HAYAT KILAVUZUM.NET BİLGİYİ HAYATA ENTEGRE EDİYORUZ..."İnternet alışveriş siteleri ,Şehir rehberleri , Belediye Otobüs,Metro,Tren saatleri ,Hastaneler, Okullar, Camiler ,Üniversiteler, Kyk Öğrenci yurtları , Otogarlar, Havalimanları, Ptt şubeleri , Noterler ve çok daha fazlası artık Hayat Kılavuzumda.... Türkiye'nin bilgi ve yaşam portalı
  1. Haberler
  2. SÖZLÜK
  3. Ayakkabı Terimleri Sözlüğü

Ayakkabı Terimleri Sözlüğü

featured
Ayakkabı Terimleri Sözlüğü

AYAKKABI TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ

 

 

 

 

A

Ayakkabı: Başmak, Capula, Çedik, Garavle, Haff, Kapara, Karevle, Kelik, Pabuş, Paşmak
Alt Yapı: Ayakkabının üst yüzü dışında olan tüm kısımlara denir.
Astika: Kemikten yapılan bir alettir. Hem parlatma hem de tutucu özelliğe sahiptir.
Ayak: Ölçüm birimidir. 1 Ayak = 9.29 cm²

 

B

Balıkgözü: Bağcığın geçirildiği halka, kapsül.
Biye: Yapımda kullanılan deri.
Bombe: Ayakkabının üst kısmı ve iç astarı birleşimine konulmuştur. Ayrıca burun kısmını sertleştirmek amaçlı kullanılan traşlı kösele. Parmak uçlarını korumakla görevlidir.

 

Ç

Çarpana: Topuk ve arka kısmın altına yatırılma şekli.
Çiriş: Yapıştırıcı.

 

D

Dil/Lisan: Bağcıkların altına denk gelen ayakkabının üst bölümü.
Dişli/İşli: Ayakkabının üst kısmı olan sayayı kalıba oturtmak için kullanılan kerpeten türevi alet.

 

E

Ekleme: Pençe parçası, yaması.

 

F

Falça: Topuk. Her tarafı kösele ökçe.
Falçata: Yapımda kullanılan ince bıçak.
Filar: Yemeni. Geçmişte kullanılan hafif terlik.
Filet: Bir çeşit çocuk ayakkabısı.
Filota: Piantayı (tabanın geniş bırakılan kenarı) sertleştirmek amacıyla ayakkabının arka çatı kısmına dikilen parça.
Finisaj: İşlemdeki son aşama, gözden geçirme, rötuş. Derinin aldığı son parlaklığı, esnekliği ve dayanıklılığının test edilme, belirlenme aşaması.
Fitil: Bir yüzü düz, diğer yüzü yuvarlak kesilen, ince ve küçük deri.
Fiyapa: Tabanı kalınlaştırmak amacıyla yerleştirilen parça. İkinci kat kösele.
Florantik: Derinin sırça tarafına zımparalanıp, boya ile kapatılmıştır. Çok parlak finisajlı denilebilir.
Fusped: İç kısımda yer alan mostranın altında kalan malzemedir. Hava almasını sağlar. Ayağa rahatlık verir.
Fora: Taban ve üst yüzü birleşimine konulan parça.
Fort: Ayakkabı üst kısmı derisi ve iç astarın oldu kısma konulan, ayakkabının duruşunu sağlayan traşlı kösele. Arka kısmı sertleştiren takviye.
Freze: Ayakkabı taban kenarlarını düzeltilmesi.

 

Galoş: Tahta tabanlı deri ayakkabı. Özel bölümler için giyilen tek kullanımlık ince plastik koruma.
Gamba: Ayakkabı yan yüzü.
Gazoma: Ayakkabının çevresine atılan dikiş.
Gazuma: Dikiş işlemi. Taban ve kaban köselesinin dıştan dikilmesi.
Getr: Bir çeşit tozluk.
Glase: Keçi derisi ve krom tuzlarıyla elde edilmiştir. Zenne, zenne çizmesi merdane iskarpin ve terliklerin saya kısmında kullanılmıştır.

 

Harama: Fora dikişinin tabanda görünmemesi için tabana açılan kanal, yarık.
Haramaki: Taban köselesine yarık açan alet.
Havle: Yapıştırmada kullanılan sıkıştırma aracı. Pres.

 

I

Istampa: Model kalıbı.

 

İ

İç Astar: Deri veya kumaştan yapılan ayakkabının iç kısmında kullanılan, koruyucu, şekillendirici, nem önleyici parça.
İstika/İsteka: Ayakkabının alt kısmını parlatmak amacıyla kullanılan kemik.

 

K

Kabala/Nalça: İri başlı, demir çivi. Taban demiri. Ayakkabının altına çakılmıştır.
Kalavra/Kalevra: Ayakkabı yemeni. Ölçeksiz ayakkabıdır.
Kalavrahane: Atölye.
Kazuma Makinesi: Dikişler için kullanılan makine.
Kazuma Tığı: Köseleyi dikmek için kullanılan tığdır.
Kerat/Kerata: Ayakkabı giyiminde kullanılan, kolaylaştırıcı alet. Çekecek.
Kereste: İmalatta kulanılan malzemeler.
Kıçayak: Bir tür kalıp. Çizmeyi andıran bir tür yemeni.
Kilte: Toka.
Kovaldana: Çorapsız giyime verilen ad.
Kösele: Ayakkabı için kullanılan, işlenen özellikle büyükbaş hayvan (manda ve sığır) dayanıklı derisi.
Genellikle taban, taban astarı, fort, vardola gibi bölüm ve işlemlerde kullanılır.
Köşger/Köşker: Tamirci, ayakkabı yemenici.

 

L

Labunya: Ökçe parlatmak için kullanılan yöntem.
Limaki: Küçük eğe.
Lorta: Kalıp çapı.
Lostra: Boyama.
Lustrin: Parlak kumaşla yapılan ayakkabı çeşidi.
Lustur: Lostracı. Ayakkabı boyacısı.

 

M

Makineta/Makaseta: Ayakabının kenarını düzeltmek için kullanılan metal araç.
Maskarata: Sayanın dikişle ayrılan burun kısmı.
Mest: Üstüne mesh edilebilen, hafif, yumuşak ve kısa konçlu ayakkabı çeşidi.
Meşin: Ayakkabıda kullanılan koyun derisi.
Mekval: Tabana dikilen kenar dikişi.
Merdane: Bir çeşit erkek ayakkabısı.
Mostra: Ayakkabı tabanına ve içine konulan etiketli deri parçası.

 

N

Nappa: Glase kadar belirgin gözenekli değildir. Diri ve tok işlenmiştir.
Nial: Ayakkabılar. (Osm.)

 

O

Oltan: Ayakkabıda yere değen kısma ve iç tarafa dikilen parça.

 

Ö

Ökçe: Topuk. Alta rastgelen yüksek bölüm.

 

P

Patuma: /Potuma/Patumatığ: Kıvrık uca sahip tığ.
Pençe: Tabandaki kösele deri.
Pianta: Tabanın geniş kenarı.
Pine: Yama.
Pineduz: Tamirci, yamacı.
Point: Parmaklarının ucunda sabit duruyormuş gibi görünmelerini sağlayan, tahta ya da benzeri malzemeden yapılan balerin patiği.

 

Sabo: Tahta ayakkabı. Deri veya bantlı sandalet çeşidi.
Sahtiyan: İmalatta kullanılan deridir. Deri, tabaklama işleminde boyanır. Ayrıca cilalanır.
Salpa: Destek materyal. Fort takviyesinde kullanılan deri ile kösele kalıntıları birleşmesi sonucu oluşur. Buna ek olarak bu oluşum montaj aşamasında taban astarı olarak kullanılabilir.
Sama: Bir tür banyo. Deriye yumuşaklık ve çok ince tane verileceği zaman daldırılır.
Sandal: Sandalet. Sadece tabandan oluşan, ayağı kordon veya kayışla saran açık ayakkabı türü.
Saraç Dikişi: Sayanın üstüne dikilmiş, modeli, belli eden süs dikişleri. Türlere göre el ve makine sarcı uygulanır.
Saya: Ayakkabı yüzü, üst kısmı. Oldukça yumuşaktır. Model ve ölçüye uygun hazırlanmış kalıplarla kesilen deri parçalar, modele uygun dikilip, kalıba oturtularak üretilmiş malzeme.

 

U

Uskufye: Bir tür özel kağıt. Süet ayakkabı imalatı sırasında olası leke sorunlarını önleyen beyaz kağıt. Sayayı korur.
Islatılıp, saya ile birlikte kalıptan geçirilir. Üretim sonunda falçata ucu yardımıyla saya ve kağıt ayrılır.

 

T

Taban Astarı: Saya ve tabanı birlikte tutan iç parça. Kullanım amacı tabanın ayak şekline uygun olması ve yapısını korumasıdır. Ortopediyi oluşturan en kıymetli bölümdür.
Tranta/Takviye Parçası: Güçsüz bölgeleri sağlamlaştıran, yapışkanlı şerit.

 

V

Vardola: Taban kösele derisinin üstünde yer alır. Dışarıdan bakıldığında kösele şerit şeklinde görülür. Tabanın her yerini kapladığı sanılmaktadır. Vardola, kösele astarı ve sayayı birbirine bağlamakla görevlidir.
Kısaca saya ve taban kenarına konulan kösele şerittir. Taban köselesi, vardolaya haramaki kanalıyla veya kazuma makinesiyle dikilmiştir.

Vaketa: İmalatında kullanılan buzağı derisi.
Vidala: Tabaklanma işlemi uygulanan dana derisi.

 

Y

Yamacı: Eskici.
Yastık Süngeri: Mostranın alt kısmına konulmuş sünger. Ortopedinin tamamlanmasını sağlar. Bilhassa ayağın nazik kısımlarına destek olur. Örneğin topuk, topuk altı, ayak içi gibi. Esnektir. Gözenekli köpük yastıklar çokça kullanılmıştır.
Yemeni: Üst kısmı yumuşak deri, alt kısmı ise kösele olan bir çeşit ayakkabı.
Yurak: Yama.

 

Z

Zenne: 3-4 milimetre kalınlığında, kadın ayakkabılarında kullanılan işlenmiş kösele.
Zik: Derinin işlenmiş haline denir. Genellikle koyun derisi kullanılır. İnce ve esnek yapıdadır.

 


 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
g_l_mse
Gülümse
Ayakkabı Terimleri Sözlüğü
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Giriş Yap

HAYAT KILAVUZUM.NET ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin