BUĞDAY ÇEŞİTLERİ VE EKİM BAKIM HASAD ZAMANI
lk zirai faaliyetin Âdem peygamberle başladığı, ona bu bilgilerin vahiy ile bildirildiği, kendisinden sonra Şit ve İdris peygamberlerin zirai üretim yaptığı, Tufan’dan sonra unutulan ziraat usullerinin ise Nuh peygamber tarafından yeniden öğretildiği, ilk zirai eserin Hz. Adem’e indirilen 20 sayfalık kitap olduğu, klasik metinlerde ifade edilir.
Medeniyet tarihine önderlik etmiş olan Sümerliler bize tarihin en eski yazılı belgelerini sunmuştur. Günümüzde bilinen en eski ziraat kitabı MÖ 1700’lerde yazıldığı tahmin edilen 108 satırlık sekiz adet tablettir. Sümerlerin çiftçi el kitabı kabul edilen metin “Bir zamanlar bir çiftçi oğluna öğütler verdi” cümlesiyle başlar.
BUGDAY NEDİR
Kapalı tohumlu ve tek çenekli olan buğday, dünyanın her yerinde en temel besin maddesi olan ekmeğin hammaddesidir.
İnsanların temel besin maddesi olduğu kadar, büyükbaş ve küçükbaş hayvanların yemi olarak da kullanılmaktadır
Ülkemizde Çukurova, İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesinde yetişmektedir. Buğday un ve yem üretiminde yer alan ana besin maddelerinden bir tanesidir. İller bazında bakıldığında ise; Konya başta olmak üzere, Kayseri, Ankara, Karaman, Niğde, Yozgat, Eskişehir, Edirne, Afyon, Mersin, Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa ve Adana taraflarında yetiştiriciliği yaygındır.
Bir buğday tanesinin içerisinde su dışında protein, selüloz, yağ, enzim ve çeşitli vitaminler yer almaktadır. Bu maddelerin buğday tanesinde bulunma oranı ise yetiştirildiği bölgeye ve yetiştirilme türüne göre değişkenlik göstermektedir.
Türkiye’de buğdayın en yoğun yetiştirildiği yer uygun iklimi sebebiyle İç Anadolu bölgesidir. İç Anadolu bölgesi aynı zamanda Türkiye’nin buğday ambarı şeklinde de tanımlanabilmektedir.
Buğday kullanım amacına göre kabuğu ile ya da kabukları soyularak çeşitli makinelerde öğütülebilmekte ve satışa sunulabilmektedir. Buğday ülkemizde en çok çiftlik hayvanlarını beslemek amacı ile üretilmektedir. Buğdayın hasadı yapıldıktan sonra geriye atık bir ürün olarak çıkan saman balyaları bugün pek çok çiftlikte büyükbaş ve küçükbaş hayvanların yemi olarak kullanılmaktadır.
BUĞDAY ÇEŞİTLERİ
1 ) Ekmeklik buğday (Triticum Aestivum) türü sıklıkla sarı ya da beyaz renklerinde, ufak taneli, hem yaz hem de kış ekilebilen buğdaylardandır. Ekmeklik buğdayda nişasta oranı da diğer buğday türlerine göre daha fazla olmaktadır. Ayrıca aynı türden olan ancak beyaz ya da sarı taneli değil de kırmızı taneli olan ve sadece kışlık ekilen sünter adında buğdaylar da mevcuttur.
Bir diğer tür olan makarnalık buğdaylar (Triticum Durum) ise Orta Anadolu, Güney Anadolu ve Trakya’da yetişme türlerine bağlı olarak farklı isimler ile adlandırılmaktadır. Buna göre de gruplara ayrılmaktadır.
Makarnalık buğdayların taneleri diğer buğday türlerine göre çok daha iridir ve kehribar rengindedir. Makarnalık buğdaylardan irmik alabilmek için daha çok züccaci taneli olanlar seçilmektedir.
EKMEKLİK BUĞAY ÇEŞİTLERİ
KURU BUĞDAY TÜRLERİ
1- ) Bezostaja1
2- ) Gerek79
3-) Sönmez -2001
4- ) Mufitbey
5-)Nacibey
6-)Es- 26
7-) Mesut
8-) Reis
9-)Aksungur
10 – )Beyhan
SULU BUĞDAY ÇEŞİTLERİ
1- )Alpu2001
2-) Yunus
MAKARNALIK BUĞDAY ÇEŞİTLERİ
1-) DUMLUPINAR
2-LEVENT
BİSKÜVİLİK BUĞDAY ÇEŞİTLERİ
1-) KARADUMAN
2- RAMİSBEY
BUĞDAY EKİM ZAMANI
BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ
EKİM:
Buğday ekimi bölgemizde genellikle 15 Kasım-15 Aralık tarihleri arasında yapılmalıdır. Ekimde
geç kalınmamalıdır. Buğdayda minimum çimlenme sıcaklığı 3-5 ºC civarındadır.Buğday mibzerle
ve serpme yaparak ekilebilir.
Mibzerle ekimde dekara 22-24 kg. Serpme ekimde 26-28 kg tohum kullanılmalıdır. Ekimden önce
tohum ilaçlaması mutlaka yapılmalıdır. 1 m²deki bitki adedi 550-600 arasında olmalıdır. Tohum
ekimi derinliği 4-6 cm. arasında olmalıdır.
– Erken Ekim Zamanı 15 EKİM – 15 KASIM arası
– Normal Ekim Zamanı 15 KASIM – 15 ARALIK arası
– Geç Ekim Zamanı 15 ARALIK – 15 OCAK arası
En yüksek verim normal ekim zamanında ekilen buğdaylardan alınmıştır. Geç ekim yapılan
yerlerde % 15-31 oranlarında verim düşüşleri yaşanmıştır.
Buğdayların ekim zamanlarına göre tahmini kardeşlenme zamanları;
İlimizde;
Erken ekilen buğdaylar ARALIK ayında,
Normal ekim zamanında ekilen buğdaylar OCAK ayında,
Geç ekilen buğdaylar ise ŞUBAT ayında KARDEŞLENME yaparlar.
Bölgemizde en soğuk geçen kış ayı OCAK ayı olduğu için bu ay buğdayların en iyi oranda kardeş
çıkardığı aydır. İyi kardeşlenme de verime olumlu katkıda bulunmaktadır. Erken yada geç ekilen
buğdaylarda kardeşlenme oranı düşmekte dolayısı ile verim de azalmaktadır.
– Erken ekilen buğdaylar OCAK – ŞUBAT aylarında sapa kalkarlar. Bu dönemde 0 ºC‘de soğuktan
zarar görürüler.
– Oysa normal zamanda ekilen buğdaylar kardeşlenme döneminde olduğu için – 3 ºC’deki
soğuklardan bile zarar görmezler.
– Erken ekilen buğdaylarda kışın ılık geçmesi halinde hızlı büyüme görülür. Hızlı büyümenin
sonucunda yatmalar oluşur ki bu da verimi olumsuz etkiler.
– Hastalık ve zararlılar ilk önce erken ekilen buğdaylarda görülür.
– Erkenci bir buğday çeşidi erken ve sık ekilirse, azotlu gübre fazla uygulanırsa yatmalar görülür.
Bu yatmalarda verimi düşürür.
Orta erkenci buğday çeşitleri normal ekim zamanında, tavsiye edilen sıklıkta ekilirse ve azotlu
gübre de tekniğe uygun verilirse dekara verimde artışlar olacaktır.
Buğdayın başaklanma döneminde ortaya çıkabilecek hastalık ve zararlılarla yapılacak mücadele,
uçak kullanımının olmaması nedeniyle yer aletleriyle yapılması gerekmektedir. Bu dönemde
yapılacak mücadele esnasında traktör teker izleri üzerindeki buğdaylar çiğneneceğinden tekrar
kalkması ve verim alınması imkansız olmasından bu teker izlerine kullanılan tohumlarda gereksiz
masraf ortaya çıkarmaktadır.
Bunun için izli ekim yapılması gerekmektedir. Özellikle mibzer ile yapılan ekimlerde mücadele
aletinin iş genişliğine göre yer yer traktör tekerliğine denk gelen mibzer gözleri kapatılarak ekim
yapılmalıdır.
BUĞDAY BAKIM
GÜBRELEME:
Buğdayda dengeli bir gübreleme yapmak için gübre mutlaka toprak tahlilleri neticesine göre
atılmalıdır. Buğdaylara bölgemizde saf madde olarak dekara 6-8 kg. Fosfor, 16-18 kg.N(Azot)
kullanılmalıdır. Fosforlu gübrenin tamamı ile ekimle birlikte verilmelidir. Azotlu gübrenin 1/3’ü
ekimle birlikte, 1/3’ü kardeşlenme döneminde 1/3’ü sapa kalkma döneminde verilmelidir.
Gübreleme yapmadan önce aşağıdaki konulara dikkat etmemiz çiftçilerimizin ve ülke
ekonomimizin yararına olacaktır.
– Toprağımızın tekniğine uygun şekilde tahlilini yaptırmalıyız,
– Kireci düşük asidik yapıdaki topraklarda Kalsiyum Amonyum Nitrat (% 26 CAN)
– pH’sı 7 civarlarında olan topraklarda ise üst gübre olarak ÜRE, % 26 Amonyum Nitrat ya da % 33
Amonyum Nitrat gübresi kullanılmalıdır.
– Taban gübresi olarak 18-46-0 en uygun gübredir. Çünkü bu şekilde buğdayın ihtiyacı olan
Fosforun tamamı, Azotun ise 1/3’nü karşılamış oluruz.
– Buğdaylarda üst gübre atıldıktan en az 15 gün yağmur yağmazsa atılan gübrenin en fazla %
26’sını bitkiler alır. Kalan % 74’ü gaz olarak havaya karışır.
– Üst gübre atıldıktan sonra 1-2 gün içinde yağmur yağarsa atılan gübrenin %96’sını bitki alır.
– Buğdaylarda üst gübre olarak kullanılan gübrelerde gaz olarak havaya uçma en fazla üre
gübresinde, ondan sonra ise % 33 Nitratta ve en az ise % 26 Nitrat gübresinde olur.
YAPRAK GÜBRELERİ
1- Şekline Göre Yaprak Gübreleri:
Sıvı Yaprak Gübreleri
Granüle Yaprak Gübreleri
2- İçerdiği Besin Elementlerine Göre Yaprak Gübreleri:
Yalnız Makro Besin Elementi İçeren Yaprak Gübreleri
AZOT ( N ) , FOSFOR ( P ) , POTASYUM ( K )
Yalnız Mikro Besin Elementi İçeren Yaprak Gübreleri
DEMİR, ÇİNKO, BOR, BAKIR VS.
Bünyesinde Hem Makro Hemde Mikro Besin Elementlerini içeren Yaprak Gübreleri:
AZOT , FOSFOR , POTASYUM, DEMİR, ÇİNKO, BOR, BAKIR VS.
SULAMA:
Buğday bitkisinin suya ihtiyaç duyduğu ve en fazla su tükettiği dönemleri sapa kalkma,
başaklanma başlangıcı ve süt oluşumunda olmak üzere iki kez sulanmalıdır. Ancak suyun pahalı ve
kıt olduğu yer ve durumlarda, bir defa sulamaya olanak verilebiliyorsa sulama başaklanma
başlangıcında yapılmalıdır.Eğer Buğday ekim mevsiminde çıkış için toprakta yeteri kadar nem
yoksa ve mevsim itibariyle kurak geçiyorsa ekimde de sulama yapılmalıdır. Sulamalar toprağın 90
cm.’sinin ıslanması şekilde yapılmalıdır.
HASTALIK VE ZARARLILAR :
Hastalıklar :
Bölgemizde en çok rastlanan buğday hastalıkları
– Pas hastalıkları (sarı pas,kahverengi pas,kara pas)
– Kök ve boğaz çürüklüğü
– Septoria
– Fusarium
– Sürme
– Rastık
Zararlılar :
Bölgemizde en çok rastlanan buğday zararlıları
– Ekin kurdu (zoprus)
– Süne
HASAT VE HARMAN :
Buğday biçerdöver, tırpan ve orakla hasat edilebilir. Hasat zamanının seçiminde dane dökme,
üründe su oranı, makinaların çalışabilme durumu göz önüne alınmalıdır. Biçerdöverle yapılan
hasatta danedeki su oranı %13-15 arasında olmalıdır. Buğday tohumu yabancı ot tahıllardan, taş ve
topraktan arındırmak için selektörden geçirilmelidir.Ambar olarak kullanılacak yerler rutubet
olmayan, kuru, havadar ve aydınlık bir yer olmalıdır.1 ton ürün için 1,5 m2 yer ayrılmalıdır. Depo
için en iyi ısı derecesi +4 oC‘dir.
VERİM:
Bölgemizde kuru koşullarda buğday verimini etkileyen en önemli faktör yıllık yağışlar ve bunların
buğday yetişme süresi içerisindeki dağılışıdır. Genellikle Mart ve Nisan aylarındaki yağışlar o yılkı
buğday verimini müspet ve menfi yönde etkilemektedir.