleri.

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
g_l_mse
Gülümse
Karayolları terimleri sözlüğü
Yorum Yap

Giriş Yap

HAYAT KILAVUZUM.NET ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin