YILDIZ KAYMASI OLAYI
Câhiliye devri insanları, kimi zaman kâhinlerden medet umuyor, büyüyle kendini avutuyor, çoğu zaman da fallara başvuruyordu. Çeşitli varlıklara uğur ve uğursuzluk atfediyor, Allah’ın yaratarak kullarının hiz–metine sunduğu1 güneş, ay ve yıldızların hareketlerinden çeşitli anlamlar çıkarmaya çalışıyordu. İnsanları tüm bu câhiliye inançlarından temizle–mek için gönderilen Allah Resûlü, ashâbıyla birlikte olduğu her an, onları eski inanç ve alışkanlıkları konusunda uyarıyor ve bunların yerine İslâm’ın öğretilerini anlatıyordu. Sevgili Peygamberimiz, bir gece, ensardan bir top–lulukla birlikte otururken, kayan bir yıldız görmüş ve etrafın birden aydın–lanmasına neden olan bu yıldızla ilgili ashâbına şu soruyu sormuştu:“Câhiliye döneminde bunun gibi bir yıldız kaydığı zaman sizler ne derdiniz?”
Ashâb, “Allah ve Resûlü bilir. Biz bu gece büyük bir adam doğdu ve bu gece büyük bir adam öldü derdik.” cevabını verirler. Bunun üzerine Resûlullah, “Yıldız ne bir kimsenin doğumu ne de ölümü için kayar!” buyurarak onlara yıl–dızlar ve onlardan haber veren kâhinlerle ilgili şu açıklamayı yapar: “Allah Teâlâ bir şey hakkında hüküm buyurduğu zaman arşı taşıyan melekler tesbih ederler. Arkasından onlardan sonra gelen gök ehli tesbih eder. Ta ki tesbih şu alt semanın sakinlerine ulaşır. Sonra arşı taşıyanların arkasından gelenler arşı taşıyanlara, ‘Rabbiniz ne buyurdu?’ diye sorarlar. Onlar da ne buyurduğunu ken–dilerine haber verirler. Böylece gökyüzü sakinleri birbirleriyle haberleşir. Nihayet haber şu alt semaya ulaşır. Ve cinler işitileni kaparak onu (kâhin) dostlarına akta rır ve yıldızla taşlanırlar. Bu bilgiler geldiği şekilde aktarılmış ise gerçektir. Fakat bunlara ilâvelerde bulunurlar ve yalan karıştırırlar.” Allah Resûlü’nün yıldız lar ve gökyüzüyle ilgili bu ifadeleri, Allah Teâlânın şu âyetlerinde temelini bulmakadır:
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
“Andolsun, biz gökte birtakım burçlar yarattık ve seyredenler için onu süsledik. Onları, taşlanmış (kovulmuş) her şeytandan koruduk. Ancak kulak hırsızlığı eden olursa onu da parlak bir ateş takip etmektedir.”
HİCR SURESİ 16-17-18 AYETLER
Diyanet , hadislerle islam adlı eserinden…